17-03-2018
Ekonomik kriz, göç sorunu ve azınlık
Avrupa Birliği istatistik kurumu Eurostat, tüm Avrupa ülkelerindeki nüfus değişimiyle ilgili önemli bilgiler yayınladı. Eurostat Yunanistan geneli için olduğu kadar Batı Trakya bölgesi için de önemli bilgiler paylaştı.
Avrupa Birliği istatistik kurumu Eurostat, tüm Avrupa ülkelerindeki nüfus değişimiyle ilgili önemli bilgiler yayınladı. Eurostat Yunanistan geneli için olduğu kadar Batı Trakya bölgesi için de önemli bilgiler paylaştı. Buna göre azınlığımızın da yaşadığı Doğu Makedonya Trakya Eyaleti'ndeki nüfus azalıyor. Eurostat'ın resmi verilerine göre eyalet genelinde 6 yıl içinde nufüs 8.777 kişi azalmış. En büyük kayıp ise 5.500 kişiyle Kavala ilinde görülüyor. Bu rakamlar ekonomik krizin başladığı ve en yoğun olarak yaşandığı 2011 - 2017 yıllarını kapsıyor.
Gelelim Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'nın yaşadığı bölge olan Batı Trakya'ya. Eurostat'a göre Batı Trakya'daki nüfusta en büyük azalma Rodop ilinde. Altı yıl içinde Rodop ilindeki nüfus 1.500 kişi azalmış. İskeçe ilindeki azalma ise nispeten daha az. Altı yıl içinde İskeçe'deki nüfus resmi rakamlara göre 422 kişi azalmış. Eyalet genelinde nüfusu artan tek il ise Evros ili olmuş. 2011 - 2017 yılları arasında Evros ilinin nüfusu 450 kişi artmış.
Bunlar AB'nin istatistik kurumu olan Eurostat'ın ramaklar. Veriler, resmi veriler. Tabii bu gibi konularda gerçek rakamlar resmi rakamlardan farklı olabiliyor. Bölgemizin nüfusu tehlike sinyalleri veriyor. Ekonomik krizin de etkisiyle Batı Trakya Türk Azınlığı nüfusunda önemli ölçüde göç yaşanıyor. 2010 yılında başlayan ve 2011 yılından itibaren hızlanan ekonomik kriz azınlığımızı adeta kırıp geçirdi. Ve bu süreç ne yazık ki devam ediyor.
Batı Trakya'daki azınlık köylerinde işsizlik en büyük sorun. Adeta bir sosyal travma seviyesine gelen bu konuya ciddi bir çare aranması elzem. Ekonomik krizin etkisiyle gerileyen üretim iş gücüne dayanan azınlık insanını çok zor bir duruma soktu. Batı Trakya'nın her köyünden özellikle gençler ekmek parası için göç yollarına düşmüş durumda. Azınlığımızda 20 ila 40 yaş arasındaki gençlerin yarısından fazlasının işsizlik sorunu yaşadığını söylemek abartı olmaz. Sadece bununla da sınırlı değil. Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde daha fazla da sağlıksız işlerde çalışarak geçimini sağlamak zorunda kalan çok sayıda orta yaşını aşmış insanımız da var.
Ekonomik krizin başladığı 2010 yılından itibaren bölgemizden iki türlü göç yaşanıyor. Birincisi; işini kaybeden veya çalıştığı işten elde ettiği gelirde çok büyük bir azalma olan aile reisi, işsizlik veya geçim sıkıntısı karşısında bavulunu alıp tek başına yurtdışına gidiyor. Çalışma için gidilen ülkelerin başında Almanya var. Bunu Hollanda ve diğer ülkeleri izliyor. Bu iş göçü daha çok tersane işçiliği olarak karşımıza çıkıyor. Ancak son yıllarda tersane işçiliğinin yanısıra birçok alanda da çalışan Batı Trakyalı soydaşlara rastlamak mümkün. Üstelik de İskandinav ülkesi Finlandiya'dan, Katar'a kadar çok geniş bir coğrafyaya dağılmak zorunda olan, farklı ülkelerde ekmek parası peşinde koşturan bir topluluk haline geldi Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı mensupları.
Kriz nedeniyle gurbette daha iyi bir yaşam arayışına giren ikinci grup ise; çoluğunu çocuğunu da beraberinde alıp ailesiyle birlikte memleketten ayrılan insanlarımızdan oluşuyor. Bu durum son birkaç yıl içinde hız kazandı. Şu anda son 5 - 6 yıl içinde ailelerin göç etmediği köy kalmadı Batı Trakya'da.
Birinci grup yani evin reisinin yurtdışında çalışmak zorunda kaldığı bölgelerimiz her zaman vardı. Özellikle Batı Trakya'nın Balkan kolundaki köylerimizde yaşayan soydaşlarımızın önemli bir kısmı geçimini yurtdışında çalışarak sağlıyordu. Bu devam ediyor. Ekonomik kriz döneminde de artış gösterdi. Bu olay artık sadece Balkan köyleriyle sınırlı değil. Batı Trakya'nın tamamına yayılmış durumda. Artık her köyden, her mahalleden insanlarımız yurtdışına göç ediyor. Daha iyi bir yaşam için, ekmek parası için memleketinden, annesini, babasının ocağından ayrılmak zorunda kalıyor. Sorun gerçekten ciddi ve vahim sonuçlar doğuracak düzeyde.
Biri Gümülcine'den, biri de İskeçe'den iki farklı köyden örnek vermek istiyorum. 2010 yılından bu yana 300 haneli Gümülcine'deki bir köyümüzden yaklaşık 50 aile Almanya başta olmak üzere, yurtdışında göç etti. Aynı köyde en azından 35 - 40 kişi de ailesini köyde bırakarak çalışmaya gidiyor.
Diğer köy İskeçe ilinde. 270 - 280 hanelik Yaka bölgesindeki bir köy. Son 5 - 6 yıl içinde 20 aile çoluk çoçuğuyla birlikte Almanya ve Hollanda'ya göç etti. köydeki erkeklerin yüzde 70 - 75'i ise artık yurtdışında çalışıyor.
Batı Trakya'da devlet memuriyetinden mahrum bırakıldığı aşikar. Rodop ve İskeçe illerini ele aldığımızda bölge nüfusunun yarıya yakınını oluşturan azınlık insanı devlet memuriyetinden bırakın nüfusu oranında pay almayı, sembolik bir rakamın ötesine geçmeyen bir durum sözkonusu. Vaziyet böyle olunca kriz Batı Trakya Türkünü vurmaya devam ediyor. Bu olay köylerimizdeki okullarımıza bile yansıyor. Öğrenci azlığıyla karşı karşıya olan okullarımız adeta yaşam mücadelesi veriyor.
Genel bir sorun olan "işsizlik" ve "ekonomik kriz" Batı Trakya'da aynı zamanda bir "azınlık sorunu" haline gelmek üzere. Bu ciddi ve vahim tablonun daha da kötü duruma gelmemesi için çareler aramak zorundayız. Toplum olarak buna mecburuz. Gerek Gümülcine'de, gerekse İskeçe'deki ticaret ve sanayi odalarında yöneticilerimiz var. Meslek odalarında yöneticilerimiz var. Bunun yanısıra bu büyük sorunla her gün karşı karşıya gelen, sorunu diğer toplum kesimlerine kıyasla daha çok yaşayan yerel yöneticilerimiz var. Tüm bunlar biraraya gelerek sorunu ortaya koyup "buna nasıl bir çare bulabiliriz?" sorusuna cevap aramak için durumun daha vahim hale gelmesini beklemeyelim!...
17 Mart 2018 Cumartesi 02:51