15-10-2020
"Medresenin gaspına ortak olmayacağız"
Gümülcine'deki Medrese-i Hayriye Ortaokulu ve Lisesi Encümen Heyeti ile Okul Aile Birliği üyeleri, encümen seçimleri ile ilgili kararnamelere tepki gösterdi.
15 Ekim Perşembe günü medrese yurdunda bir grup velinin de katılımıyla gerçekleşen toplantıda, devletin kısa süre önce encümen heyeti seçimleriyle ilgili çıkardığı kararnameler görüşüldü.
Toplantının ardından Medrese'ye gelen heyet, alınan kararı okudu. Okul Aile Birliği Başkanı Nihat Kaplan tarafından okunan kararda, söz konusu kararnamelerle Lozan Antlaşması başta olmak üzere azınlığın yasal haklarının hiçe sayıldığı vurgulandı.
Açıklanan ortak kararda şu ifadelere yer verildi:
"Gümülcine Medrese-i Hayriye Orta & Lise Okulu Encümen Heyeti ve Okul Aile Birliğinin, üyeleri olan velilerle gerçekleştirdiği toplantıda, 29 Temmuz 2020 tarihli ve 147 sayılı kanun gereği, 02 - Ekim - 2020 tarihli ve 4284 sayılı, 05- Ekim — 2020 tarihli ve 4369 sayılı Encümenlik Hakları ve Yetkileri ve Medreselerde Encümenlik Seçimleri ile ilgili Bakanlık Kararnameleri görüşülmüştür.
Buna göre; bahse konu okulumuz azınlık eğitiminden tamamen ayrılarak, statüsü belirsiz bir konuma dönüştürülmüştür. Bu statüsüzlük gereği okulumuz devletleştirilmektedir.
Azınlığın uluslararası, anayasal, yasal ve en temel dayanağımız olan Lozan Anlaşması ile Atina hükümetinin uluslararası toplum nezdinde verdiği taahhütlerin tümü ayaklar altına alınmaktadır.
Encümenlik seçimi adı altında dayatılan bu yeni kanuni zorlama ile hiçbir şekilde okulun sahiplerine hak verilmemektedir. Esasen bu bir kayyum atamasıdır ve devletin el koyma sürecinin yasal kılıfına uydurulmuş bir gasp işlemidir.
Merak ediyoruz. Bu yöntem, cuntavari bir işlem ile olsaydı ne tür bir farkı olabilirdi?
Sayın bakan, sizin demokrasi anlayışınız, teminatınız altında ve güvence içinde olması gereken bir azınlığın bütün haklarına el koyarak yok etmek midir? Her şeyi devletleştirme anlayışı ile bu azınlığa bu kadar baskıcı bir uygulamayı reva görmeyi demokrasi ile nasıl bağdaştırırsınız? Asırlar boyu Azınlık Vakfı olan bu kuruma el koyma ile amaçlanan nedir? Bizler şunu iyi görüyoruz ki, tek amaç, burası üzerinden bizleri dilinin, dininin kaynaklarından uzaklaştırıp kendi benliğinden mahrum, eritilmiş bir azınlık oluşturmaktır?
Bizler böyle bir el koyma işleminin sürecine asla katılmayacağımızı, gasp işlemini meşrulaştırma uygulamasına ortak olmayacağımızı, atama ile belirlenecek kişilerin alacağı karalar ve sunacakları tekliflerin Medrese öğrencilerini, velilerini, Aile Birliğini ve tüm ilgili tarafları bağlamayacağını ve bunlara asla katılmayacağımızı beyan ederiz.
Şunu kamuoyu ile paylaşmak isteriz ki; burada bir seçim yoktur. Seçim kılıfı ile kayyum atama ve el koyma vardır ve buna katılmayacağımızı, katılacak olanları da, tarih önünde sorumlu tutacağımızı, vicdanlarına ve bu milletin vicdanına havale ettiğimizi bildirir, her türlü uygulamanın vebalini üstleneceklerini de hatırlatırız.
Haklarımızı, sosyal, siyasal ve hukuki zeminde aramaya devam edeceğimizi kamuoyuna arz ederiz."