Anasayfa
28-06-2016
Atina'ya cami, Selanik'te bayram namazı ve seçim kanunu
Başbakan Aleksis Çipras, Atina'ya cami ve Müslüman mezarlığı yapacaklarını açıkladı. Nerede yaptı bu açıklamayı? 22 Haziran Çarşmaba günü Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi'nde gerçekleştirdiği konuşmada yaptı. Tabii ki Başbakan Çipras sadece Atina'ya cemi ve Müslüman mezarlığı konusuna değinmedi. Ancak bizi yani Batı Trakya Türklerini dolaylı da olsa ilgilendirdiği için azınlık basınının ve kamuoyunun ilgili çekti bu açıklama.

Başbakan Çipras'ın Strazburg'da Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi'ndeki konuşması 41 dakika sürdü. Çipras, konuşmasının büyük bölümünü Yunanistan'daki ekonomik krize, Avrupa'da hakim olan ve eleştirdiği neolibarel ekonomi politikalarına, yükselen ırkçılığa ve göçmen ve mülteci sorununa ayırdı. Konuşmasının bir bölümünde de demokrasiye inanan bir hükümet olarak vatandaşlık yasanını değiştirdiklerini ve Yunanistan'da doğan göçmen çocuklarının Yunan vatandaşlığını almalarının önünü açtıklarını anlattı. Bunun yanısıra önümüzdeki dönemde başkent Atina'da cami ve Müslüman mezarlığı yapımına başlayacaklarını söyledi.

Bu açıklama olumlu bir açıklama. Ancak ne yazık ki bu yeni bir şey değil. 15 yıldır Yunan hükümetlerinin verdiği bir söz Atina'ya cami olayı. Konu mecliste defalarca kez görüşüldü, onaylandı, kararlar alındı. Ancak şu ana kadar somut bir gelişme olmadı. Bundan sonra olur mu? İnşallah olur diyelim.

Başbakanın Atina'ya cami ve mezarlık haricinde ülkedeki azınlık haklarıyla ilgili söylediği bir şey yok. örneğin konuşma yaptığı Avrupa Konseyi'ne bağlı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Batı Trakya Türkleriyle ilgili dava kararlarının önümüzdeki dönemde uygulanacağını söylemesini beklerdim. Veya ülkedeki azınlık haklarıyla ilgili olarak detaylı bir önlem paketinin hazırlandığını ilan etmesini beklerdim sayın Başbakandan. Zira, artık kreditörlerle yürütülen müzakereler bitti. Ekonomik önlemlere ve Avrupa'yla yapılan pazarlığa dayanan ülke gündemi oldukça değişti. Hükümet ve Başbakan bu konuda bir nebze olsun rahatladı. Gerek hükümet, gerekse Başbakan Çipras artık dikkatini başka yönlere de çevirebiliyor.

Başbakan Çipras, Atina'da cami ve mezarlık sözü verdiği günden bir gün önce Selanik Belediyesi, Ramazan Bayram namazı için Selanik Yeni Camii'nin tahsis edilemeyeceğini bildirdi. Yazılı olarak ve kültür işlerinden sorumlu belediye başkan yardımcısının imzasıyla bildirdi. Bu konuda Selanik Belediyesi de devletin politikasından sapmadan istikrarlı şekilde hareket etmeye devam ediyor.
Gerekçe ise; "Mekanda sergi var bu yüzden bayram namazı kılınamaz." Evet yılda iki bayram namazı için toplam olarak en fazla üç saatliğine sözkonusu cami tahsis edilemiyor! Bunun demokrasi, insan ve azınlık hakları şöyle dursun "iyi niyetle" en ufak bir bağdaşır yanı yok. Üstelik de Yannis Butaris gibi ülkede "tabu" sayılan birçok meseleye karşı çıkan birinin belediye başkanı olduğu bir şehirde oluyor bu. Gerçekten hayret. Bu hareketin Butaris gibi bir siyasetçinin temsil ettiği değerlerle de hiç bağdaşmadığını söylemeden edemeyeceğim.

Yunanistan, Batı Trakya'da çok sayıda caminin olduğunu, bunların özgürce çalıştığını ve faaliyet gösterdiğini, bölgede birçok dini etkinliğin özgürce yapıldığını söylerken ve bununla övünürken, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığın yaşadığı Batı Trakya bölgesinin dışında İslam dinine ve özgürlüğüne gem vuruyor. Dini etkinliklerin yapılmasına, hatta bayram namazlarında bile eski camilerin açılmasına tahammül edemiyor. Hatta ve hatta yüzbinlerce Müslümanın yaşadığı başkentinde bir caminin yapımına, hukuki altyapı hazır olsa dahi 15 yıldır izin vermiyor.

Önümüzdeki dönemde Yunanistan'ın özellikle Batı Trakya Türklerine yönelik bir demokrasi sınavı daha vermesi sözkonusu. Malum; ülkede seçim kanununun değişmesi gündemde. Hatta Başbakan bununla ilgili olarak mecliste temsil edilen parti liderleriyle görüşmelerini tamamladı. Şu an iktidarda olan SİRİZA ve onun yanısıra başka partiler de (özellikle de küçük partiler) yıllarca nispi sistemi savundular. Bugüne kadar geçerli olan sistemde partilere uygulanan yüzde 3'lük seçim barajı aynı zamanda bağımsız adaylara da uygulandı. Bunun sebebi ise Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının bağımsız milletvekili seçme imkanını ortadan kaldırmaktı. 1993 yılından beri bu yasa uygulandı.

Siyasi partilerin çoğu nispi sistemi savunsa da yüzde 3'lük barajın geçerli olmaya devam etmesi gerektiğini de dillendiriyor. Nasıl bir sistemin masaya getirileceğini göreceğiz. Valilerin seçimle işbaşına geldiği uygulamada Rodop ve İskeçe'de azınlık üyesi vali seçme ihtimalini ortadan kaldırmak için antidemokratik olduğu Yunanlı siyasetçiler tarafından da kabul edilen "süper valilik" formülünde olduğu gibi, yeni seçim kanununda azınlığın siyasi temsilini sınırlandırmak için yeni bir antidemokratik formüle "gerek" duyulup duyulmayacağı merak konusu. Ülkemiz Yunanistan'ın geldiği demokratik "olgunluk" açısından hakikaten merak konusu!

28 Haziran 2016 Salı 20:12

Diğer yazılar >