28-12-2020
'Yasaklı Türk kelimesinden sonra yeni yasak Azınlık kelimesine'
Gümülcine'deki Medrese-i Hayriye Azınlık Ortaokulu - Lisesi'nin tabelasının değiştirilmesi ve "Azınlık" kelimesinin "Müslüman" kelimesiyle değiştirilmesine, Türkiye'deki Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Merkezi tepki gösterdi.
Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği (BTTDD) Genel Başkanı avukat Necmettin Hüseyin, Batı Trakya Türk Azınlığı'nın etnik kimliğinin inkarına yönelik oldu bittiye dayalı uygulamaların sorumlularına seslendi.
Eğitim Bakanlığı Din İşleri Genel Sekreteri Yorgos Kalancis'in Batı Trakya Türk Azınlığı'ndan sorumlu tek yönetici gibi hareket ettiğini belirten BTTDD Genel Başkanı, "Yunan derin devletinin dernek kapatma kararları ile birlikte 1983 senesinden beri ortaya atıp kabul ettirmeye çalıştığı, Batı Trakya Türk Azınlığı yerine "Yunan Müslümanları" tabiri ilk defa bu kadar bariz haksız bir uygulama ile ortaya konulmuştur." dedi.
Gümülcine Azınlık Medrese-i Hayriye Ortaokul-Lisesi'nin isminden "Azınlık" kelimesinin kaldırılmasını eleştiren Necmettin Hüseyin, "Görünen o ki, haksız ve hukuka aykırı şekilde bundan böyle Yunan derin devleti ve faşist zihniyetli işbirlikçileri tarafından kendi söylemlerine göre "Yunan Müslümanları" olarak adlandırılacağız. Haksız şekilde ikili ve uluslararası antlaşmalara aykırı şekilde alınan kararla, Gümülcine'de faaliyet gösteren Medrese bugüne kadar 'Gümülcine Azınlık Medrese-i Hayriye Ortaokulu-Lisesi' olarak adlandırılıyorken, 24 Aralık tarihinden itibaren de 'Gümülcine Müslüman Medrese-i Hayriye Ortaokul ve Lisesi' olarak kayda geçti." ifadelerini kullandı.
Necmettin Hüseyin açıklamasına şöyle devam etti: "Yapılan bu değişiklik, 'Yunan Müslümanları' tabirinin resmiyet kazanması adına yapılmış bir hamledir. Kısacası bu şekilde oldu bitti ile sonuç vermeyecek derin devlet tezini kayda geçirme girişimidir. Batı Trakya Türkleri yüzyıllardır yaşadığı bölgede azınlık hakları uluslararası antlaşmalarla Yunanistan idaresine emanet edilen azınlıkta kalmış Türklerdir. Mesnetsiz tezlerle yaratmaya çalıştığınız Türk etnik kimliğini inkar politikalarınızdan artık vazgeçin.
Türk - Yunan ilişkilerinin gerilmesini fırsat bilerek her zaman yaptığınız gibi Batı Trakya Türk Azınlığı'na kesmeye kalktığınız faturalar geri tepecektir, bundan da şüpheniz olmasın. Unutmayın ki yapılan haksızlıkların hesabını sorma ve haksızlıklara misliyle cevap verme güç, imkan ve inancına sahip olan her bireyin, her an kaşınıza çıkma ihtimali olduğu gibi toplumsal reaksiyonla toplumun haklarının gaspına müsaade etmeyeceğinden de şüpheniz olmamalıdır. Batı Trakya Türk Azınlığı'nın sabır sınırlarını sınamayın.
Etnik kimlik inkarında İTB kararını halen faşist ve şımarık Yunan idaresine uygulatamayan Avrupa Birliği üyesi ülkeleri ve AİHM ile birlikte Avrupa Konseyini de bu çirkinliklere dur demeye davet ediyoruz.
Yunanlı idarecilerin daha sonra telafisi imkansız hale gelecek bu tür toplumu geren hukuksuz iş ve işlemlerden uzak durmaya ve bu çirkin durumu düzeltmeye davet ederek, yapılan uygulamayı şiddetle kınıyoruz. Bu doğrultuda bir kez daha dile getirmek gerekirse gasp edilen haklarımızın tamamını elde edene kadar, haklı toplumsal varlık mücadelemizi en güçlü şekilde sürdürmeye de devam edeceğiz."