Anasayfa
07-03-2019
"Makedon azınlık yoktur!"
Ülkemiz Yunanistan ciddi bazı fobilerini aşmakta sorun yaşıyor. Bunların başlıcaları arasında ülkede yaşayan "azınlıklar" meselesi geliyor. Milli kimlik bilinci açısından bağımsızlığının ilanından sonra sınırları içindeki halkları oldukça homojenleştirmesine rağmen, Yunanistan hala "farklı" kimlik bilincine karşı aşırı reaksiyonel ve aynı zamanda antidemokratik tepki veriyor. Bunun klasik örneğini Makedonya isim sorununda gördük ve görmeye devam ediyoruz. Nüfusu Atina nüfusunun yarısı olan bir ülkeyle 1990'ların başından bu yana devam eden krizin ve "Makedonya" ismiyle alakalı şiddetli bir savunma refleksi "mantıkla" açıklanamaz. Ancak, tarihi nedenlere dayanan zaafiyet duygularıyla açıklanabilir bir durum.

Malum; kuzey komşumuz "Kuzey Makedonya"yı artık bu isimle tanıyan bir Yunan devleti var.

Batının baskısı veya teşvikiyle imzalanan Prespa anlaşması artık yürürlükte. Hatta bu anlaşmanın imzalanmasından sonra kuzey komşumuz Kuzey Makedonya'nın NATO'ya üye olması için gerekli prosedür de hızlı bir şekilde tamamlandı. Tabii bu süreçte Prespa anlaşmasına tepki gösteren kesim "vatan elden gidiyor" edebiyatına da devam etti ve ediyor.
Tam da bu noktada sanki bu tepkileri "coşturmak" istercesine İngiliz BBC kanalı Yunanistan'daki Makedon azınlığı hakkında bir haber yayınladı. Gazetecilik açısından da durumu ve sorunu özetleyen bir de başlık kullandı: "Yunanistan'ın görünmez azınlığı; Makedon Slavlar"

Haberde yaşlı bir Makedon'la yapılan röportaja ve Makedon azınlığın karşılaştığı sorunlara yer veriliyor. Fokas soyadındaki 92 yaşında bir vatandaşın söyledikleri bize hiç de yabancı gelmedi. "Yıllarca kimliğimizi ifade edemedik, gizlendik, saklandık" diyor Fokas, "Dilimizi konuşmak yasaklandı, kimliğimizi özgürce dile getirmekten çekindik" diyor.

Tahmin edileceği üzere sözkonusu haber üstelik de BBC gibi son derece prestijli ve ünlü bir yayın organında yayınlanınca Yunanistan'da çok büyük bir tepki oluştu. Tepkinin ana ekseni "Yunanistan'da Makedon azınlığı yoktur" tezi oldu. "Yunanistan'da Türk azınlık yoktur" tezini, daha doğrusu iddiasını bilen bizler için pek de sürpriz olmadı aslında.

Yunanistan ne yazık ki azınlık meselesinde çok tutucu ve çok antidemokratik bir politika uygulamaya devam ediyor. Kuzey Yunanistan'da önemli bir kesimin anadilinin Makedonca olduğunu ve bu milli kimlik bilincine sahip olduğunu çok iyi biliyoruz. Biliyoruz, çünkü bu bir realite, bir gerçek. Kendini "Makedon" olarak tanımlayan insanlar Yunanistan'da var. Her ne kadar ikinci dünya savaşı yıllarından itibaren bu azınlık baskı görse de, asimilasyona tabi tutulsa da, sindirilse de hala bu kimliğini koruyan ve bunu yaşamak isteyen ve bunu ifade eden insanlar var. "Böyle bir grup, böyle bir azınlık yoktur" demenin gerçekle uzaktan yakından alakası yoktur. Her şeyden önce böyle bir iddiada ısrar etmek gerçeği reddetmektir.

Düşünün ki vatandaşı olduğumuz devlet "Türk azınlık yoktur" diyor. Bu yetmiyor "Makedon azınlık yoktur" diyor. Bu azınlıklarla ilgili olarak basında yayınlanan haberlere dahi tahammül edilemiyor. BBC'ye adeta İngiltere devletine tepki gösterilircesine tepki gösteriliyor. İngiltere'deki büyükelçilik bir basın kuruluşuna mektup yazıyor. Muhalefet neredeyse hep bir ağızdan konuşuyor; "Yunanistan'da Makedon azınlık yoktur." Yunanistan'da yaşayan azınlıklar sözkonusu olunca aşırı bir reaksiyon gösteriliyor. Temelinde inkarcı bir politikaya dayanan Yunanistan'ın azınlık politikası, aslında gerçeklere gözünü yummakla eşdeğer bir halde. Çünkü, "ülkemizde bu azınlıklar yoktur" demekle o azınlıklar veya topluluklar yok olmuyor. Sadece sen gerçeği görmek istemiyorsun. Ülkemizin azınlıklara bakış açısını BBC'nin haberi vesilesiyle bir kez daha görmüş olduk.

İşin son derece vahim bir yanı daha var. Bu denli gerçek dışı bir yaklaşım ve inkarcı politika yüzünden, ülkenin ciddi bir demokrasi sorununu teşkil eden "Yunanistan'daki azınlıklar" meselesi akıl, mantık, insan ve azınlık hakları ile siyaset kuralları çerçevesinde ele alınamıyor. Sadece histerik reaksiyonlar ve aşırı tepkisel ve antidemokratik açıklamalar dolaşıyor etrafta! Ülkemizin bir gerçeği olan bu konunun en kısa sürede makul ve mantıklı bir çerçevede ele alınacak olgunluğa ulaşılmasını gönülden ümit ediyorum!...

7 Mart 2019 Perşembe 14:19

Diğer yazılar >