09-10-2018
Zeybek, ERT 3 kanalına açıklamalarda bulundu
İskeçe SİRİZA Milletvekili Hüseyin Zeybek, son dönemde gündemi meşgul eden müftülük ve azınlık okullarındaki Yunanca kitaplar konusunda Ert3 kanalına konuştu.
Canlı yayına bağlanan Hüseyin Zeybek, müftülük konusunda son durumla ilgili olarak kendisine yöneltilen soru üzerine şu ifadeleri kullandı:
"Bildiğiniz gibi bundan yaklaşık sekiz ay önce müftülükleri şeri yetkilerini belirleyen yasa meclisten geçmişti. Bu yasaya göre müftülüklerde dini nikah yapmış olan azınlık insanına, boşanma davalarını, istemeleri durumunda müftülük yerine mahkemelere taşınma gibi haklar verilmişti. Ancak bu yasanın uygulanabilmesi için cumhurbaşkanlığı kararnamesinin gerekiyordu. Bildiğiniz gibi bu cumhurbaşkanlığı kararnamesi süre olarak oldukça uzadı. Dolayısıyla azınlık insanına devlet mahkemelerine başvurma hakkını veren yasa yürürlüğe girmemişti. Bu sebeple geçtiğimiz gün Eğitim Bakanlığı'nın sunduğu yasa tasarısı ile Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin beklenmesine gerek kalmadan yasanın uygulanmasının önündeki engel kalkmış oldu. Bu yasadan önce müftü veya imamlarda dini nikah yapan çiftler boşanma, nafaka ve miras gibi bazı konularda yine şeri kanunlara uymak, bu kanunlara göre işlemlerini yapmak zorundaydı. Yeni yasayla bu zorunluluk ortadan kalkıyor ve eşlere normal mahkemelere gitme hakkı tanınıyor. Bu bence ülkemiz açısından da önemli bir konu. Çünkü AİHM önümüzdeki aylarda bu konuyla ilgili bir dava görüşecek. Şeri kanunlar sonucu kocasından kalan miras konusunda haksızlığa uğradığına inanan bir bayan konuyu AİHM'e taşımıştı. Bu davanın önümüzdeki aralık ayında görüşülmesi bekleniyor. O açıdan bizim bu değişikliği yapmamız son derece önemli."
"Yeni kanundan sonra müftülerin yetkileri konusunda ne gibi değişikler olacak? Ayrıca müftülerin belirlenmesi ile ilgili olarak bir karışıklık söz konusu. Bazı çevreler Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın isteği doğrultusunda müftülerin Batı Trakya Müslüman Azınlığı tarafından seçilebileceğini dahi iddia ediyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?" sorusu üzerine İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek şu yanıtı verdi:
"Öncelikle şunu belirtmek isterim ki müftülerin elinden yetkileri alınmış değil. Sadece azınlık insanına bir seçim hakkı verilmiş oluyor. Daha önce şeriat kurallarına uymak zorunda olan azınlık insanı artık isterse devlet mahkemelerine de başvurabilecek. Yani şeriat kurallarına göre işlem yapmak isteyen çiftler olursa bunu yine yapabilecekler. Bu konuda bir kısıtlama yok. Sonuçta azınlık insanımızın bir kısmı şeriat kanunlarına göre işlem yapmak istiyor. Buna da saygı duymak zorundayız.
Yeni müftülerin belirlenmesi ile ilgili sorunuza gelecek olursak, şu anda farklı bir durum ortaya çıkmış durumda. Eski müftülerin yaş haddi sebebiyle emekliye ayrılmasının ardından yerlerine naipler atandı. Bakın müftüler demiyorum, naipler diyorum, çünkü burası önemli. Şu anda müftülük kurumunun, makamının ağırlığı, seviyesi düşürülmüş durumda. Azınlığın kesin ve net isteği müftülerini kendilerinin seçmesidir. Azınlık dini liderini kendisi belirmek istiyor. Şu anda bildiğiniz gibi karışık bir durum söz konusu. Bir yandan devletin atadığı, diğer yandan ise halkın seçmiş olduğu müftüler var. Azınlık insanı seçilmiş müftüsüne sahip çıkıyor ve ona değer veriyor. O yüzden bu karışıklığın bir an önce giderilmesi lazım. Ben her zaman müftünün seçimle iş başına gelmesi gerektiğini savundum ve bu konuda düşüncem hala aynı. Azınlığın ezici çoğunluğu da bu düşüncede. Bir dini lider halk tarafından benimsenmeli ve sahip çıkılmalı. Aksi durumda müftülük makamının saygınlığı azalmış olur."
Hüseyin Zeybek, son dönemde azınlık ilkokullarındaki Yunanca ders kitapları konusunda yaşanan karışıklıkla ilgili de açıklamalarda bulundu.
Zeybek, "Öncelikle bildiğiniz gibi bundan 20 yıl önce herkes tarafından Frangudaki Programı denen bir program hayata geçirildi. Bu program, anadilleri Türkçe olduğu gerekçesiyle çocuklara Yunancayı yabancı bir dil olarak öğretmeye çalışan bir programdı. Doğrusunu söylemek gerekirse ilk yıllarda bu programın kitapları yararlı oldu. Ancak geçen yıllar içinde azınlık insanı bir çok konuda olduğu gibi bu konuda da sıkıntılarını aştı ve kendisini geliştirdi. Dolayısıyla bu kitaplar artık yetersiz hale geldi. Kitapların içeriğinde yıllardır herhangi bir değişiklik veya güncelleme yapılmadı. Azınlık çocukların büyük bir bölümü ilkokuldan sonra orta öğretimi için devlet okullarını seçiyor. Bu durumda da ciddi bir seviye farkı ortaya çıkıyor. Bu sebeple bence ilkokuldaki çocukların eşit eğitim alabilmeleri için cesaretli adımlar atılmasının zamanı geldi. Çünkü ilkokulu devlet okullarında okuyan azınlık çocukları ile azınlık ilkokuluna giden çocuklar aynı seviyede eğitim almıyorlar. Biz bu ayırımcılığın sona ermesini istiyoruz. Bazı azınlık ilkokullarında, öğretmenlerin devlet okullarında okutulan kitapların fotokopileri ile çocuklara yardımcı olmaya çalıştığını görüyorduk. Çünkü öğretmenler de azınlık çocuklarının seviyesinin yükseldiğini ve Frangudaki kitaplarının artık yetersiz olduğunu görebiliyorlar. O yüzden artık Yunanca müfredatın seviyesini yükseltmemiz gerekiyor. 12 gün boyunca okulları kapatan velilerin de tek isteği aslında buydu. Umarım sorun bir an önce çözülür." ifadelerini kullandı.