Dile kolay... Bu hafta 1000'inci sayımızı çıkarıyoruz. 29 Haziran 1996 yılında ilk sayımızı çıkarırken, sizlerden nasıl bir tepki alacağımızın heyecanı içerisindeydik. Bugün ise koskoca 20 yılı geride bırakmış durumdayız.

Belki hatırlayacaksınız... Siyah - beyaz, daha düz ve amatör sayfa düzeniyle ilk dönem GÜNDEM sekiz sayfadan oluşuyordu. Ancak zaman içerisinde sayfaları arttı, içeriği zenginleşti, yarı renkli bir gazete haline dönüştü. Çağın gereklerine uyarak web üzerinden haberciliğe başladık. Herkese ulaşabilmek için sosyal ağları en aktif şekilde kullanmaya çalıştık ve çalışıyoruz.

İlk yayına başladığımızdan bugüne kadar birçok insanın eli değdi gazeteye. Köşe yazılarıyla birçok soydaşımız GÜNDEM'e destek oldu ve olmaya da devam ediyor. Toplumun değişik kademelerinden gelen bu desteğin önemini ve değerini hiçbir zaman unutmadık ve unutmayacağız.

Mesai arkadaşları olarak da azınlık içerisinde örnek bir kurum olmayı başardık. Birlikte çalışmanın ötesinde bir aile olduk. Zaman geldi birlikte sevindik, zaman geldi kafa kafaya verip sorunlarımıza birlikte çözüm aradık; birlikte güldük, dertlendik, kavga ettik, barıştık... Hepimiz birbirimizin önemini ve bu gazete için gerekliliğini bilerek, algılayarak hep sorumlulukla hareket ettik.

Evet, zaman içinde geliştik, büyüdük, olgunlaştık, şekil değiştirdik. Ama bu koca 20 yıl içerisinde gururla söyleyebilirim ki, daha ilk gün belirlediğimiz yayıncılık ilkelerinden hiç ödün vermeden bugünlere geldik.

"Sizin gözünüz, kulağınız olacağız" dedik ve bundan hiç şaşmadık. Azınlığın hak arama mücadelesinde biz de kendi imkanlarımızla "aşa tuzumuzu kattık", bu çabada hep azınlığın yanında yer aldık. Hep azınlıktan taraf olduk; onun için duyduk, duyduklarımızı yazdık ve azınlığın duygu ve düşüncelerini yayma gayretimizi sürdürdük.

"Tüm bunları yaparken basın ahlak kurallarını esas alacağız" dedik ve geçen 1000 sayı içerisinde gazetecilik ilkelerinden şaşmadan buralara geldik. Doğru haber vermek, iftira, karalama, küfür gibi hareketlerden uzak durma prensibimizi koruduk. Bizi de kendi bataklıklarına çekmek için provokatif davranışlarda bulunanlara karşı soğukkanlılığımızı hiç yitirmedik. Çekişme ve dedikoduları kendine malzeme yapan bir gazete olmak yerine, ilkeli habercilikle sizlere ulaşma yolunu seçtik. Yalın, objektif haberciliğin, azınlık basını olarak hedefimize ulaşmanın, yani sesimizi duyurmanın temel enstrümanı olduğuna hep inandık.

İşte bunun mükafatını da aldık. Kimden mi? Tabii ki siz değerli okuyucularımızdan. 20 yılı aşkın süredir bizleri okuyarak, güven duyarak, sözlerinizle, bakışlarınızla takdir ederek bizi taçlandırdınız.

Biz tabii ki sizlerin gözü kulağı olacağız. Bir gazetenin görevi bu. Hele hele bir azınlık basınından söz ediyorsak. Ama inanın sizin gücünüz ve desteğiniz olmasaydı işte bugün elinize aldığınız 1000'inci sayı da olmayacaktı.

GÜNDEM yayına başladığı tarihten bu yana birlikte çalıştığım mesai arkadaşlarıma teşükkürler... Yazılarıyla, yorumlarıyla gazeteye renk veren gönüllüler ordusuna, yazı kadromuza teşekkürler...

Ve tabii ki siz değerli okuyucularımıza, takipçilerimize teşekkürler.

1000'inci sayıya ulaşmanın mutluluğu ve gururuyla, herkese, ama herkese gönülden teşekkürler...