Anasayfa
<
07-04-2015

Batı Trakya ve kooperatifleşmek...
Gümülcine'nin çarşısını, hemen hemen her zaman koşar adımlarla geçerim. Acil yapılması gereken bir iş, masa başına biran önce dönme telaşıyla başım öne eğik, kafamda o günün yapılacaklarını, yazılacak haberleri düşünerek yürümek rutinimdir.

Ama bazen bu hızlı tempo içinde kendime bir "ödül", bir ara vermeyi uygun görür, kadın içgüdülerimle de vitrinlere şöyle bir göz gezdiririm.

Babam nedeniyle çarşı ve esnaf ruhunu tanırım. Esnafın sıkıntılarını, azınlığın geçirdiği ekonomik durgunluk yıllarını az çok bilirim. Son yıllarda zaten hareketsizlikten dert yanan Gümülcine çarşısı ekonomik darboğaza her geçen gün biraz daha teslim oluyor. Boşalan dükkanlar, kepenk kapatmasa da son demlerinde olduğu mesajını veren vitrinlerle çarşıda artık hiçbir şeyin tadı yok.

Boşalan ve çaresizce yeni kiracı bekleyen dükkanlar, işsizliğin, geçim sıkıntısının sembolleri olarak yerlerini alıyor.
Ekonomik kriz, ekonomik çıkmazları beraberinde getiriyor ve tabi ki bu çıkmazlardan kurtulmak için çözüm arayışlarını da. Bu ortamda yapılabilecek en kolay iş, ekonomik krize teslim olmak. En zoru ise, kriz ortamına kafa tutmak, yeni ekonomik çıkış arayışına girmek.

Batı Trakya Türk azınlığı tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan bir toplum. Geleneksel geçim kaynakları olan bu sektördeki azınlık insanı ticari konularda gelenekçi ve muhafazakar yapısından yıllarca kurtulamadı ve deyim yerindeyse yapılabilecek yeniliklerden yıllarca korktu.

Ancak son gelişmeler, yıllar önce atılması gereken adımlarda ilerleme olduğunu gösteriyor. Son dönemde hareketlenen kooperatifleşme çabalarından bahsediyorum. Bölgemizde bu alanda cesur ve güzel adımlar atıldığını görmek sevindirici ve umut verici.

Hayvan besicileri, son olarak da arıcılar...

Kooperatif, üreticilerin, aracıyı ortadan çıkararak ürünlerini daha iyi şartlarda pazarlamak için kurdukları bir ortaklık nihayetinde . Yani direkt olarak üreticiyi kollayan ve koruyan, gelir düzeyini arttırmaya yönelik bir yöntem.
Bu alanda yıllar önce yapılması gereken girişimlerin, şimdi hızla yol alması ve sonuca ulaşması gerekiyor.

Kooperatifleşme çabalarını, hobi ya da ek gelir amaçlı olarak yapılan arıcılık gibi yeni alanlara da kaydırmak çok önemli.
Bu arada fırsatını bulmuşken, yıllardan bu yana temcit pilavı gibi ortaya koyduğum bir önerimi yinelemekten kendimi alıkoyamıyorum. Kadınların yer alacağı bir kooperatifleşme fikrimi umarım hatırlayacaksınızdır.

Çalışkanlığı, üretkenliği ile tanınan Batı Trakya Türk kadınının el emeği ürünlerinin pazarlanabileceği bir kooperatiften bahsediyorum. Makarnasından, kuskusundan, salça ve tarhanasından tutun da, dantelinden, iğne oyasından, nakışına kadar el emeği göz nuru çalışmaların biraraya getirilip pazarlanabileceği örgütlü bir yapının oluşturulması her zaman hayalim oldu. Bunun etrafta çok güzel örnekleri var.

Zorluklar, bazen yeni projelere, yeni ufuklara yol açabilir, yeni başlangıçlara neden olabilir. Teslim olmak yerine direnmek, sızlanmak yerine üretmek, pes etmek yerine çabalamak bence başarıyı kaçınılmaz kılıcaktır. Ne dersiniz?

7 Nisan 2015 Salı 22:27