27-03-2019
Voskopulos: "Azınlık konularında ideolojik reform gerekiyor"
YUNANİSTAN'daki Makedon azınlığın siyasi partisi Gökkuşağı'nın yöneticisi Pavlos Voskopulos'la, Prespes Anlaşması'ndan, Makedon azınlığın neden tanınmadığına, "Makedon Kültür Evi" davasından Makedon azınlığın taleplerine kadar birçok konuyu konuştuk.
YUNANİSTAN'daki Makedon azınlığın siyasi partisi Gökkuşağı'nın yöneticisi Pavlos Voskopulos, GÜNDEM'in sorularını yanıtladı. Voskopulos'la, Prespes Anlaşması'ndan, Makedon azınlığın neden tanınmadığına, "Makedon Kültür Evi" davasından Makedon azınlığın taleplerine kadar birçok konuyu konuştuk.
Batı Trakya'daki Türk azınlığa ve kuzey Yunanistan'daki Makedon azınlığa yönelik ayrımcı politikaların birçok uluslarası örgüt raporunda da yer aldığına dikkat çeken Voskopulos, "Yunanistan'da azınlık konularında ideolojik reform gerekiyor." diye konuştu.
Gökkuşağı Partisi olarak önceliklerinin Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılmak olduğunu söyleyen Voskopulos, "Keşke Makedon, Türk azınlık üyeleri ve Yunanlı demokrat hemşehrilerimiz ortak bir siyasi yapı oluşturabilsek, Avrupa seçimlerine ve daha geniş işbirliklerine birlikte katılabilsek." dedi.
GÜNDEM: Prespes Anlaşması'nı nasıl görüyorsunuz? Anlaşmaya yönelik tepkilerle ilgili ne söyleyebilirsiniz?
P. VOSKOPULOS: Prespes Anlaşması'nın olumlu, olumsuz, tartışmalı konuları-maddeleri vs. var. Genel olarak, Yunanistan için, sadece çağdaş Makedon ulusal kimliğine saygı göstermekle ilgili olmayan küçük bir tartışma "penceresi" açtığını söyleyebilirim. Daha somut olarak, Prespes Anlaşması'nda Yunanistan, Makedon dilini (Slav dilleri ailesine ait) tam olarak şu terimle tanıyor: "Makedon". Ayrıca anlaşmada açıkça Makedon uyruğunun tanınmasından bahsediliyor. Tabii ki, "uyruk" terimi ana hukuk terimidir; bazıları "millet" veya "asıllılık" terimiyle ("ulus" terimi ile bağlantılı), bazıları da "vatandaşlık" terimiyle ilişkilendirmek ister. "Tabiiyet" terimi ne olursa olsun, "ulus" terimi ile ilişkilidir. O nedenle, otomatik olarak bir rejimde yıllarca eğitilmiş ortalama bir Yunanlı için bildiğinden daha farklı bir Makedonluk olduğu çağrışımları başlar.
GÜNDEM: Söz konusu anlaşma ile etnik Makedonların durumunda bir değişiklik var mı?
P. VOSKOPULOS: Anlaşmada kuzey Yunanistan'da etnik Makedon azınlığı sorunu gündeme gelmiyor. Ancak "perdenin arkasında", ülkenin kuzey Yunanistan'daki azınlık sorununu da gösteren bir şey var. Somut olarak, komşunun anayasasında, Makedonya Cumhuriyeti'nin komşu ülkelerdeki Makedon azınlıklara gözkulak olması ve ilgilenmesi gerektiğini yazan madde var. Bu maddede Yunanistan'a değinilmiyor. Dışişlerindeki yetkililer ve anlaşmanın "özel muhatapları", bana "yarası olan gocunur" atasözünü hatırlatıyor. Basitçe söylemek gerekirse, madem ki Yunan resmi görüşü kuzey Yunanistan'da Makedon azınlık olmadığı yönünde, neden o zaman komşulardan, Yunanistan'da Makedon azınlıktan bahsedilmeyen Anayasalarındaki bu maddeyi değiştirmelerini istedi?
GÜNDEM: Yunanistan'daki Makedonların talepleri neler?
P. VOSKOPULOS: Gökkuşağı Partisi'nin talepleri biliniyor. Kuzey Yunanistan'daki etnik Makedon azınlığın tanınması, saygı duyulması. Çağdaş Makedon dilinin eğitim sistemine dahil edilmesi ve azınlık köylerinde dilin öğretilmesi. Dilin mevcut devlet okullarına - ortaokullarına girmesi ve öğretilmesi. Ayrıca, 1946-48 yılları arasındaki iç savaşın mağduru olan Makedon siyasi mültecilerin itibarının ve vatandaşlıklarının iade edilmesi. Çünkü 1982'de meşhur Gennimata - Skulariki kanunu ile sadece "Yunan Soyundan" olan siyasi mülteciler yeniden vatandaş oldu. Ayrıca, reddetme ile bu yasa dolaylı olarak bir azınlığı "tanıyor"; çünkü birileri "Yunan Soyundan" siyasi mülteciler, diğerleri "Yunan Soyundan Olmayan" siyasi mültecilerse, bunların Yunanistan'daki akrabaları Yunan soyundan farklı hangi "soya" aittirler?
GÜNDEM: Peki, "Makedon Kültür Evi" davası hangi aşamada?
P. VOSKOPULOS: Yunanistan, Strazburg'taki Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından iki kez mahkum edildi ve üçüncü bir karar da çok yakında, çünkü Yunan mahkemeleri üçüncü kez söz konusu derneği tanımayı reddettiler. Ayrıca, söz konusu Anlaşma ile kurumlar, dernekler vs. tarafından Makedon dilinin ülkede öğretilmesi istendiğinde, Yunan adaletinin nasıl tepki vereceği de ilginç olacak.
GÜNDEM: Son zamanlarda, Avrupa çapında yayın yapan medya iletişim araçlarında, Yunanistan'daki Makedon azınlığın varlığından ve problemlerinden bahseden bazı haberler çıktı. Devletten ve Yunan medyasının büyük bir kısmından sert tepkiler geldi. Bu konudaki yorumlarınız neler?
P. VOSKOPULOS: Ne yazık ki, durum bazen "Dr. Jekyll ve Mr. Hyde" davranışlarını hatırlatıyor. Bir başka deyişle siyasilerin deli bozuk tutumları söz konusu. Bir yandan, azınlık olmadığını söyleyerek övünüyorlar, diğer yandan, örneğin BBC gibi ciddi haber ajansları, kuzey Yunanistan'daki Makedon azınlık hakkında yayın yapınca gözlerini kapatıyorlar. Tabii ki, Batı Trakya'daki Türk azınlığının yanı sıra kuzey Yunanistan'daki etnik Makedon azınlığına yönelik ayrımcı politikalar konusunda Yunanistan'da demokrasi eksikliğinden bahseden çok sayıda ciddi uluslararası örgütlerin raporları var. Yunanistan'da azınlık konularında ideolojik reform gerekiyor. Herşeyden önce, kitle iletişim araçaları da çarpıtmalardan, alışıla geleni takip etmekten ve sürekli "Müslüman" azınlıktan bahsetmekten vazgeçsinler. Sonunda normal olanı söylesinler ve ana dini Müslümanlık olan Türk azınlığın sorunları hakkında yorum yapsınlar. Ayrıca "lehçeler", "Slavca konuşan Yunan" vatandaşları ve bu konuda hangi safsataları kullanıyorlarsa bunları konuşmaktan vazgeçsinler ve herşeyi olduğu gibi söylesinler. En azından onurlarını koruyarak, gazetecilik kimliklerine saygı duysunlar.
GÜNDEM: Size göre Yunanistan'da azınlıkların varlığını reddetme politikasının sebebi ne? Gelecek için tahminleriniz neler?
P. VOSKOPULOS: Onların korkusu şudur; ülke vatandaşlarının bir kısmının farklı bir etnik kimliğini tanırlarsa, özellikle de Makedon etnik kimliğini tanır ve saygı duyarlarsa, çağdaş Yunan ulusal kimliğinin yeniden tanımlanması ve tartışılması gerekecek. Bir başka deyişle, Yunan vatandaşının Sokrates ve Perikles'in soyu ve varisi değil de, Balkanlar ve Avrupa'da çağdaş bir millet olduğu taştışması başlayacak. Bir yandan "Sokrates ve Perikles'in, son yıllarda Büyük İskender'in de torunu" olduğu, yabancıların dedeleri meşe palamutu yerken "dedelerimiz"Parthenonlar yaptığı için kendini herkesten daha üstün ve daha iyi sanmak. Öte yandan, devlet, ekonomi, altyapı vs. düzeyinde bu "yabancıların", "kötü Avrupalıların" daha organize devlete, daha iyi standarlara, zenginlik, altyapıya sahip olduğunu görüyorlar. Ortalama Yunanlı, bu üstünlük ve aşağılık kompleksini eğitimi nedeniyle taşıyor. Yabancıları suçlayarak, şeytan gibi göstererek ülkenin zayıf yönlerini haklı çıkarmak için mazeret arıyorlar. Sürekli olarak durumumuzdan özellikle Türklerin, yabancıların, Avrupalıların vs. sorumlu olduğunu öğretiyorlar. Bunun değişmesi için, yukarıda da söylediğim gibi ülkede ideolojik reform gerekiyor.
GÜNDEM: Bir Makedon olarak Yunanistan'daki geleceğiniz konusunda iyimser misiniz?
P. VOSKOPULOS: Karakter olarak iyimser bir insanım. Gökkuşağı'ndaki arkadaşlar ve Türk azınlığındaki dostlarımız ve kardeşlerimizle, sadece azınlık üyelerinin değil, ülkenin ve tüm vatandaşların geleceğinin daha iyiye gitmesi için devlete olumlu uyarılar vermeye çalışıyoruz.
GÜNDEM: Gökkuşağı Partisi olarak geleceğe yönelik plan ve düşünceleriniz neler?
P. VOSKOPULOS: Gelecek için planlarımız öncelikli olarak bir sonraki Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılabilmek. Gökkuşağı Partisi, Avrupa Hür İttifakı'nın (EFA) üyesi. Hepimiz için en iyisi olanı sağlamak adına olumlu hareket edelim. Keşke Makedon, Türk azınlık üyeleri ve Yunanlı demokrat hemşerilerimiz ortak bir siyasi yapı oluşturabilsek, Avrupa seçimlerine ve daha geniş işbirliklerine birlikte katılabilsek.
Ülkedeki tüm vatandaşların iyiliği için hemşehrilerimize olumlu uyarılar versek.