05-08-2019
Kültürel etkinliklerin önemi...
Çarşamba akşamı Gümülcine şehir meydanında, Genç Akademisyenler Topluluğu'nun 9. Gençlik Festivali gerçekleşti. Festival çerçevesinde verilen konser yerel müzik grubu "Dream Team"in şarkılarıyla başladı. Ardından Türkiye'den gelen ünlü sanatçı Mehmet Erdem sahneye çıktı.
Konseri izlemek için ailecek şehir meydanına doğru yola koyulduk. Konser alanına vardığımızda yoğun bir kalabalıkla karşılaştık. Bu kalabalığın büyük bir kısmını da azınlık insanı oluşturuyordu.
GAT'ın düzenlediği konser ve özellikle de Türkiye'den ünlü bir sanatçının bu konserde yer alıyor olması, şehir meydanının dolup taşmasına neden olmuştu.
Kültürel etkinliklerin ne kadar önemli olduğunu düşündüm. Gerçekleşen bir konser, azınlık insanının şehir meydanına akın etmesine, şehrin en hareketli yerinde onun da yer almasına neden olmuştu.
Birlikte yaşayan iki farklı kültürün, yapılacak dengeli etkinliklerle kaynaşması, birbirini daha iyi tanıması, birbirine karşı hoşgörünün artması, birbirini anlaması açısından ne kadar önemli olduğunu düşündüm.
Diğer yandan da, azınlık insanının bu tür etkinliklere ne kadar ihtiyacı olduğu, ne kadar susamış olduğu geçti aklımdan.
Kültürel etkinlikler - tiyatro, sinema, konser, sergiler- ne olursa olsun insanın ruhunun beslenmesi, ufkunun genişlemesi için çok ama çok önemli.
Azınlık yıllarca bu tür etkinliklerden yoksun bırakıldı, bu tür faaliyetlerin yokluğunu yaşadı. Bu tür etkinliklerin önüne engeller koyan, yasaklayan zihniyet çok şükür ki bugün için yok.
Bu durumda azınlık kurum ve kuruluşlarının çalışmalarını bu ve benzeri etkinliklerle zenginleştirmeleri bence birincil görevleri arasında yer almalı.
Bu, azınlık insanının çağı yakalaması, ufkunun genişlemesi, kültür seviyesinin yükselmesi açısından büyük önem arzediyor.
Küçük şehirlerde ne yazık ki sosyal ve kültürel aktivitelerin eksikliği her zaman büyük sorunlardan biridir. Küçük şehrin sunduğu rahat ve huzurlu hayat vazgeçilmez bir nimettir. Ancak diğer taraftan tekdüze bir yaşantı, insanın gelişimine çoğu zaman olumsuz etki eder. Onu köreltir, yeniliklerden, gelişmelerden uzak kalmasına neden olabilir.
Bu tekdüzeliği yıkmanın, ortadan kaldırmanın tek yöntemi ise, topluma farklı farklı şeyler sunabilmektir. Kaliteli tiyatro eserleri, müzik gösterileri, film sunumları, şiir dinletileri, sergiler... Tüm bunlar öyle bir zenginlik ki, hiç farkına varmadan yaşam kalitemize katkılar, hayata bakışımızda bambaşka perspektifler sağlar.
İşte azınlık kurumlarımızın, bu kurumlarda yer alan insanlarımızın bu tür etkinliklerin gerçekleşmesi için ellerinden gelenden fazlasını yapmaları gerekir. Bu, toplum için yapılabilecek en önemli hizmetlerden biri olacaktır.
"Bizim insanımız şundan, bundan anlamaz" demek yerine, "İnsanımızı şununla, bununla tanıştıralım" demek olmalıdır birincil hedefimiz.
Bir topluma kültürel açıdan ne kadar çok zenginlik sunarsanız, o toplumu o kadar yükseklere çıkarırsınız. Bilmediklerini öğretmek, tanımadıklarıyla karşılaştırmak, öğrenmenin güzelliğiyle tanıştırmak kadar zevkli ve heyecanlı bir şey yoktur.
5 Ağustos 2019 Pazartesi 19:08