Anasayfa
29-04-2015
Keramaris, Siriza, Anel, Azınlık ve Cenaze Masrafları
Doğu Makedonya Trakya Eyalet Eğitim Müdürü değişti. Ülkede 13 eyalet ve bu eyaletlerde de 13 eğitim müdürü var. Eğitim Bakanlığı'nın eğitim politikasını uygulayan büroklardan bahsediyoruz. Düne kadar İskeçeli Savvas Melissopulos'un görevde olduğu müdürlük görevine Dedeağaç Ferecikli bir beden eğitimi öğretmeni getirildi. Panayotis Keramaris. Keramaris'in tayin haberiyle birlikte bu ismin Bağımsız Yunanlılar Partisi (ANEL) üyesi olduğu ve devlet bakan yardımcısı ve ANEL kurmaylarından Terens Kuik'in tercihi olduğu yönünde haberler peşisıra çıktı.

Bilindiği gibi Eyalet Eğitim Müdürü, azınlık eğitiminin de bağlı olduğu geniş bir yetki yelpazesine sahip bir bürokrat. Yeni eğitim müdürünün kim olacağı tartışmaları başladığında "yukarıdan" bir "el" olaya el koydu ve yönlendirmeye başladı. Bu "el" Batı Trakya Türk azınlığının bir aşama kaydetmemesi için, azınlığa yönelik maazallah bir hak iadesi olmaması için uğraşan "vatanperver" kendine göre bu "kutsal" yolda "ulvi" bir çalışma yapan bir güç niteliğinde. Olaya el koydu ve azınlığa yakın olabilecek bir bürokratın eyalet müdürü olmasını engelledi. Böylece "milli görev" de tamamlanmış oldu.

Evet şu anda azınlığımıza bakış açısı ne yazık ki bu. Bağımsız Yunanlılar Partisi şu anda ülkedeki "sol" iktidarın koalisyon ortağı. Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı gibi konularda SİRİZA'yı kendine göre "aklı selime" davet eden veya amiyane tabirle "hizaya" çeken "milli" güç rolünde. ANEL Partisi ve kurmayları, Batı Trakya Türk azınlığını ilgilendiren konulara ne yazık ki "insan ve azınlık hakları" veya "demokrasi" penceresinden bakmıyor. Bu bakış açısına tabii ki katılmıyoruz. Yanlış bulduğumuz gibi, azınlığın kesinlikle hak etmediği, antidemokratik, haksız ve baskıcı bir politika olarak görüyoruz. Ümit ederiz ki; bir gün azınlığı ilgilendiren konulara bakarken "tehlike" ve "korku" edebiyatından vazgeçilir.

Burada ANEL'in ne yaptığı ve nasıl hareket ettiğinden çok, SİRİZA'nın ne yaptığı ve nasıl hareket ettiği önemlidir. Batı Trakya Türkleri bugüne kadar olmadığı şekilde bir partiyi destekledi. Oylarıyla üç azınlık milletvekili seçti ve meclise gönderdi. Şu ana kadar azınlık sorunlarının çözümü konusunda "olumlu" bir işaret gördüğümüzü söylemek pek mümkün değil. Eyalet eğitim müdürü tayini ilk ciddi sınavdı. Hükümetin veya SİRİZA'nın "Ne yapalım ANEL var, elimizden bir şey gelmiyor" babında bir tavrı sanırım şimdilik ağır basıyor. Azınlıkla ilgili atılacak her adıma ANEL'in engel koymasına ses çıkarmamak veya bunu kabullenmek, bir süre sonra atılabilecek adımları da imkansız hale getirebilir. Bu durum bir "alışkanlık" haline gelmeden gerekli adımlar bir an önce atılmalıdır.
*****
Ülkemizde öyle bir çevre var ki; Batı Trakya Müslüman Türk azınlığını bir "tehlike" olarak görme ihtiyacı hissediyor. Buna adeta muhtaç gibi. Düşünün ki; azınlık üyeleri, ülkedeki diğer vatanşarların yararlandığı bir uygulamadan yararlanamıyor. Bu haksız uygulamayı düzeltiyorsunuz. Sonrasında "iyi ki bu haksızlığı giderdik" denmesini beklerken, "azınlığa kıyak yapılıyor, azınlığa rüşvet veriliyor" şeklinde ithamlarla karşı karşıya kalıyorsunuz.

Yunanistan'daki Tarım Sigortası Kurumu (OGA) bu sigortaya bağlı olan vatandaşların cenaze masrafları için bir ödenek veriyor. Bu belirli bir kesime, zümreye yapılmıyor. Tüm sigortalı vatandaşlara yapılıyor. Fakat bir önceki hükümet azınlık üyelerinden, cenaze masraflarıyla ilgili olarak Hıristiyanlarda olduğu gibi cenaze büroları olmadığından fatura ve resmi masraf evrakı beyan edemedikleri bahanesiyle bu ödeneği kesti. Rodop milletvekili Ayhan Karayusuf, bu sorunu daha doğrusu bu ayrımcılığı soru önergesiyle meclise taşıdı. Aslında normal olan bu haksızlığın ve ayrımcılığın giderilmesi değil, bunun hiç olmamasıydı. Bakan Aristidis Baltas, soru önergesine verdiği yanıtta problemin giderilmesi için gereken adımların atılacağını söyledi. Bunu gören bazı çevreler "azınlığa imtiyaz sağlanıyor" diye bir kaşık suda fırtına koparmaya çalışıyor. Gerçekten olacak iş değil! Bu konuda yayınlanan haberlerde OGA'dan cenaze masrafı almak için bazı kimselerin ölülerini birkaç kez defnetmiş gibi gösterdiği bile yazıldı! Hatta hükümetin azınlığa siyasi rüşvet verdiği iddiaları bile var. El insaf! Eğer azınlık insanı bu ülkenin vatandaşıysa diğer vatandaşların yararlandığı haklardan yararlanmak durumundadır. Bu devletin yükümlülüğüdür. Azınlığın haklarının ihlal edilmesi ve durup dururken haksız uygulamalara maruz kaldığı yetmezmiş gibi, bir de akıl ve mantık dışı itham ve iddialarla da karşı karşıya kalıyor. Gerçekten biraz insaf!...

29 Nisan 2015 Çarşamba 20:47

Diğer yazılar >