15-05-2017
Eğitim sisteminde değişiklik ve
azınlık eğitimi?
Yunanistan'ın kreditörlerle imzaladığı ikinci memorandumun değerlendirmesi nihayet sona eriyor. Neredeyse bir yıllık bir geçikmeyle. Fakat değerlendirmenin tamamlanması demek ferahlayacağımız demek değildir. Nasıl bitiyor bu memorandumun değerlendirilmesi? 2019 yılından itibaren yeni kemer sıkma önlemlerine "tamam" diyerek. Şimdiden iki yıl sonra hayata geçirilecek önlemlere "okey" diyoruz. Yani bizim adımıza hükümet "okey" diyor.
Bunun karşılığında da kreditörler Yunanistan'a deyim yerindeyse "dükkanı çevirebilsin" diye para verecekler. Yani borç verecekler. Neyse, bizim asıl konumuz bu değil.
Muhalefetin ve toplumun büyük bölümü 2019'dan sonra geçerli olacak bu yeni önlemler paketine dördündü memorandum diyor. SİRİZA memorandum demek istemiyor. Muhalefete göre memorandum, SİRİZA'ya göre yeni anlaşma konusunda mutabakat sağlanmasından hemen sonrasında Başbakan Aleksis Çipras, Eğitim Bakanlığı'nı ziyaret etti. Eğitim sisteminde hayata geçirilecek değişiklikleri ilan etti. İki gün sonra ise sağlık alanında yapılacak yenilikler ilan edildi. Biz eğitim meselesiyle ilgileneceğiz. Zira, Batı Trakya Türkleri olarak bizi de doğrudan ilgilendirecek bir konu.
Başbakan Çipras ile İstanbul Rumu olan Eğitim Bakanı Kostas Gavroğlu birlikte gazetecilerin karşısına geçti. Eğitim sistemindeki değişiklik ve yenilikler üç yıllık bir süreç içinde yapılacak. Eğitim sisteminin tüm aşamalarını ilgilendiren değişiklikler bunlar. Anaokulundan taa üniversite ve lisansüstü eğitime kadar değişiklikler yapılacağını açıkladı Başbakan Çipras.
Tabii, doğal olarak Batı Trakya Türk Azınlığı'nı da doğrudan etkileyen konular var. İlkokullarda önümüzdeki eğitim yılından itibaren "Tüm Güm Eğitim" sistemine geçileceğini söyledi Başbakan. Bunun en büyük ve merkezde bulunan okullardan en küçük okullara kadar, en ucra bölgelerde olan okullara kadar her yerde uygulanacağını söyledi.
"Tüm Gün Egitimi" azınlık okullarında nasıl yapılacak? Öğleden sonra saat 16:00'ya kadar devam eden bu eğitim sistemi zorunlu mu olacak?
Geçelim anaokulu konusuna. Anaokulu eğitimi 2006 yılından bu yana zorunlu eğitim kapsamında. Fakat bunun tam uygulamasına 2011 yılından sonra geçildi. Bir süredir de zorunlu anaokulu eğitiminin iki yıla çıkartılacağı konuşuluyordu. Başbakan Çipras eğitimle ilgili açıklamalarına bunu da dahil etti. Anaokulu eğitiminin bir yıldan iki yıla çıkartılacağını söyledi. Buna göre; bir veya iki yıl içinde 4 yaşını doldurmuş tüm çocuklar zorunlu olarak anaokuluna gidecek. Ülkenin en ücra dağlık bölgesindeki köyde de, en uzaktaki adada da bunun uygulanacağını söyledi.
Başbakan Çipras, açıklamasında eğitim alanında daha birçok değişiklikten bahsetti. Haberin içinde bunun ayrıntılarını görebilirsiniz.
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'nın eğitimi farklı özellikleri içerdiğinden, uluslararası anlaşmalarla ve özel bazı yasal düzenlemelerle şekillendiği için, bu gibi tüm geneli ilgilendiren reformlarda azınlık eğitiminin de ayrıca ele alınması şart diye düşünüyorum. Yapılması planlanan değişiklik ve reformların azınlık eğitiminin statüsüne, özelliklerine ve azınlık toplumunun talep ve beklentilerine cevap verecek bir niteliğe kazandırılması hayati öneme sahip. Sadece azınlığın isteklerini karşılamak açısından değil, hayata geçirilmek istenen yeniliğin de pratikte uygulanabilmesi ve sorun yaşanmaması için bu çok önemli.
Aslında iki yıllık anaokulu konusu, Türkçe ve Yunanca eğitim vermesini istediğimiz azınlık anaokulu talebinin bir kez daha güçlü bir şekilde dile getirilmesi ve devlet açısından bu yükümlülüğün hatırlatılması için bir fırsat olabilir. Madem ki anaokulu konusunda da köklü bir değişime gidiliyor bugüne kadar eksik olan "Azınlık Anaokulu" konusu da ele alınmalı. Evden ayrılarak okul ortamıyla tanışma yaşının dört'e kadar düşeceği dikkate alınırsa "Azınlık Anaokulu"nun artık her anlamda bir zorunluluk olduğu da aşikardır.
Anaokulu başta olmak üzere hayata geçirilecek değişiklik ve yeniliklerin azınlık eğitimine uyumu konusunda siyasi olarak girişimde bulunmak, adım atmak, diyalog kurmayı hedeflemek, azınlığın taleplerini bir kez daha dile getirmek hem sorumluluk hem de mecburiyettir.
15 Mayıs 2017 Pazartesi 13:36