07-10-2018
Boykotlar bitti, çözüm bekleniyor
Batı Trakya'daki azınlık okullarında yaşanan Yunanca ders kitabı karmaşası nedeniyle başlatılan eylemleri ve velilerin talepleriyle ilgili olarak İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek ve Azınlık Okulları Encümenler Birliği Asbaşkanı Dr. Hüseyin Baltacı ile konuştuk.
Azınlık okullarındaki öğrencilere yönelik Yunanca kitapların yetersizliğinin uzun süredir dile getirildiğini, bunun Eğitim Bakanı tarafından da bizzat kabul edildiğini söyleyen milletvekili Zeybek, soruna çözüm bulunması için girişimlerde bulunduklarını belirtti. Sorunun çözüme kavuşması için diyalog ortamının başlamasının önemine vurgu yapan Zeybek, bu sürecin sonuç vereceğine inandığını dile getirdi.
HÜSEYİN ZEYBEK
"İLK OLARAK EÄžİTİM BAKANIYLA GÖRÜŞEREK SORUNU AKTARDIK"
Okullardaki boykotların devam ettiği sırada Eğitim Bakanı Kostas Gavroglu ile görüştüklerini hatırlatan milletvekili Zeybek, "Bizler üç milletvekili olarak ilk olarak Eğitim Bakanı ile görüştük. Bu görüşmede sorunu aktardık. Son gelinen durumda bence en önemli konu Frangudaki programının kitaplarının yetersizliğinin ortaya çıkmış olması. Bunu bakan da kabul etti. Fakat bu değişikliği yapacak olan kişinin kendisinin olmayacağını, bu sebeple Eğitim Politikaları Enstitüsü ile bakanlığın azınlık eğitimi sorumlusu olan Notaras ile görüşmenin faydalı olacağını belirtti. Bunun sonucunda bizler de milletvekilimiz Mustafa Mustafa, Batı Trakya Encümen Heyetleri Birliği Başkanı Ercan Ahmet, Asbaşkan ve İskeçe Merkez Türk İlkokulu Encümen Heyeti Başkanı Hüseyin Baltacı ve Kireççiler İlkokulu Encümen Heyeti Başkanı Ahmet Kara ile birlikte bu toplantıyı gerçekleştirdik. Bu toplantıda, Batı Trakya'daki okullarda yaşanan sorunu ilettik." dedi.
"EÄžİTİMCİLERDEN FARKI SESLER ÇIKTI, SONUÇTA BİR KARIŞIKLIK OLUŞTU"
Bakanlıktan gönderilen genelgelere değinen milletvekili Zeybek şunları ifade etti: "Yapılan girişimler sonucunda bir genelge çıktı. Bu genelge bizleri biraz rahatlatıyordu. Bu genelgede okullardaki öğretmenlerin istemesi halinde devlet okullarındaki kitaplarla eğitim yapabilecekleri belirtiliyordu. Bu tabii tamamen öğretmenin inisiyatifine bırakılan bir konuydu. Bu durum biraz karışıklığa sebep oldu. Bunu farklı yorumlayan okullar oldu. Örneğin İskeçe Merkez Türk Azınlık İlkokulu'ndaki öğretmenler bu konuda öğretmenler kurulunun karar vermesi gerektiğini söyledi. Aslında genelgede böyle bir durum yoktu. Bu arada, bazı okullar devlet kitapları ile eğitime geçti. Örneğin Koyunköy ve Dolaphan köylerindeki okullar devlet okullarındaki kitaplarla eğitime geçti. Diğer yandan Dinkler köyünde sadece birinci sınıflarda devlet okulları kitaplarının okutulması kararı alındı. Daha sonra bu karışıklığın giderilmesi için ikinci bir genelge yayınlandı. İkinci genelgeyi de aynen birincide olduğu gibi herkes kendi açısından yorumladı. Sonuç olarak daha fazla karışıklığa sebep oldu. Bakanlığın dediği, devlet okullarındaki kitaplar yardımcı kitap olarak öngörüldü. Bu kitapların tamamının kullanılabileceği gibi belirli bölümlerinin de kullanılması mümkündü. Bu tamamen eğitimcinin inisiyatifine bırakılmış bir konuydu. Eğitimcilerden farklı görüşler ve sesler ortaya çıktı. Sonuç olarak bu konuda bir kopukluk bir karışıklık oldu."
"BİLİMSEL BİR KURULUN OLUŞTURULMASINI ÖNERDİK"
İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek bakanla yaptıkları görüşmede bilimsel bir kurulun oluşturulmasını teklif ettiklerini anlattı. Bunu meydana gelen kargaşayı ortadan kaldırmak için düşündüklerini dile getiren Zeybek, "Daha önce de dediğim gibi 20 yıldır okutulan kitapların yetersizliği artık ortaya çıktı ve bu herkes tarafından kabul gördü. Bu arada, pratikte bazı öğretmenlerin fotokopilerle devlet okullarında okutulan kitaplardan yararlandığı biliniyordu. Son genelgeyle bu konuyu biz resmileştirmiş olduk. Artık kimse öğretmenlere niye devlet okullarındaki kitapları kullanıyorsun diyemeyecek. Bu genelge tamamen öğretmenin elini güçlendirmek için yapılan bir hamleydi. Fakat genelgenin kendisinin de çok net olmaması, herkesin de kendisine göre bir yorum katması olayın farklı bir boyut almasına sebep oldu. Bu kargaşayı ortadan kaldırmak için bizim de bakana önerdiğimiz bilimsel bir kurul oluşturulması, bu kurulun gelip bizimle yani encümenlerle görüşmesi. Bu bilimsel kadronun içinde azınlık mensubu eğitim formasyonlarını bilen ve tecrübesi olan insanlar da olacak. Bu kurul iki ay içinde bakana bir rapor sunacak. Bu kurul okulların seviyesi nedir, devlet okullarındaki kitaplara geçiş ne şekilde olmalı, bunun araştırmasını yapacak ve bakan bu rapor doğrultusunda bir karar verecek. Bunlar bana göre önemli adımlar." dedi.
"DEVLET OKULLARINDAKİ KİTAPLARI İSTEYEN OKULLARA BU KİTAPLAR DAÄžITILACAK"
Milletvekili Zeybek sözlerine şöyle devam etti: "Biz devlet okullarındaki kitapların çocuklara dağıtılması önerisinde de bulunduk, ancak bu konuda net bir cevap alamadık. Kitapların dağıtılması için halledilmesi gereken bazı teknik konular var. Ancak biz devlet okullarındaki kitapları okutacağız diyen öğretmenlerin bulunduğu okullara bu kitaplar dağıtılabilecek. Yani öğretmen hangi kitaptan kaç adet ihtiyacı olduğunu söylediği an bu ihtiyaç giderilebilecek. Yani açıkça söylemek gerekirse tüm okullara kitapların dağıtılması gibi bir konu yok. Ancak öğretmenler bu kitapları isterse o zaman dağıtıp yapılabilecek. Biz Atina'daki görüşmede tüm okullara bu kitapların dağıtılmasını talep ettik. Bize verilen cevap bunun için biraz zamana ihtiyaç olduğu yönündeydi. Günümüz itibariyle önemli olan, isteyen öğretmenimiz bu kitaplara rahatlıkla geçebilecek. Zaten bir kaç okulda bunun örnekleri vardı, şimdi bu örneklerin artması gerekiyor. Biz çocuklarımızın seviyesine güveniyoruz. Şu anda bir geçiş dönemindeyiz ve önümüzdeki günlerde bu konunun daha net bir hal alacağını düşünüyorum."
"BAŞLATILAN DİYALOG İLE AZINLIK EÄžİTİMİNİN DAHA İYİ SEVİYEYE GELMESİ İÇİN GEREKEN ADIMLARIN ATILACAÄžINA İNANIYORUM"
Bir diyalog ortamının oluştuğunu belirten Zeybek, eylemlere katılan velileri de takdirle karşıladığını ifade etti. Azınlık eğitimindeki tek sorunun Yunanca kitap sorunu olmadığını söyleyen Zeybek, "Ben bu eyleme katılan okulları ve velileri takdirle karşılıyorum. Belki bu diyalog farklı bir şekilde de yürüyebilirdi, ama bu şekilde bir diyalog oluştu. Azınlık eğitiminin düzeltilmesi için hepimizin bu diyalogda yer almamız lazım. Tabii ki azınlık eğitiminin tek sorunu Yunanca kitap sorunu değil. Başka sorunlarımız da var. Eğer azınlık eğitimini tartışacaksak tüm sorunları tartışmamız lazım. Yunanca kitap meselesi de önemli bir konu ama sadece bu sorunu halletmekle azınlık eğitiminin sorunları çözülmüş olmayacak. Bu diyaloğun başlaması önemli ve sevindirici bir durum. Tabii bundan sonra atılacak olan adımlar çok önemli. Bu diyaloğun başlaması ile velilerin yaptıkları toplantı sonucu bu diyaloğa bir süre tanımaları ve bu süreçten çıkacak sonucu bekleyene kadar okulları açmaya karar vermeleri çok olumlu bir adım. Tabii 15 Ekim'de encümen heyetleri bir toplantı daha yapma kararı aldı. O güne kadar yapılacak olan çalışmaları takip edip değerlendirmesi yapılacak. Bu süre içinde verilen sözlerin ne kadar uygulanıp uygulanmadığı değerlendirilecek. Ondan sonra nasıl bir yol çizileceği konusunda tekrar bir karar alınacak. Ben başlatılan bu diyalog ile azınlık eğitiminin daha iyi bir seviyeye gelmesi için gereken adımların atılacağına inanıyorum." diye konuştu.
HÜSEYİN BALTACI
"BAKAN DA, PROGRAM SORUMLULARI DA FRANGUDAKİ PROGRAMI KİTAPLARININ ARTIK İHTİYACA CEVAP VERMEDİÄžİNİ KABUL EDİYORLAR"
Batı Trakya Azınlık İlkokulları Encümenler Birliği Asbaşkanı ve İskeçe Merkez Türk Azınlık İlkokulu Encümen Heyeti Başkanı Dr. Hüseyin Baltacı da GÜNDEM'e yaptığı açıklamada, 12 gün süren boykotu ve gelinen noktayı özetledi. Baltacı, Frangudaki programı çerçevesinde yaklaşık 20 yıl önce hazırlanan ve azınlık okullarına gönderilen Yunanca ders kitaplarının günümüzün ihtiyaçlarına cevap vermediğini ve yetersiz olduğunu bakanın kendisinin, hatta Frangudaki programı sorumlularının da kabul ettiğini belirtti. "Azınlık okullarından çocuğunu alarak devlet okullarına götürenlerin bir numaralı gerekçesi çocukların daha iyi bir Yunanca öğrenmeleridir. Bu durum bile tek başına Frangudaki programı ve kitaplar açısından soru işaretleri yaratmaktadır." diye konuşan Baltacı, eğitim yılı başında azınlık okullarındaki kitapların değiştirilerek devlet okullarındaki kitapların geleceği yönünde haberlerin çıktığını ve açıklamaların yapıldığını hatırlattı.
"İHTİYACA CEVAP VERMEYEN, GÜNCELLENMEYEN, YENİLENMEYEN KİTAPLARIN DEÄžİŞTİRİLECEÄžİ AÇIKLANMIŞTI. BİZ BUNU BEKLİYORUZ"
Eğitim Bakanlığı'ndan gelen konuyla ilgili iki genelgenin durumu karıştırdığını ve içinden çıkılmaz bir hal aldığını anlatan Dr. Hüseyin Baltacı şöyle devam etti: "Bunun sonucunda kitap sorununa çözüm bulunması ve bakanlığın eğitim yılının başında verdiği sözü yerine getirmesi talebiyle eylemler başladı. İskeçe Merkez Azınlık İlkokulu'nda başlayan boykot kısa zamanda yayıldı. Ve sonuçta 48 okulda eylem yapıldı. Bu eylemler encümenlerin ve öğrenci velilerinin kararıyla oldu. Gerçekten de veliler arasında çok ciddi bir dayanışma oluştu. Bizler okullarımızdaki eğitim seviyesinin iyileştirilmesi için mücadele verdik. Bu mücadelemiz tabii ki bitmiş değil. Çok defa söyledim. Bir kez daha tekrarlayacağım. Bu Yunanca ders kitabı sorunu buzdağının görünen kısmı. Biz son yıllarda azınlığın ve hatta milletvekillerinin de istediği bir şeyi talep ediyoruz. Diyoruz ki; bu Frangudaki kitapları belki başladığı yıllarda, yani 20 yıl önce önemli bir iş yaptı. Fakat bugün ihtiyaca cevap vermiyor. Bu kitaplar geride kalmıştır. Bu kitaplar yenilenmemiştir, güncellenmemiştir. Sonuçta seviyesi düşük, çocuklarımızın eğitimine yeterince katkı sağlamayan bir durum var. Peki biz ne istiyoruz. İhtiyaca cevap vermeyen, güncellenmeyen, yenilenmeyen kitapların değiştirileceği açıklanmıştı. İşte biz bunu bekliyoruz. Bunun gerçekleşmesini bekliyoruz. Biz devlet okullarında okutulan kitapların azınlık okullarında da okutulmasını istiyoruz."
"ATİNA'DA YAPILAN GÖRÜŞMELER BİR ÜMİT DOÄžURMUŞTUR"
10 günlük eylemin ardından Atina'da yaptıkları görüşmeleri de değerlendiren Hüseyin Baltacı, görüşmelerin olumlu bir havada geçtiğini ve bunun sonuçlarını beklediklerini vurguladı. Kitap sorununun çözümü için Atina'da Eğitim Politikaları Enstitüsü ile yapılan görüşmeye de değinen Baltacı, görüşmenin olumlu geçtiğini söyledi.
Baltacı şunları kaydetti: "Milletvekillerimiz Mustafa Mustafa ve Hüseyin Zeybek, ayrıca Encümenler Birliği Başkanı Ercan Ahmet ve Kireççiler İlkokulu Encümen Heyeti Başkanı Ahmet Kara ile birlikte Atina'da Eğitim Politikaları Enstitüsü ile görüştük. Bir çok şey konuşuldu. Şimdi bu konuşulanların hayata geçirilmesini bekliyoruz. Azınlık ilkokullarındaki kitapların değişmesi gerektiğini defalarca anlattık. Bunun aşamalı olarak gerçekleşmesi gerekiyor. Devlet okullarında okutulan kitaplar okullarımıza gelecek. Bunun nasıl olacağıyla ilgili olarak bakanlık talimat verecek. Biz de en kısa zamanda sonucu bekliyoruz. Bunun haricinde azınlık okullarındaki Yunanca müfredatı ele alacak bilimsel bir çalışma grubu oluşturulacak. Bu çalışma grubunda azınlığı temsilen uzman eğitimciler de olacak. Hatta velileri temsilen de birileri olabilecek. Bu kurul rapor hazırlayacak ve bu raporu Eğitim Bakanlığı'na sunacak. Bakanlık da bu rapor doğrultusunda çalışmalar başlatacak."
"ATILMASI GEREKEN ADIMLARIN HAYATA GEÇİRİLMESİ İÇİN EYLEMİMİZİ DURDURDUK"
Yapılan görüşmelerde dile getirilenlerin hayata geçirilmesi için eylemleri sonlandırdıklarını ifade eden Hüseyin Baltacı, "Bize verilen sözler var. Aralanan bir diyalog kapısı var. Biz iyi niyetimizi göstererek hayata geçirilmesi gerekenlerin hayata geçirilmesi için ve kitap karmaşasına son verilmesi için eylemimizi durdurduk. Yani atılması gereken adımların hayata geçirilmesi için eylemimizi durdurduk. Gelişmeleri takip edeceğiz. Önümüzdeki günlerde bakanlığın hızlı bir şekilde hareket ederek ilk adımların atılması için gereken işlemleri yapacağına inanıyoruz. İnşallah yanılmayız. Beklentimiz ve talebimiz bu yönde. Sorunun yeniden alevlenmesini kimse istemiyor. Çocuklarımızın daha iyi bir azınlık okulunda gerek Türkçe'yi, gerekse Yunanca'yı daha iyi ve daha kalitesi öğrenmesini istiyoruz. Bu bizim hakkımız. 15 Ekim Pazartesi günü encümen ve velilerle bir kez daha bir araya gelip durum değerlendirmesi yapacağız. Gidişatı değerlendireceğiz. İnşallah o güne kadar olumlu adımlar atılır." diye konuştu.