30-04-2020
"Türk toplumunun gelenek ve kültürel değerlerine yönelik kötü niyetli girişimler son bulmalı"
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), bazı köylerde Ramazan davulunun engellenmesine yönelik çabalar üzerine bir açıklama yayımladı.
ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu, Batı Trakya Türk toplumunun gelenek ve kültürel değerlerine yönelik kötü niyetli girişimlerin derhal son bulmasını istedi.
Konuyla ilgili olarak ABTTF'den yapılan yazılı açıklama şöyle:
"İçinde bulunduğumuz mübarek Ramazan ayında da koronavirüs salgını bahane edilerek Yunanistan'da yaşayan Batı Trakya Türk toplumunun gelenek ve kültürel değerlerine yönelik engelleyici girişimler devam ediyor.
Gündem Gazetesi'nin haberine göre, Yunanistan'ın Batı Trakya bölgesinde özellikle Türk ve Yunanların birlikte yaşadığı köylerde, iftar ve sahur vakitlerini haber veren Ramazan davulcusu engellenmeye çalışıldı. İskeçe iline bağlı İnhanlı ve Sakarkaya köylerinde Ramazan davulcularının polis tarafından uyarıldığı ve davul çalmamalarının istendiği, aksi takdirde kendilerine ceza yazılacağı bildirildi. İskeçe ilinin karma nüfusa sahip başka köylerinde de Ramazan davulunun çalınması ile ilgili benzer sorunların yaşandığı kaydedildi.
Konuya ilişkin olarak Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) Başkanı Halit Habipoğlu, 'Mübarek Ramazan ayında iftar ve sahur vakitlerinde davul çalınması, Batı Trakya Türk toplumunun yüzyıllardır sahip olduğu bir gelenek olarak bölgedeki Türk ve karma köylerde bugün de yaşatılmaktadır. İnhanlı ve Sakarkaya köylerinde mütevelli heyetlerince belediye yönetimlerinden Ramazan davulcuları için gerekli izinlerin alınmasına ve yasalara aykırı bir durum olmamasına rağmen polisin uyarısı ile Ramazan davulunun çalınmasının engellenmek istenmesinin neye hizmet ettiğini anlamak mümkün değildir. Koronavirüs salgını ile mücadele kapsamında alınan önlemler bahane edilerek, camilerimizde ezanın hoparlörden kısık sesle okunmasının istenmesi ile Ramazan davulunun çalınmasının engellenmeye çalışılmasının temelinde Yunanistan'da Batı Trakya Türk toplumuna karşı olan ve onu 'tehdit' ve 'tehlike' olarak gören hasmane tutum yatmaktadır. Batı Trakya'da Türk ve Yunanların yüzyıllardır barış içerisinde bir arada yaşamasına zarar veren bu tarz kötü niyetli ve ayrıştırıcı girişimlerin derhal son bulması için Yunan makamları üzerine düşen adımları atmalıdır' dedi."