15-01-2019
Ufukta erken seçim belirdi
2019'un bir seçim yılı olacağı bilinen bir gerçekti. Hem de bir değil, tam dört seçim yarışının yaşanacağı bir yıl olacak. Belediye, eyalet ve Avrupa Parlamentosu seçimlerinin tarihi belliydi. 19 Mayıs ve 26 Mayıs'ta olmak üzere iki hafta üst üste Yunanistan'daki 10 milyona yakın seçmen sandık başına gidecek. Malum belediye ve eyalet seçimleri iki turlu yapılıyor. Bu yıl bir de önemli değişiklikle gerçekleştirilecek yerel seçimler. Belediye ve eyalet yönetimleri nispi sistemle yapılacak seçimlerle belirlenecek. Bu da birinci turdan seçimin bitmesini zorlaştırdığı gibi, bir listenin tek başına iktidar olmasını ve belediyeyi ya da eyaleti tek başına yönetebilme ihtimalini zora sokuyor. Dolayısıyla, seçim işbirlikleri ve seçim sonrası koalisyon ihtimali kaçınılmaz olacak. Bu nedenle yerel seçim yarışına bu pencereden de bakmak gerekiyor.
Bu yıl yerel seçimlerle AP seçimlerinin yanısıra bir diğer seçim sandığı, milletvekili seçimleri olacak. Hatırlayacaksınız; Cumhurbaşkanlığı seçimi tıkanınca 2015 yılı Ocak ayında seçime gidilmişti. Ve o tarihe kadar meclise girme mücadelesi veren bir parti olan SİRİZA birinci parti olmuş ve ANEL ile koalisyon kurmuştu. Avrupa Birliği'ne ve kreditörlere karşı yapılan referandum macerasından sonra Eylül'de yapılan seçimlerde de SİRİZA - ANEL koalisyon hükümeti değişmedi ve yoluna devam etti. Siriza ile aşırı milliyetçi ANEL'in ortaklığı 2015 Ocak ayından itibaren hep konuşuldu, hep tartışıldı. Onlar da "böyle bir koalisyon nasıl olur?" diyenlere "Biz memorandumdan kurtulmak ve ekonomik krizden çıkmak için ortaklık kurduk, amacımız bu" diyerek cevap verdiler. Geçen Ağustos ayında memorandum son buldu. Tabii ekonomik krizden çıktığımızı söylemek şimdilik zor. Ancak memorandumun sona ermesiyle iki uçta olan bu iki parti arasındaki sorunlar da her geçen gün artmaya başladı.
Son dönemde "erken seçim" tartışmaları ve ihtimali arttı. Bunda ANEL başkanı Panos Kammenos'un Yunanistan ile Makedonya arasındaki isim sorununu sona erdirmek amacıyla varılan Prespes Anlaşması'nın rolü büyük. Kammenos bundan aylar önce "Prespes anlaşması meclise gelirse ben hükümetten ayrılırım" demişti. Ve bu açıklamasıyla da aslında hükümet krizinin başlaması için tarihi belli etmişti. Prespes Anlaşması'nın öngördüğü değişiklikler Makedonya meclisinde kabul edilmek üzere. Anlaşma Ocak ayı içinde Yunanistan parlamentosuna da getirilecek. Kammenos'un aylar öncesinden dile getirdiği tarih aslında geldi çattı. Kammenos, bundan önce yaptığı sert çıkışları sonradan "yumuşatmakla" ün salmış olsa da, Prespes Anlaşması konusunda aynı "manevrayı" yapması imkansız gibi. Dolayısıyla partisini bir seçim hezimeti ile karşı karşıya bırakmamak için bu konuda açıkladığını yerine getirmek durumunda olduğunu elbette ki biliyor.
Kammenos'un hükümetten ayrılması durumunda Başbakan Çipras ve SİRİZA ne yapacak? Başbakan ne yapacağını 9 Ocak Çarşamba akşamı bir televizyon kanalına verdiği röportajda açıkladı. "Kammenos ve ANEL hükümetten ayrılır ve desteğini çekerse mecliste güven oylamasına gideceğim" dedi. "Güven oyu alamazsam da erken seçime gideceğiz" diye ekledi. Başbakan Çipras, Kammenos hükümetten ayrılsa da ANEL'den bazı milletvekillerinin ve diğer partilerden birkaç milletvekilinin SİRİZA hükümetine güven oyu vereceğini düşünüyor. Güven oyunu alınca da kısa sürede Prespes Analşası için oylama yapılacak. Çipras'ın en önemli amacının Prespes Anlaşması'nı meclisten geçirmek olduğu anlaşılıyor. Bunu başarırsa batının "takdirini" kazanacağını biliyor. Ülkeyi dört yıldır yöneten SİRİZA ve Çipras'ın önünde iki sınav var. Prespes Anlaşması ve güven oylaması. Her ikisinden de başarıyla çıkması ihtimali var. Ancak ikisinden de kendi açısından başarıyla çıksa bile hükümetin uzun soluklu olacağını söylemek çok zor. Yani Çipras liderliğindeki hükümetin, Ekim ayına kadar devam edecek gücü kendisinden bulması belki anayasal olarak mümkün ama siyasi olarak imkansız olmasa da oldukça zor.
Özetle; erken seçim ufukta belirdi. Belki Mayıs ayında diğer üç seçim sandığıyla birlikte, belki de Mayıs ayından önce. Önümüzdeki günler bu anlamda son derece belirleyici olacak. Yapılması muhtemel bir erken seçimin Batı Trakya Türk Azınlığı için önemi nedir, biz bu seçimden ne bekliyoruz? Daha doğrusu yapılacak bir seçimden bir şey bekliyor muyuz? Mevcut siyasi sistemde ve ortamda bir beklentimiz olabilir mi? Farklı bir şey mümkün mü? Bunları da önümüzdeki hafta değerlendirmeye çalışacağız.