04-11-2019
Kimler gerçek vatansever?
"Resmi devlet politikası ve Lozan Barış Antlaşması'nın hükümlerine ters düşecek garip oyunlar peşinde" kendisi. Peki bu suçlamaların hedefi kim? Şaşırtıcı ama bu kez azınlıktan biri değil bu kişi. Resmi, yasal bir azınlık derneğinin açılışına katıldığı için linç politikasıyla karşı karşıya kalan İskeçe Belediye Başkanı Manolis Çepelis.
Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği geçen hafta İskeçe'de güzel bir şubeye kavuştu. Bu şubenin açılışı için yapılan törene katılanlar arasında yeni seçilen İskeçe Belediye Başkanı Çepelis de yer aldı.
Bir şehrin belediye başkanı, o şehirde yaşayan bir toplumun önde gelen, önemli derneklerinden birini ziyaret etti... Olan biten bu. Gel gelelim öyle bir kıyamet koparılıyor ki, akıl mantıkla açıklamak mümkün değil olup biteni.
Basında çıkan, BTAYD'yi, azınlığı ve Çepelis'i hedef alan yazılara hiç değinmeyeceğim. Hem yerel hem ulusal basında yer alan yorumlar, bildiğimiz, alışageldiğimiz çirkinlikte.
Fakat İskeçe belediye meclisinden yükselen seslere dikkat çekmekte fayda var.
Eski Belediye Başkanı ve şu anda ana muhalefet liderliğini yürüten Dimarhopulos'a göre, Çepelis söz konusu etkinliğe katılarak "tarihi geçmişe ve milli bilince" hakaret etti.
Yine muhalefet listelerinden birine başkanlık eden Liracis'e göre, BTAYTD'nin şube açılışına katıldığı için Çepelis'in, Pontuslular, Küçük Asyalılar, Kıbrıslılar, Ermeniler, Evroslular ve Trakyalılar'dan özür dilemesi gerek. Özellikle de "Yunan bayrağını yüksekte tutan Yunan Pomaklarından ve Yunan Müslümanlarından"...
Bir diğer muhalefet lideri Papahronis, Çepelis'e, "Sayın belediye başkanı; Trakya'nın Yunanlılığını bozan bir etkinliğe bilinçsizlikten mi, yoksa bilinçli bir şekilde mi katıldınız?" sorusunu yöneltti.
Belediye meclisinden en ılımlı açıklama ise Melissopulos'tan geldi. "Milli meseleler" ve toplumun uyum içinde yaşamasını ilgilendiren konuların ciddiyetle ele alınması gerektiğini belirtti. Diğer taraftan ise bu konuların fanatizme malzeme yapılmamasını istedi. Yani biraz çekinerek de olsa itidal çağrısında bulundu.
Çepelis ise tehlike çığırtkanlığı yapan çevrelerin bu tutumlarından vazgeçmesi çağrısında bulunan bir açıklama yaparak kendini savunmaya çalıştı. Çepelis'in söz konusu açıklamasının şu bölümüne dikkat çekmek istiyorum: "Belediye yönetiminin yasal bir derneğin açılışında yer alması, tüm Avrupa Birliği'nde olduğu gibi bölgedeki tüm vatandaşlara karşı eşit bir biçimde yaklaşmasından kaynaklanmaktadır."
Bir belediye başkanı, o şehrin protokolünde birinci sırada yer alan kişidir. Bu mevkiye aday kişilerin, yukarıda altını çizdiğim açıklamaları yapması sizce korkutucu değil mi?
Bence son derece ürkütücü, tehlikeli ve ayrıştırıcı.
"Tüm vatandaşlara eşit bir biçimde yaklaşmak"... Bence çözüm bu cümlede saklı.
Asıl tehlike, vatandaşların bir bölümünü "milli tehlike", "milli mesele" olarak algıladığınızda başlıyor.
BTAYTD 1982 yılında kurulmuş, dernekler defterinde kayıtlı, Yunan yasaları nezdinde yasal bir dernektir. Ne derneğe, ne üyelerine kimsenin söyleyecek tek bir sözü olamaz.
Azınlığın, dernek yönetici ve üyelerinin bir bölümüne "aşırılık" ithamında bulunanların, önce kendilerine dönüp bakmaları, söylemlerini gözden geçirmeleri gerekir.
Bu hoşgörüsüz ortam, farklıya olan saygısızlık, değişik olana karşı tahammülsüzlükle bölgede insanların barış, huzur ve uyum içinde yaşaması nasıl beklenir?
Ülkenin, bölgenin önde gelenlerinin farklılıkları zenginlik değil de, ayrıştırıcı unsur olarak göstermeleri, bence o ülkeye ve o bölgeye yapılabilecek en büyük düşmanlıktır.
Gerçek vatan sevgisi kinde değil; sevgide, saygıda, anlayışlı olmada gizlidir. Ucuz politikalarla, insanlar arasında husumeti körükleyerek vatan sevilmez.
4 Kasım 2019 Pazartesi 15:39