20-10-2018
"Azınlıktan eğitimciler olmazsa olmaz"
Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Aydın Ahmet, azınlık okullarındaki Yunanca müfredat için bakanlık kararıyla oluşturulan komisyonda azınlık üyesi eğitimcilerin olmasının şart olduğunu söyledi.
BTTÖB Başkanı Aydın Ahmet, konuyla ilgili olarak GÜNDEM'e konuştu. Birçok azınlık ilkokulunda gerçekleştirilen eylemlere değinen Ahmet, Yunanca müfredatın iyileştirilmesini değerlendirecek komisyonda azınlık mensubu eğitimcilerin yer almaması gibi bir durumun söz konusu olmayacağına inandığını vurguladı.
BTTÖB Başkanı, "Bu komisyonun vereceği raporun sağlıklı ve bilimsel olabilmesi için bu komisyonda azınlık mensubu Yunanca öğretmenlerinin de muhakkak olması gerekir. Yunanca bilgisinin yanında azınlık çocuklarının psikolojisini, sosyolojisini ve kültürünü çok iyi bilen azınlık mensubu Yunanca öğretmenlerinin vereceği bilgiler, bu raporun gerçekçi olmasına ışık tutacaktır." diye konuştu.
"AZINLIK EÄžİTİMİNİN STATÜSÜ ÇOK ÖNEMLİ"
Batı Trakya Türk Azınlığı'nın en temel ve en büyük sorunlarından birinin eğitim olduğuna dikkat çeken Aydın Ahmet şunları kaydetti: "Azınlık, Lozan Antlaşması'nın sağladığı resmi bir azınlık statüsü ile Yunanistan'a emanet edilmiştir. Dünya üzerinde resmi statüye sahip ender azınlıklardan biri olan Batı Trakya Türk Azınlığı, bu uluslararası antlaşma ile eğitimde bir özerkliğe sahiptir. Lâkin emanet edildiğimiz ülkemiz Yunanistan eğitim alanındaki bu özerkliği, uluslararası antlaşmaya aykırı, azınlık ile istişare etmeden tek taraflı çıkardığı yasa, kararname ve genelgelerle sulandırmış ve azınlık eğitiminde sorunlar yumağı yaratmıştır. Yakın tarihte azınlık ilkokullarında resmi dil Yunanca öğretimi ile alakalı öğrenci velilerinin kitap talebi vardı. Bu talebi dikkate almayan ilgililere seslerini duyurabilmek amacıyla okullarda 10 günlük bir boykot eylemi gerçekleştirdiler. Dilekleri devlet okullarında okutulan Yunanca kitabın azınlık hassasiyetleri de dikkate alınarak azınlık okullarında da okutulması idi. Çünkü uzun zamandır mevcut kitapların çocukların Yunanca bilgilerini ve kelime hazinelerini geliştirmediği yönünde velilerde ortak bir kanı oluşmuştu."
"HEM TÜRKÇEYİ, HEM YUNANCAYI ÇOK İYİ ÖÄžRENMEK İSTİYORUZ"
Çocuklarını azınlık okullarına gönderen velilerin çocuklarının gerek Türkçe'yi, gerekse Yunanca'yı çok iyi öğrenmek istediklerini anlatan Aydın Ahmet, azınlık insanının bunu dile getiriyor olmasının, bu talepleri ifade ediyor olmasının büyük öneme sahip olduğunu vurguladı.
Aydın Ahmet sözlerini şöyle sürdürdü: "Her veli evladının iyi bir eğitim almasını ister ve herkesin buna saygı göstermesi gerekir. Azınlık okullarının da çağdaş bir eğitime kavuşturulmasının, hem Yunancanın hem de Türkçenin çok iyi öğretilmesinin gerekliliğine inanan bir insan olarak kamuoyuna yaptığımız her açıklamada bunun altını çiziyoruz."
"AZINLIK ÇOCUKLARININ KÜLTÜRÜNÜ ÇOK İYİ BİLEN AZINLIK MENSUPLARININ KOMİSYONDA YER ALMASI HAYATİ ÖNEME SAHİP"
Eğitim Bakanlığı tarafından oluşturulan çalışma komisyonunda azınlık öğrencilerinin psikolojisini ve azınlığın kültürünü çok iyi bilen azınlık mensubu eğitimcilerin yer almasının şart olduğunu söyleyen Aydın Ahmet, aksi takdirde bu çalışmanın yarım kalacağını belirtti.
BTTÖB Başkanı Aydın Ahmet şunları ifade etti: "Öğrenci velilerinin bu eyleminden sonra Eğitim Bakanı'nın kararıyla azınlık okullarındaki Yunanca müfredatla ilgili olarak çalışma yapmak üzere bir komisyon oluşturulduğunu öğreniyoruz. Hiç şüphesiz bu komisyon çalışmaları gelecekte azınlık okullarında verilecek Yunanca öğretimini şekillendirecektir. Bu sebeple bu komisyonun vereceği raporun sağlıklı ve bilimsel olabilmesi için bu komisyonda azınlık mensubu Yunanca öğretmenlerinin de muhakkak olması gerekir. Yunanca bilgisinin yanında azınlık çocuklarının psikolojisini, sosyolojisini ve kültürünü çok iyi bilen azınlık mensubu Yunanca öğretmenlerinin vereceği bilgiler, bu raporun gerçekçi olmasına ışık tutacaktır.
Anadili Türkçe olan çocuğun ikinci bir dili geliştirebilmesi kendi anadilinin de paralel geliştirilmesine bağlıdır. Bu nedenle azınlık eğitimine bir bütün olarak bakmak ve Türkçe eğitiminin geliştirilmesi için de bir takım çalışmalar yapmak gerekir. Bu amaçla ilkokullarda görevli Türkçe öğretmenleri de sürekli olarak meslek içi eğitime tabi tutulmalıdır. Geç kalınmış bu çalışmalara Bakanlık hassasiyetle ve iyi niyetle yaklaşmalı, her iki dilin de en iyi şekilde öğretilmesi için adımlar atmalıdır."
"ÖÄžRETMENLERİN KALİTESİ VE NİYETİ HER ŞEYDEN DAHA ÖNEMLİDİR"
Azınlık okullarında öğretmenlik yapan eğitimcilerin önemine de değinen Ahmet, "Okullarda okutulacak kitap kalitesinden ziyade öğretmen kalitesi ve niyeti daha önemlidir. Öğretmenlerin öğretme arzusu her şeyin üstündedir. Materyaller sadece öğretmenin ve öğrencinin çalışmasını kolaylaştırır." diye konuştu.
Aydın Ahmet sözlerini, "Eğitim Bakanlığı tarafından oluşturulan ve azınlık mensubu Yunanca öğretmenlerinin de yer alacağını umduğum bu komisyonun vereceği rapor doğrultusunda, azınlık okullarında iki dilde de çağdaş ve kaliteli öğretimin verilmesini gönülden dilerim." diyerek tamamladı.