13-02-2018
"En iyi Türk, ölü Türk"
İnanılır gibi değil... Eski Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Theodoros Pangalos'un katıldığı Skai radyosundaki programda Türkler hakkında söyledikleri tam bir skandal.
"En iyi Türk, ölü Türktür. Ben buna inanıyorum, çünkü hiç iyi bir Türkle karşılaşmadım. Temel değerlerden yoksunlar. Türkün adalet değeri yok."
İşte Pangalos, radyo programında Türklere bu sözlerle hakaret etti.
1981 yılında ilk kez Atina bölgesinden milletvekili seçilen ve PASOK'un kurucuları araasında yer alan Pangalos, siyasi hayatı boyunca ilginç çıkışları, sivri dili, alışılagelmişin dışındaki davranış ve söylemleriyle tanındı. Haddini aşan sözleriyle ülkeyi bazen uluslararası krizin eşiğine bile getirdi.
90'lı yıllarda yaptığı bir açıklamayla Almanya'yı "bir çocuğun beynine sahip devasa bir güç" olarak tanımlayınca, Yunan - Alman ilişkilerinde ciddi bir gerginliğe neden oldu. Özür dilemek zorunda kaldı.
Türkler için "Kanlı ayakkabılarıyla Avrupa'nın halılarında yürüyorlar" diyen de yine Pangalos'tu.
Öcalan'ın, Kenya'daki Yunanistan Büyükelçiliği rezidansında gizlendiği dönemde de Dışişleri Bakanı oydu.
1999'da Öcalan'ın Kenya'da yakalanmasıyla sonuçlanan süreçte, daha sonraki yıllırda yine kendisinin yaptığı açıklamalara göre, "uluslararası teröre yataklık yaptığı" gerekçesiyle ABD’nin baskıları sonucunda görevinden ayrılmak zorunda kaldı.
"Bir zamanlar EİP (Yunan İstihbarat Servisi), ABD'nin sadece Atina'daki büyükelçisini değil, Ankara'daki büyükelçisini de dinlemeyi başardı" diyen, 2010 yılında ekonomik kriz çıkınca "Bu parayı hep birlikte yedik" çıkışını yapan, bir gazetecinin meclise girerken yönelttiği soruya kızarak "sabah sabah ha s....r" yanıtını veren, SİRİZA'nın Atina Vali adayı Rena Duru için "Afişlerde onun yüzünü görmektense, bikini giyen vücudu görmeyi tercih ederim." ifadelerini kullanan, fanila, terlik ile dolaşmaktan, bakanlıkta çalışma masasına ayaklarını uzatmaktan gocunmayan Pangalos sık sık ülke içinde ve ülke dışında eleştiri oklarının hedefi oldu.
Ancak bu son açıklamaralarıyla, "kendi şahsına münhasır" yakıştırmalarının ardına gizlenemeyecek kadar haddini aşmış durumda. Irkçı, kafatasçı bu söyleme, "deli saçmalıkları", "Pangalos'un her zamanki hali" gibi açıklamalarla gülüp geçmek değil, tepki göstermek gerekiyor.
Irkçı ve faşizan söylem ve eylemler karşısında sessiz kalınmaması, bunları dile getiren ve eyleme dönüştüren kişi ve çevrelere gerekli cevabın ve tepkinin verilmesi gerektiğine inanıyorum. Yapanın, söyleyenin yanına kar kalacak bu tür davranışlara göz yumulması, benzer tepki ve yaklaşımların daha da artması yolunda olumsuz bir örnek oluşturur ve bu tür zihniyetlere cesaret verir.
Bu ülkede yaşayan bir azınlık bireyi olarak, ülkemin en üst siyaset kademelerinde görev yapmış bu politikacıyı kınıyorum.
Böylesi bir yaklaşıma sadece Türklerin değil, demokrasiye, insan haklarına, eşitliğe inanan herkesin tepki göstermesi gerektiğini düşünüyorum.
Tarih kafatasçı söylemlerin, ırkçı yaklaşımların insanlığa hayır değil, felaket getirdiğinin örnekleriyle dolu.
İnsanın insana saygısını yitirmeyeceği yarınlar istiyorsak, tepkimizi göstermeliyiz.