Anasayfa
20-07-2019
7 Temmuz seçimleri ve yeni dönem
7 Temmuz seçimleri geride kaldı. Birçok açıdan ilginç bir seçim oldu. Her şeyden önce iktidarın değiştiği bir erken seçim yaşadık. 2015 yılı Ocak ayından bu yana dört buçuk yıldır ülkeyi yöneten SİRİZA ve Başbakan Çipras, yüzde 8,5'lik bir farkla seçimleri kaybetti. Yeni Demokrasi Partisi ise 10 yıllık ekonomik krizin vurduğu siyasi ortamda kriz öncesi oranlarına geri döndü. YDP, aldığı yaklaşık yüzde 40 oy oranıyla hem birinci parti oldu, hem de tek başına iktidar olmayı başardı. Yeni Başbakan Kiriakos Miçotakis mecliste rahatça hareket edeceği bir çoğunluğa sahip. İlan ettiği yenilikleri yerine getirebilmek için parlamenter gücü eline geçirmiş durumda.
Peki SİRİZA neden kaybetti veya YDP neden kazandı. Aslında sadece SİRİZA kaybetmedi. Zira YDP'de eski gücüne geri döndü. 7 Temmuz'dan 40 gün önce yapılan Avrupa Parlamentosu seçimlerinde YDP yüzde 33,12 alırken, SİRİZA yüzde 23,75 oy almış. Kırk gün sonra yapılan genel seçimlerde ise YDP yüzde 40'a yaklaşırken, SİRİZA da ciddi bir artışla yüzde 31,50 almış. Her iki parti de oy oranını Avrupa seçimlerine göre arttırmış.
7 Temmuz seçimlerinin önemli bir sonucu da iki büyük partinin olduğu siyasi ortama geri dönülmüş olmasıdır. Yunanistan'a demokrasinin yeniden geldiği 1974'ten, 2010 yılındaki büyük ekonomik krize kadar ülke orta sağ ve orta sol şeklinde iki büyük partinin egemen olduğu bir siyasi sistemle yönetildi. Bu iki büyük partinin her biri sahip olduğu yüzde 40 civarında oy oranıyla ülkeyi yaklaşık 40 yıl yönetti. 2010 yılında gelen ekonomik krizin etkisiyle iki büyük partiden biri olan ve ülkeyi en uzun süre yöneten PASOK darmadağın oldu. Yüzde 40 - 45'lik koskoca PASOK partisi yüzde 5'lere kadar geriledi. Bu süreç içinde birçok kurmayı başta SİRİZA olmak üzere diğer partilere dağıldı. İçinden başka küçük partiler çıktı. İsim değiştirerek siyasette hayatına devam etmeye çalıştı.
Diğer büyük parti YDP'de gücünün önemli bir kısmını kaybetti. Onun da içinden başka küçük partiler çıktı. Ancak PASOK partisine kıyasla YDP'nin aldığı yara çok daha küçük oldu. Ve nihayetinde YDP'den yaşanan kopmalarla kurulan LAOS ve ANEL gibi partiler eridi. Hatta son seçimlere de katılamadı. Tabii bu durum YDP'ye yaradı ve eski gücüne erişmesinde önemli rol oynadı.
SİRİZA ise özellikle son iki yılda sosyal devlet anlayışı adına bazı adımlar attı. Düşük gelir düzeyindeki vatandaşlara yönelik bazı fonlar ayırdı. Ancak bu adımlar SİRİZA'nın gücünü korumasına ve hatta arttırmasına yetmedi. Atina'nın Mati bölgesinde yaşanan yangınlar ve "Makedonya sorunu" ise son dönemde SİRİZA'nın imajına darbe vuran iki önemli olay olarak hafızalarda kaldı.
Ancak tüm bunlara rağmen ekonomik kriz öncesi barajı geçmeyi öncelik olarak gören bir parti olan SİRİZA artık ülkenin ikinci büyük siyasi gücü konumunda. SİRİZA diğer partilerden açık ara önde olan ve solun "en büyük" gücü durumunda. Önümüzdeki süreçte gerek SİRİZA'da, gerekse KİNAL partisinde bazı gelişmelere şahit olabiliriz. Sol kendi içinde bir "hesap - kitap" sürecine girebilir.
Bu seçimlerin önemli mihenk taşlarından biri de ırkçı Altın Şafak Partisi'nin meclis dışında kalmasıdır.
Gelelim Batı Trakya'ya ve Türk azınlığa. Geçen seçimlerde yani 2015 yılında meclise 8 partinin girmesiyle oluşan manzara sayesinde Rodop ilindeki tüm vekiller azınlıktan seçilmiş ve İskeçe'deki bir azınlık milletvekili de eklendiğinde 4 Türk milletvekili vardı. Bu seçimlerde azınlık 3 milletvekiliyle temsil ediliyor. Rodop ilindeki SİRİZA adayı Özgür Ferhat'ın çok az bir oyla sandalyeyi kaybetmiş olmasını da not etmek gerekiyor. Özgür Ferhat'ın seçim sonucuna yapacağı itiraz ve bu itirazın sonucunu da merakla bekliyoruz. Bu seçimlerde 68 yıl sonra bir ilk gerçekleşti ve İskeçe'de 2 Türk milletvekili seçildi. YDP iktidarında azınlık muhalefet milletvekilleriyle temsil edilecek. İki KİNAL milletvekili ve bir SİRİZA milletvekili Batı Trakya Türk Toplumu'nun mecliste temsil edecek ve azınlığın sesini ve taleplerini Atina'ya taşıyacak.
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı büyük destek verdiği SİRİZA hükümetinden beklediği oranda destek ve sorunlarına çözüm göremedi. Elbette ki azınlığın yeni dönemde sorunlara çözüm beklentisi var. Toplumun ve tek başına fertlerin umudu hangi seviyededir, bunu kesin olarak bilmek veya tahmin etmek toplumun içinde olanlar için zor olmasa gerek. Ancak her yeni dönemde olduğu gibi şimdi de azınlığın beklentisi, umutları ve talepleri var. Batı Trakya Türk Azınlığı'nın sorunlarına çözüm getirmek bir siyasi partinin aldığı oy oranına karşı vereceği bir "hediye" veya "ödül" değildir. Bu, devlet olmanın, vatandaşın beklentisine yanıt vermenin bir gereğidir. Yani bir zarurettir. İktidar partisi olan YDP'den milletvekili seçilmemiş olması azınlık sorunlarına kayıtsız kalmayı, azınlığın beklentilerine karşı "sağır" ve "kör" olmayı hiçbir surette "haklı" hale getirmez...

20 Temmuz 2019 Cumartesi 21:33

Diğer yazılar >