Encümenler Birliği Başkanı Ercan Ahmet, Frangudaki programı çerçevesinde hazırlanan kitapların son derece yetersiz olduğunu ve bu nedenle okullardan çekilerek yerlerine devlet okullarında okutulan kitapların getirilmesi gerektiğini söyledi. Ahmet, bazı eğitimcilerin Frangudaki programının kitaplarını bırakmak istemediklerini kaydederek, okullarda okutulacak Yunanca ders kitaplarıyla ilgili kargaşa ve belirsizliğin sona ermesini beklediklerini vurguladı.

Ercan Ahmet konu ile ilgili olarak şu ifadeleri kullandı:

"Batı Trakya Azınlık Okulları Encümenler Derneği bu konunun öncüsüdür. Bizler iki seneden beri çeşitli şekillerde, gerek yazılı olarak gerek sözlü olarak yetkililere bu konudaki şikayetimizi ilettik. Hatta bu kitapları hazırlayan ekip, yani sayın Anna Frangudaki ve sayın Thalia Dragona derneğimizi ziyaret ettiğinde bu konuyu kendilerine de ilettik. Bu kitapların çok yetersiz olduğunu, güncellenmesi gerektiğini, güncelleme olmadığı için çocuklarımıza hiç bir faydası olmadığını ve bizim artık bu kitapları istemediğimizi söyledik. Onlar da kitapları hazırladıklarını ve bakanlığa verdiklerini, eğer bakanlık bu kitapları güncellemediyse bunun kendilerinin sorunu olmadığını ifade ettiler. Bizlere haklı olduğumuzu, kitapların güncellenmesi gerektiğini de söylediler.

Bunun akabinde tabii durumu milletvekillemize de aktardık. Hatta geçtiğimiz yıl Gümülcine İdadiye Türk Azınlık İlkokulu'nun açılış töreninde yaptığım konuşmada ben bu sorunu dile getirdim. O törende milletvekillerimiz de vardı, Keramaris de vardı, azınlık okulları yetkilisi Simeonidis de vardı. Ben onların huzurunda da bu sorunu dile getirdim. Bu kitapların artık mutlaka değiştirilmesi ve yerine devlet okullarında okutulan kitapların getirilmesi gerektiğine yönelik talebimizi açıkça belirttik. Encümenler Birliği olarak bu konunun peşini bırakmayacağımızı ifade ettik. İki senedir de bu konunun peşini bırakmadık."

"KARARNAMENİN BU ŞEKİLDE GELMESİNE ÇOK ÜZÜLDÜK"

Bu yıl Eğitim Bakanlığı tarafından başlatılan yeni uygulamaya değinen Ercan Ahmet, söz konusu kararnamenin kendileri için bir hayal kırıklığı olduğunu söyledi. Ercan Ahmet sözlerine şöyle devam etti: "Son dönemde bakanlık bu kitaplarla ilgili bir çalışma yaptı. Bu konuda kendilerine teşekkür ediyoruz. Fakat bu çalışma yardımdan çok şu anda kafa karışıklığına sebep oldu. Çünkü bakanlık olarak 'öğretmenler istediği kitabı kullansın' demek doğru değil. Yani bakan öğretmenlerine güvenmiyor mu? Kendi öğretmenleri bu kitapları okutamaz mı? Veya bu kitapları öğrenemezler diye bizim çocuklarımıza mı güvenmiyor? Bakanlık son kararı ile öğretmenler kuruluna seçim yapma hakkı veriyor. Örneğin İdadiye Azınlık İlkokulu için öğretmenler Frangudaki programının kitapları ile eğitim yapma konusunda karar aldı ve bu kitaplar dağıtıldı. Başka okullarda ise farklı durumlar sözkonusu. Biz bu kararnamenin bakanlıktan bu şekilde gelmesine çok üzüldük. Bizim beklediğimiz kararname, devlet okullarında okutulan kitapların azınlık okullarında da zorunlu olarak okutulmasını belirten bir kararnameydi. Fakat seçim yapma hakkı verilmesi kafa karışıklığına sebep oldu. Örneğin İdadiye İlkokulu Frangudaki programının kitaplarını okutmaya karar verdi. Diyelim ki Mastanlı ilkokulu ise devlet okullarındaki kitaplarla eğitim kararı aldı. Bu durumda ne olacak?"

"PİLOT UYGULAMA DİYE BİR ŞEY YAZILI OLARAK YOK"

Bazı çevrelerde öğretmenlere seçim yapma hakkının sadece bu yıl için verileceği, önümüzdeki yıldan itibaren ise tüm okulların mecburi olarak devlet okullarındaki kitaplarla eğitim vereceği iddialarına da değinen Ercan Ahmet, "Burada bir konuya daha açıklık getirmek istiyorum. Çeşitli yerlerden bu uygulamanın bu sene için geçerli olduğu, önümüzdeki seneden itibaren tüm okulların devlet okullarındaki kitaplarla eğitim vereceği duyumları dolaşıyor. Ancak yazılı olarak böyle bir durum yok. Yani bu sene böyle olacak, seneye böyle olacak gibi bir yazılı ifade yok. Bu kararnamede böyle bir şey yok." ifadelerini kullandı.
Rodop ilinde öğretmenlerin büyük bölümünün Frangudaki kitapları ile eğitim verme yönünde şeçim yaptığını vurgulayan Ahmet sözlerine şöyle devam etti: "Rodop ilinde öğretmenlere devlet okullarında okutulan kitaplardan birer adet verildi ve bu kitapları yardımcı kitap olarak kullabilecekleri gibi bir şey söylendi. Şu anda Rodop ilindeki okulların %80-90'ında Frangudaki programının kitapları okutuluyor. Öğretmenler devlet okulunda okutulan kitapları kabul etmiyor. Tabii onların yıllardır alıştığı kitaplar bunlar, şimdi niye yeni kitaplarla kendilerini zorlasınlar ki?"

"DERNEK OLARAK BU KONUDA MÜCADELEMİZ DEVAM EDECEK"

Dernek olarak bu konunun peşini bırakmayacaklarını ve her türlü mücadeleyi vereceklerini vurgulayan Ercan Ahmet; "Biz dernek olarak iki yıldan beri açıkça söylüyoruz. Bu eski kitapların derhal okullarımızdan uzaklaştırılmasını ve yeni kitaplarla eğitime devam edilmesini istiyoruz. Çünkü Frangudaki programının kitapları yeterli olduklarını ispatlayamadı. Her ne kadar bu kitapları yazan insanlar bu kitapların doğru kitaplar olduğunu söylese de gerçek hiç de öyle değil. Bu konuda madem ki bu kadar iddialılar beşinci ve altıncı sınıf öğrencilerini seçtikleri bir okula götürelim ve bakalım kaç tanesi doğru düzgün bir kompozisyon yazabiliyor. Yani düşünecek olursanız Frangudaki kitaplarının yazıldığı dönemde daha cep telefonları dahi yoktu. Bu kitaplar eski ve yetersiz kitaplardır.
Bizler bu konuyla ilgili olarak önümüzdeki günlerde bir kaç toplantı yapacağız. Bizim için velilerin görüşleri çok önemli. Çünkü biliyorsunuz veliler aslında bizim manevi genel kurul üyelerimiz. Normalde genel kurulumuz encümenler. Biz tüm encümenlerle sürekli olarak irtibat halindeyiz. Encümenlerimiz de bu konuda hemfikir. Bizler genel kurul olarak bir toplantı yapıp bir karar alarak bu kararı en şiddetli şekilde bakanlığa ileteceğiz. 'Frangudaki kitaplarını derhal çekiniz ve yenilerini veriniz' şeklindeki talebimizi bakanlığa ileteceğiz." diyerek sözlerini tamamladı.


HÜSEYİN BALTACI

Azınlık İlkokulları Encümenler Birliği Asbaşkanı ve İskeçe Merkez Türk Azınlık İlkokulu Encümen Heyeti Başkanı Dr. Hüseyin Baltacı, azınlık ilkokullarında devam eden Yunanca ders kitabı kargaşasının bir an önce son bulmasını istediklerini söyledi.

Azınlık eğitim camiası ve velilerden gelen taleplerin Frangudaki Programı tarafından hazırlanan ders kitaplarının değiştirilmesi yönünde olduğunu ve okullarda devlet ilkokularında okutulan Yunanca ders kitaplarıyla eğitim yapılması kararının alındığını anlatan Hüseyin Baltacı, ancak bu konuda hala bir kargaşanın yaşandığına dikkat çekti.

Baltacı şunları kaydetti: "Frangudaki programı uzun yıllar önce başlamış bir program. Bu program çevçevesinde hazırlanan kitaplar yıllardır azınlık okullarımızda okutuluyor, ancak bir çok eksiği var. Örneğin tarih kitabı yok, coğrafya kitabı yok. Bu önemli bir eksiklik. Biz bu durumu milletvekili Hüseyin Zeybek'e de ilettik. Kendisi de bu konuda çalışmalar yaptı. Eğitim Bakanı ile görüştü ve bunun sonucunda bakanın verdiği söz, bu yıldan itibaren devlet okullarına dağıtılan Yunanca kitapların azınlık okullarına da geleceği yönünde. Ancak hala kesin ve net bir şey yok. Okullarımızda ne yazık ki hala hangi Yunanca kitapların okutulacağı belli değil. Bu belirsizliğin uzaması bizim tarafından kabul edilemez."

Geçtiğimiz yıla kadar azınlık ilkokullarında tarih ve coğrafya kitabı olmadığına dikkat çeken Baltacı,
"Dolayısıyla tarih dersi verilmiyordu. Coğrafya dersinde ise öğretmenler fotokopilerle başka yerlerden buldukları materyallerle çocuklara ders veriyordu. Tabii bu bizim istediğimiz bir seviye değil. Sayın Frangudaki'ye sorduğunuzda tarih veya coğrafya dersinin çok da önemli olmadığı cevabını alıyorsunuz. Diyelim ki bu doğru ve çocuklarımıza ilkokulda tarih ve coğrafya dersleri gerektiği gibi verilmiyor. Fakat bu işin ortaokul ve lise bölümü var. Bu çocuklar ortaokula geçince orada tarih dersi de var coğrafya dersi de var. O durumda bu çocuklar ne yapacak, burası bir soru işareti." ifadelerini kullandı.

İskeçe Merkez Türk Azınlık İlkokulu'ndaki son durumu değerlendiren Baltacı şu ifadeleri kullandı: "Okulumuzda şu an itibariyle Yunanca öğretmenleri sadece Frangudaki programının kitaplarının dağıtılması istiyorlar ve bu kitaplarla eğitim yapmakta diretiyorlar. Biz ise bize verilen söz gereği devlet okullarında okutulan kitapların dağıtılmasını ve bunlar üzerinden eğitim yapılmasını istiyoruz. Çünkü bize verilen bir söz var. Bu söz yerine getirilmezse eylem yapabileceğimizi söyledik ve eylemi de başlattık."

İskeçe Merkez Türk İlkokulu ve İskeçe genelindeki durumu Hüseyin Baltacı şu sözlerle değerlendirdi: "Öğretmenler şu anda kesin bir karar almış değiller. Bir pedagoji enstitüsü varmış; nasıl hareket edeceklerine dair onlardan gelecek bilgiyi bekliyorlar. Onların resmi bir açıklaması olmadığı sürece öğretmenler kesin bir karar almak istemiyorlar. O yüzden hala oradan gelecek açıklamayı bekliyorlar. Bakanlık, öğretmenleri hangi kitapları kullanacakları konusunda özgür bırakmış durumda. Ancak bizim öğretmenlerimiz söz konusu enstitününün kararını beklemekte ısrar ediyorlar. Bu durum da tabii ki sıkıntı yaratıyor. Okul başladı. Ve ne yazık ki belirsizlikle başladı. Şu anda ikinci hafta bitiyor ve Yunanca dersler tam olarak başlayamadı. Bu durumda çocuklarımız da okul sistemine tam olarak adapte olamıyorlar. Bu belirsizliğin bir an önce son bulmasını bekliyor ve talep ediyoruz."

GÜNDEM'in, "Peki şu anda Yunanlı öğretmenler derse girince ne yapıyor?" sorusuna da Baltacı, "Öğretmenler şu anda hiç bir kitap kullanmadan kendi tecrübeleri ve bilgileri seviyesinde çocuklara ders veriyorlar. Az önce bahsettiğimiz enstitü kararını bekledikleri için herhangi bir kitap üzerinden ders yapmıyorlar." yanıtını verdi.
Baltacı, encümenler ve veliler olarak beklentilerini şu sözlerle ifade etti: "Bize verilen sözün yerine getirilmesinden başka hiç bir şey istemiyoruz. Bu söz de devlet okullarında okutulan kitaplarla bir an önce eğitime başlanmasıdır. Aynen bütün Yunanistan'da olduğu gibi bizim okullarımızda da kitaplarımızla birlikte normal eğitim sürecine girmek, eğitim sürecinin başlamasını istiyoruz. Bu konu ile ilgili olarak 19 Eylül Çarşamba akşamı geniş katılımlı bir toplantımız oldu. Bu toplantıda da sorunun çözümünü talep etmek üzere eylem kararı aldık. Karar velilerimiz tarafından alındı. Umarız sorun bir an önce çözüme kavuşur."