Son yıllarda Batı Trakya’da artan kuraklık, bölgedeki tarımsal üretimi derinden etkiliyor. Yağışların her geçen yıl daha da azalması, özellikle tarım sektörü üzerinde büyük bir olumsuz etki yaratırken, bölge ekonomisi de bundan payını alıyor. Küresel iklim değişikliğinin etkileri, Batı Trakya gibi tarımın bölgenin temel ekonomik dayanaklarından biri olduğu yerlerde daha fazla hissediliyor.

Batı Trakya’da, özellikle son iki yılda yağış seviyelerinin tarihsel olarak en düşük seviyelere indiği görülüyor. Buna bağlı olarak üretimin kalitesi düşüyor, çiftçinin cebine giren para azalıyor. Ama aynı zamanda bölgede tarımın geleceği için endişeler de yükseliyor. Yağmur ve kar yağışlarının azalması, gelecekte tarım alanlarının sürdürülebilirliğini sorgulatır hale geliyor.

Doğu Makedonya – Trakya Eyalet Başkan Yardımcısı Rıdvan Hacımehmet’in GÜNDEM’e yaptığı açıklamalar da durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Su kaynaklarının azalmasına dikkat çeken Hacımehmet, “En azından son 10 – 15 yıldır azalan bir yağış oranı var. Su kaynakları azalıyor, kuruyor. Su ihtiyacı ise artıyor. Ürkütücü bir durumla karşı karşıyayız. Tarım alanları bir yana, eğer durum böyle devam ederse birkaç yıl içinde içme suyu sorunu yaşayacağız.” uyarısında bulunuyor.

Tabii bu noktada, bölgedeki su kaynaklarının verimli kullanımı hayati önem taşıyor.

Doğruyu söylemek gerekirse, Yunanistan küresel iklim değişikliğine hazırlıksız yakalandı. Bölgemiz için de aynı şeyi söyleyebiliriz. Tarımın bölge ekonomisinin en önemli çarklarından biri olduğunu düşünecek olursak, bu alanda geleceğe yönelik altyapı yatırımlarının gecikmeli ve yetersiz olduğunun altını çizmek gerekir.

Yassıhöyük Barajı, Batı Trakya’da kuraklıkla mücadelede en önemli projelerden biri. Ancak 20 yılı aşkın bir sürede yapımı tamamlanan barajın potansiyeli hala tam anlamıyla kullanılamıyor. 2022 yılında tamamlanan baraj, yaklaşık 26.000 dönümlük tarım arazisini sulamayı hedefliyor. Fakat, suyun bu arazilere ulaştırılabilmesi için gerekli altyapı henüz kurulmuş değil. Baraj tamamlanmış olmasına rağmen dağıtım ağları eksik olduğu için bölgedeki çiftçiler bu kaynaktan faydalanamıyor.

Batı Trakya’daki çiftçiler, kuraklıkla mücadele edebilmek için somut ve uzun vadeli çözümler talep ediyor. Yassıhöyük Barajı gibi projelerin yanı sıra bölge genelinde küçük çaplı su barajlarının ve su toplama havuzlarının yapımı büyük önem taşıyor. Bu projelerin hayata geçirilmesi için acil adımlar atılması ve bölgedeki su kaynaklarının daha verimli kullanılmasını sağlayacak altyapı çalışmalarına hız verilmesi gerekiyor.

Kuraklıkla mücadele, Batı Trakya’da sadece tarım sektörü için değil, tüm bölge halkı için hayati öneme sahip. Su krizine karşı alınacak her bir adım, bölgenin geleceği ve gelecek nesillerin yaşam kalitesi için kritik önem taşıyor. Eğer su kaynakları doğru yönetilemezse, Batı Trakya hem tarımsal hem de sosyal açıdan ciddi bir tehdit altında kalacak.

Tarım sektörünün zaten içinde bulunduğu kriz nedeniyle boşalan köylerimiz daha da ıssızlaşacak, ekonomik göçün boyutları daha da artacak. Bu nedenle, su yönetiminin, bölgenin geleceği için çok daha kapsamlı ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınması elzem. Hem de ivedilikle…