20-11-2019
Milletvekili ateşle oynuyor!
Son dönemde, Batı Trakya Türk Azınlığı'na yönelik bir algı operasyonu başlatıldığı artık iyiden iyiye belli olmaya başladı.
Bu algı; Batı Trakya'daki Müslüman Türk Azınlığı'nın "tehlike" olduğu, Yunanistan için "tehdit" oluşturduğu, Batı Trakya'da azınlığın "garip" ve "art niyetli" faaliyetler içinde bulunduğu izlenimini yaratmaya yönelik.
Azınlığın, "Yunanistan'ın kuyusunu kazmaya çalışan faaliyetler içinde olduğu" algısı yaratmaya yönelik bir gayret söz konusu.
Bu "operasyonun" siyasi ayağının başında bir önceki dönemde ırkçı Altın Şafak Partisi vardı. Bu dönemde de öyle anlaşılıyor ki bu rolü Velopulos'un liderliğini yaptığı Yunan Çözümü (Elliniki Lisi) üstlenmiş durumda.
Yunan Çözümü Partisi'nin bu "kutsal amaca" yönelik meclise getirdiği soru önergeleriyle ilgili bazı haberleri son haftalarda basından okumuştuk.
Ancak son olarak Velopulos'un liderliğindeki "Elliniki Lisi" partisini Atina milletvekilinin meclise sunduğu son sorusunuda kantarın topuzunun hayli kaçtığı görülüyor. Milletvekili neler söylemiş, neler iddia etmiş hayal bile edemezsiniz!
Atina milletvekili Ekaterini Aleksopulu, Batı Trakya'da azınlığın alternatif dini sistem, sağlık sistemi, finans sistemi ve tarım sistemi oluşturduğunu iddia etmiş. O da yetmemiş, Trakya'da gizlenmiş 20 bin silahtan bahsetmiş!
Aleksopulu'nun, Savunma Bakanı ve Dışişleri Bakanına yönelttiği soru, "Trakya'da paramiliter birliklerin kurulması"yla alakalı. Aşırı milliyetçi olarak nitelendirilen "Yunan Çözümü" partisi milletvekili, bölgemizde paramiliter birliklerin oluşturulduğunu elinde olan "güvenilir bilgilere" dayandırıyor.
Milletvekili sorusunda, Türkiye Savunma Bakanı'nın facebook'ta Batı Trakya'yı da içine alan 'Türkiye haritaları' yayınladığını iddia ediyor, ayrıca bölgedeki Müslümanların, Yunanlılardan korunabilmesi amacıyla "paramiliter birliklerin oluşturulması ihtiyacını" dile getiren basın haberlerinin olduğunu iddia ediyor.
Aleksopulu, "sözde müftü" olarak nitelendirdiği "seçilmiş müftüler" aracılığıyla alternatif dini sistem oluşturulduğunu, T.C. Ziraat Bankası aracılığıyla alternatif finans sistemi oluşturulduğunu, sadece Müslümanlara (!) hizmet veren özel klinikler aracılığıyla alternatif sağlık sistemi oluşturulduğunu, tarım kooperatifleri aracılığıyla da alternatif tarım sistemi oluşturulduğunu iddia ediyor!..
Aleksopulu, bununla da yetinmiyor. İddialarını, Türk milliyetçilerinin "Yunanistan toprağında bir Türk devleti oluşturmayı amaçladıklarına" kadar götürebiliyor.
Savunma ve dışişleri bakanlarının yanıtlaması için yönelttiği soruda Aleksopulu, "güvenilir bilgilere" dayandırdığı bir diğer iddiasında da Trakya'da gizlenmiş 15 - 20 bin civarında silah olduğu savunuyor!
Evet yanlış okumadınız! Aleksopulu bölgemizde gizlenmiş silahlar olduğunu iddia ediyor! Hatta rakam bile veriyor! Bu tezini güçlendireceğini düşünmüş olacak ki; azınlık mensubu gençler arasında yakın dövüş sporlarını tercih edenlerin sayıca arttığına dikkat çekiyor, sadece azınlık üyelerinin yer alacağı avcılar derneğinin kurulmaya çalışıldığını da iddialarına ekliyor.
İnsana "pes doğrusu" dedirtiyor, değil mi?
Aleksopulu sıraladığı iddiaların ardından, bunların "Lozan antlaşmasını ihlal edip etmediği", "Trakya bölgesinde Yunanistan'ın egemenliğinin ihlali anlamına mı geldiği", "Eğer bunlar egemenliğin ihlali ise devletin Trakya'da düzeni sağlamak amacıyla ne tür önlemler alacağı" sorularına savunma ve dışişleri bakanlarından cevap istiyor.
Yunanistan parlamentosunun bir üyesi, bu sorularla son derece tehlikeli bir olaya imza attığının farkında mı bilemiyoruz. Ancak milletvekili unvanına sahip olmuş birinin, bu ve bunun gibi soru ve açıklamalarla, bu ülkenin sadık vatandaşı olan ve hatta sadık vatandaş olduğunu sürekli ispatlamak zorunda bırakılan azınlığımızı açıkça hedef haline getirdiğinin farkında olması gerekir. Bu tür yazıları okuyan ve Batı Trakya bölgesini tanımayan ortalama bir Yunanlı, bölgemizi kargaşa içinde, hatta çatışma ortamının hakim olduğu bir yer olarak düşünebilir. Böyle bir şey Batı Trakya Türk Azınlığı'na yapılan bir saldırı ve hakaret olmanın yanı sıra, Yunanistan devletine de yapılan bir saldırıdır aynı zamanda.
Bölgemizdeki durumun tüm gerçekliğiyle devlet yetkililerince milletvekili Aleksopulu'ya aktarılmasının, vatandaşı olduğumuz devletin bir sorumluluğu olduğu inancındayız.