22-03-2024
Ramazan ayı ve kazanımları
Bütün insanlara hidayet rehberi olan Kur'ân-ı Kerîm'in indirildiği mübarek Ramazan ayına buruk bir sevinç ile girdik. Buruk sevinçle ifadesini kullandım, çünkü maalesef dünya üzerinde insanın yüreğini acıtan olayların gölgesinde bu onbir ayın sultanına kavuştuk. İslâm coğrafyasında işgaller, kitlesel katliamlar, gözyaşları artarak devam ediyor. Elbette gelişiyle Ramazan bizi tarifi mümkün olmayan bir sevince gark etti. Bu üzücü olayların ve sıkıntıların yanında Ramazanda oruç tutmak apayrı bir üstünlük ve şereftir.
Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığı olarak bizler de Ramazan'a coşkuyla kavuştuk. Özellikle çocuklar çeşitli etkinliklerle bu mübarek aya girdiler. Tabi yukarıda da bahsettiğim gibi, ne yazık ki bütün çocuklar bu sevinci yaşayamadan Ramazan ayına girdiler.
Peygamberimiz (s.a.s.) bir hadîs-i şerifte şöyle buyuruyor:
"Mü'minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirleÂrini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvlar da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar." (Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Birr, 66)
Bu hadis-i şerife göre; en yakınımızdan tutun da dünyanın neresinde olursa olsun bir mü'minin başına bir bela musibet gelirse, onun acısını hepimiz duymalıyız. Buna göre dünyanın birçok yerinde, Doğu Türkistan'da, özellikle Filistin'de, Gazze'de bombalar altına Ramazan ayına giren kardeşlerimiz için duyarsız kalamayız. Duaların kabul olduğu bu rahmet ve mağfiret günlerinde, iftar ve sahurda en azından o kardeşlerimiz için dua edelim. Rabbim en yakın zamanda yaşadıkları zulümlerden kurtarsın. Onlar da Ramazan sevincini ve ardından gelecek bayram coşkusunu yaşasınlar.
Evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennem azabından kurtuluş olan Ramazan ayı ilâhi kazançların çok olduğu mübarek bir aydır. Fakiri zengini, kadını erkeği, yaşlısı genci ortak bir sevinç paylaşılır. Sadece Allah'ın emri olduğu için oruç tutuyoruz. O "Yeme!" dediği için biz yemiyoruz, O "Ye!" deyince de iftarı yapıyoruz. Bu ay bize çok şey kazandırmaktadır. Şöyle ki;
* Bir ay boyu haramı terk ettiğimiz gibi, helale de el sürmüyoruz, ağzımıza almıyoruz, yemiyoruz, içmiyoruz. Her zaman istediği gibi hareket etmeye alışmış olan nefis emir dinlemeyi öğreniyor; kulluğun farkına varıyor. Böylece oruçla birlikte maddi ve manevi bütün varlığımız hakiki mülk sahibinin emrine giriyor. Ondan geldiğimizi ve tekrar Ona döneceğimizi anlıyoruz.
* Oruç, insanın günahlardan korunmasına vesiledir. Ramazan'da suç oranlarının azalması oruç ibadetine bağlıdır. Oruçla şeytanın insan üzerindeki etkileri azalırken Allah'ın nuru genişler.
* Oruç bize nimetlerin kıymetini bildirir ve nimetler karşısında şükran duygularımızı uyandırır. Yoksulların halinden anlama şuuru getirir. Oruçlu kişi aç insanların halini düşünür, merhamete gelir ve onlara yardım eder. Bu da insanlar arasındaki sevgi ve saygı bağlarını kuvvetlendirir. Toplumsal barışın teminine yardımcı olur.
* Ramazan ayında oruç insanı kanaate alıştırır ve onu maddenin esaretinden kurtarır. Bizlerden ihtiras ve açgözlülük zincirlerini koparıp sabır denilen ahlakî meziyete eriştirir. İradelerimizi, hak yolunda kullanmamızı sağlar. Oruç riya ve gösterişten uzak bir ameldir. Çünkü oruç, diğer ameller gibi insanlar tarafından fark edilmez.
* Ramazan başlı başına bir nefis eğitimidir, bir kalp ferahlığıdır ve bir vicdan huzurudur. Gençliğine, servetine, gücüne, makamına güvenen insan oruçla buluşunca, Rabbiyle beraber oluyor; sonuç itibariyle de şeytanın ve nefsin elinden yakasını kurtarıyor.
* Zekât ve fitrelerimizi ihtiyaç sahibi kardeşlerimize vererek, onların evlerinin de şenlenmesine vesile olmanın sevincini yaşıyoruz.
* Kur'an ayı olan Ramazan ayında hatim okuyoruz, mukabele dinliyoruz. Daha da önemlisi Yüce Kitabımızı iyi anlamaya ve hayatımıza O'nu hakim kılmaya gayret gösteriyoruz.
Bu sürecin sonunda ödül olarak "Ramazan Bayramı" ikram edilir. Ramazan bizlere bir bilinç aşılar. Bu bilinç; doğruluk, onur, vakar, sabır, edep-iffet, tevazu, hilm, cömertlik ve cesaret gibi yüce vasıfları bizlere kazandırır.
Ramazan ayının ve nihayetindeki Ramazan Bayramının, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığına ve İslam dünyasına huzur ve barış getirmesini, İslam dünyasının ve bütün bir insanlığın uyanışına ve dirilişine vesile olmasını Yüce Rabbimizden niyaz ediyoruz.