14-04-2015
Rakamlar ürkütüyor...
Son yılların en önemli gündem maddesi ekonomi. Deyim yerindeyse ekonomik krizle yatıyor, ekonomik krizle kalkıyoruz. Ekonomik krizin aşılması için Troyka ile yapılan anlaşmalar, borçların ödenip ödenemeyeceği tabii ki merakla izlediğimiz konular. Ancak herşeyden önemlisi de, aile bütçesinin bu ekonomik krizden aldığı yaralar.
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik zorluklar malum. Bu zorlukların en yorduğu, hatta yıktığı kesim ise orta direk.
Ekonomik krizle birlikte kapanan işletmeler, işsizlerin sayısındaki artışlar, gelirdeki azalmanın tersine vergilerde yükselişler, fakirlik sınırının altında yaşayan insan sayısının da hızla artmasına ve çoğalmasına neden oldu.
Resmi rakamlara göre, Yunanistan'daki işsizlik oranı yüzde 25'in üzerinde seyrediyor. 24 yaşın altındaki işsizlerin oranı ise yüzde 50'yi aşmış durumda. İşsizliğin tavan yaptığı yerlerin başında ise başkent Atina'nın da bulunduğu Attika bölgesi ile Batı Trakya'nın bulunduğu Doğu Makedonya - Trakya eyaleti yer alıyor. Bölgemiz, ekonomik kriz öncesi de geri kalmışlıkta şampiyonluğu elinden bırakmıyordu. Malum, azınlığın varlığıyla doğrudan ilişkili olan bu az gelişmişlik, ekonomik krizle birlikte doruğa ulaştı. Gerek Rodop, gerekse İskeçe illerindeki işsizlik oranları ürkütücü boyutlarda.
Bu oranların rakamsal karşılıklarını yetkili ağızlardan dinlediğinizde ise korkunuz ve endişeleriniz iyice artıyor.
Gümülcine ve İskeçe İşçi Merkezleri başkanlarıyla bu hafta yaptığımız röportajlar, durumun ne kadar vahim olduğunu ortaya koyuyor. İskeçe İşçi Merkezi Başkanı Angelos Bebekidis'e göre İskeçe'deki işsizlik oranı yüzde 40-42 arasında seyrediyor. Her ne kadar resmi rakamlar bölgedeki işsizlik oranını yüzde 37 olarak verse de, Bebekidis gerçek rakamın bu olmadığını savunuyor. 40-42 oranının, Yunanistan İşçi Konfederasyonu'nun (GSEE) verdiği rakam olduğunu da belirtmeden geçmiyor.
Gümülcine İşçi Merkezi Başkanı Panayotis Magalios'un verdiği rakamlar da aynı derecede ürkütücü. Rodop ilindeki işsizlik oranı yüzde 39 - 41 arasında seyrediyor. İş ve İşçi Bulma Kurumu'nun verdiği rakam ise yüzde 32-33 civarında.
Her iki bölgenin işçi merkezi başkanlarının verdiği bilgileri ve ekonomik krizli ilgili düşüncelerini gazetemizin bu sayısında yer alan haberde geniş bir şekilde okuyabilirsiniz. Ancak haberde öne çıkan iki örneğe köşe yazımda da dikkat çekmek istiyorum. Bu örneklerde verilen rakamlar, ekonomik çıkmazın boyutunu anlama konusunda çok çarpıcı veriler içeriyor.
Nasıl mı? Bebekidis, İskeçe'de 35 kişinin istihdam edileceği bir şirkete 3 bin kişinin başvurduğunu söylüyor. Mevsimlik işçi alacak bir işyerine istenilenin 86 katı başvurunun olması ne demek?
Gümülcine İşçi Merkezi Başkanı Magalios'un rakamlarla yaptığı kıyaslama da ekonomik tabloyu net bir şekilde görmemiz açısından çok önemli. Magalios, 2000 yılında Gümülcine Sanayi Bölgesi'nde 17 bin işçinin çalıştığını söylüyor. Bugün bu rakam bin. Hatta binin altında. 2000 yılında Gümülcine Sanayi Bölgesi'nde 99 fabrika ve işletme varken, bugün bu sayı 10'a düşmüş durumda.
Tüm bunların üzerine başka ne söylenebilir, bilemiyorum. Rakamlar, tüm çıplaklığıyla bölgedeki vehameti gözler önüne seriyor.
Tabii ki, bu noktada yapılması gereken tek bir şey var. Hayata tutunmak ve düşülen çukurun içinde düze çıkmayı başarmak gerek. Bu hem ülkenin, hem de bu ülkede yaşayan bireylerin temel hedefi olmalı.
Bunun için de bölgenin imkanlarını çok iyi değerlendirip, kalkınma hedeflerini çok iyi belirlemek gerekiyor. Magalios'un söylediği iki noktanın bölgenin yeniden atağa geçmesi için önemli olduğunu düşünüyorum. Bölgede tarım ve hayvancılık geleneksel üretim şekilleri. "İnsanın en iyi yapabileceği iş, bildiği iştir" düşüncesinden hareketle, bu alanda ilerlemeyi, yeni politikalar üretmeyi akılcıl buluyorum.
Magalios'un dikkat çektiği bir diğer nokta da 15 milyonluk pazarıyla 4-5 saatlik mesafede olan İstanbul pazarı. Bu pazara açılmak ve bu pazar potansiyelini bölge için avantaja çevirmek fikri de çok önemli.
Unutmamak gerekir. Ekonomik krizden çıkmanın yolu sızlanmaktan değil, üretmekten, fırsat yaratmaktan ve çalışmaktan geçiyor.