02-05-2017
Sorgulamak...
Batı Trakya'da biri Gümülcine'de diğer de İskeçe'de olmak üzere iki azınlık ortaokul ve lisesi var. Batı Trakya Türk Azınlığı, azınlığın yoğun olarak yaşadığı bölgelerde yeni azınlık ortaokul ve liselerinin açılmasını geçmişte istese de devlet hiç kulak asmadı. Birçok konuda olduğu gibi.
Bu iki azınlık ortaokul ve lisesi, son 10 yılda her yıl üstüste öğrenci sayısında rekor kırdı. Şu anda Gümülcine Celal Bayar Azınlık Ortaokul Lisesi'de 838, İskeçe Muzaffer Salihoğlu Azınlık Ortaokul Lisesi'nde de 636 öğrenci eğitim görüyor. Gümülcine ve İskeçe şehir merkezlerinin dışında gerek Rodop, gerekse İskeçe ilinde devlet Yunanca eğitim veren devlet ortaokul ve liseleri açtı. Azınlık çocuklarının buraya gitmesi için her türlü imkanı sağladı. Azınlık ortaokul ve lisesi açılması için ortaya konan talepleri dikkat almadı. Son yıllarda özellikle dağlık bölgeden azınlık liselerine gelen çocukların sayıca çok artması bazı kesimlerde "rahatsızlıkları" da beraberinde getirdi. Balkan kolundaki devlet ortaokul ve liselerinin bu yarışta geride kalması bir şeylerin "sorgulanmasına" yol açtı.
Aynı vurdumduymazlık bugün azınlık anaokulu talebi için de geçerli. Türkçe - Yunanca eğitim yapılacak azınlık anaokulu açmak yerine, azınlık çocuklarının devlet anaokullarına kanalize etmek son yıllarda devlet politikası haline geldi.
Hafta içinde İskeçe'de yerel bir gazetede İskeçe Muzaffer Salihoğlu Azınlık Ortaokul Lisesi'yle alakalı bir manşet haber yer aldı. "İskeçe Özel Azınlık Ortaokul - Lisesi için tüm gerçekler" başlığını taşıyan bu haber - yorumda, okulun statüsü sorgulanıyor. Devletin neden böyle bir okula kaynak aktardışı sorusu gündeme getiriliyor. Okul binasının eskiden valiliğe, şimdi ise eyalet başkanlığına ait olduğu ve kullanım izinin yenilenmediği iddia ediliyor. Devletin öğrencilerin ulaşımı için yılda 200 bin euro harcağını öne sürülüyor. Yunanca dersler için sözkonusu okula toplam 13 öğretmen verildiği hatırlatılıyor. Ve haber - yorumun devamında "Neden özel bir okula imtiyazlı bir şekilde davranıyor?" sorusu soruluyor. Okulun faaliyetiyle ilgili ortaya çıkan soru işaretlerine yetkililerin yanıt vermesi gerektiği ifade ediliyor.
İskeçe Azınlık Ortaokulu ve Lisesi, 1965 yılından bu yana faaliyette. Yani yarım asırdan fazla bir süredir bu okul faaliyet gösteriyor. 1960'lı yıllarda kabul edilen yasal düzenlemeyle, İskeçe ilindeki azınlık mensuplarına ortaöğretim alanında hizmet veren bir eğitim kurumu. Acaba bu dönemde, özellikle de bugünlerde okulu sorgulayan bir yazının çıkma sebebi nedir?
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı'nın en temel haklarından biri eğitim hakkıdır. Yine klasik olacak ama başta Lozan Antlaşması olmak üzere, uluslararası hukuk azınlığın bu hakkını garanti altına alıyor. Yine şurası çok önemli bir gerçektir ki; ülkemiz Yunanistan Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı fertlerine azınlık eğitimini vermek zorundadır. Bu hak, tanınmış bir haktır ve devletin bunu sağlaması zorunludur. Hatta devlet, 636 öğrencili bir okulu, eski bir binada tutarak, bu konudaki taleplere kulak tıkayarak yanlışların en büyüğünü yapmaktadır. Yasalarda öngörülmemesine ve İskeçe ilinde başka örneği olmamasına rağmen çocuklara vardiyalı eğitim yaptırılmaktadır. Başbakan Çipras bile okulu ziyareti sırasında, kendisini adeta bir arenadaymış gibi küçük avlunun etrafındaki sınıflardan izleyen öğrencilere "Size büyük bir okul binası yapacağız, 636 kişi bu küçükk okulda üstüste ders görmek zorunda kalmayacaksınız, sizin için devlet normal bir okul binası inşa edecek" diyemedi. Herşey bir yana, bu çocuklara yazık değil mi? Öğleden sonra eğitim yapmak zorunda kalan bu öğrencilere yazık değil mi? En zor şartlarda çalışmak zorunda kalan gerek Türk, gerekse Yunanlı öğretmenlere yazık değil mi?
Bir şeylerin hıncını çıkarırcasına azınlık okulunu ve azınlık eğitimini sorgulamak yerine, yıllarca azınlığa karşı ve de özellikle azınlık eğitimini ilgilendiren konulara ve sorunlara karşı hükümetlerin sürdürdüğü vurdumduymazlığın sorgulanması gerekmez mi? Yıllarca her türlü isteğe, talebe, beklentiye kulaklarını tıkayan ve sadece kendi ajandasını uygulamaya çalışan sistem ne zaman sorgulanacak?