Anasayfa

03-09-2018
Bayramda kurban pazarı krizi
Kurban bayramı öncesi Gümülcine kurban pazarına yapılan polis baskını ve kurbanlık satıcılarına ceza kesilmesiyle ilgili olayı milletvekilleri Mustafa Mustafa, İlhan Ahmet ve Eyalet Başkan Yardımcısı Ahmet İbrahim'e sorduk.
3 Eylül 2018 Pazartesi

Rodop ili PASOK Partisi milletvekili İlhan Ahmet, kurban pazarı baskını ve öncesinde yaşanan kurban kesimleriyle ilgili olayları "vahim ve endişe veren" gelişmeler olarak nitelendirirken, SİRİZA milletvekili Mustafa Mustafa da olayın siyasi rant peşinde koşanlar tarafından kışkırtıldığını ifade etti. Mustafa Mustafa, yaşanan sorunun giderilmesi ve kesilen cezalarla ilgili girişimde bulunacaklarını söyledi.

MUSTAFA MUSTAFA

Rodop ili SİRİZA Partisi Milletvekili Mustafa Mustafa, Gümülcine'deki kurban pazarına yapılan müdahale ve kurbanlıklarla ilgili tartışmalar konusunda GÜNDEM'in sorularını yanıtladı. Milletvekili Mustafa Mustafa arife günü kurban pazarına yapılan baskın konusunda şunları ifade etti: "Belirli çevrelerin gayretiyle yapılan suç duyurusu sonucu savcı emriyle polis, yıllardır kurulan hayvan pazarını ziyaret etmiş ve Hristiyan, Müslüman beş kişinin, yani pazarda bulunan beş hayvan besicisinin kimliklerini veya araç plakalarını alıp kendilerinin bir kaç gün içinde emniyetten geçip ceza belgelerini almalarını söylemiş. Yaptığımız araştırmada bu 5 civarında besicinin isimlerinin kaydolduğunu tespit ettik. Bugünlerde geçip kendileri celplerini alacaklar. Biz sizin aracılığınızla olsun, kendileriyle temasımızda olsun bu celplerini bizim bürolarımıza getirmelerini, hukuki ve idari işlemleri yapmak için emirlerine amade olduğumuzu kendilerine bildirdik.

Olayı duyar duymaz biz Gümülcine'deki kurban pazarına gittiğimizde bazı üreticilerin pazardan ayrıldığını, diğerlerinin geç vakite kadar bizim de orada durmamızla birlikte pazarda kaldığını ve satışın devam ettiğini tespit ettik. Biz pazar bitene kadar oradaydık."

"KINALARI ELLERİNDE KALDI"

Milletvekili Mustafa bu olayın arkasında siyasi rant elde etmek isteyenlerin olduğuna dikkat çekerek, bu gayretlerinde başarılı olamadıklarını vurguladı. Mustafa Mustafa, "Bu işten politik kar elde etmek isteyenlerin kınaları zannediyorum ki ellerinde kaldı. Ertesi günü de kurban kesimi sorunsuz bir şekilde devam etti. Bu açılardan bakıldığında bazıları kınalarını başka bir sefere saklayabilirler." ifadelerini kullandı.

GÜNDEM'in, "Besicilere kesilen cezaların bin euro civarında olduğu söyleniyor. Bu konuda bilgi verebilir misiniz?" sorusunu yanıtlayan Lilletvekili Mustafa Mustafa şunları kaydetti: "Hayır cezalar o kadar değil. Önümüzdeki günlerde üreticilerimiz gidip celplerini aldıktan sonra bizler de tespitimizi yapmış olacağız. Söylediğiniz miktarın yarısı cıvarında bir miktar olduğu söyleniyor. Bu cezalara itaraz yollarının da var olduğunu tespit ettik. Bizler üreticilerimizden, hayvan besicilerimizden bürolarımızdan geçerek aldıkları celplerin bir fotokopisini bizlere bırakmalarını ve bundan sonra atacağımız adımları kendileri ile görüşmek istiyoruz."

"Bu olayın dışında son bir kaç aydır kurban kesimi ile ilgili değişik söylentiler dolaştı. Toplu kesimlere izin verilmeyeceği gibi. Bu iddiaların üzerine arife günü yaşanan olay toplumda tedirginliğe sebep oldu. Bu konuda yorumunuz nedir?" sorusuna Mustafa Mustafa, "Havlamasını bilmeyen köpek sürüye zarar verir; diye bir atasözümüz var. Bu tür olaylardan pay çıkarmak, politik istismar yapmak isteyen bizim insanlarımızın olduğunu da gerek resmi açıklamalardan, gerekse sosyal medyadan biliyoruz ve görüyoruz. İlk defa bizim bu dönemde eyalette yapılan toplantı ile bizler, 2000'li yıllardan bu yana var olan ve özellikle büyük baş hayvanların kesiminin usule konması konusundaki teklifler bir yola sokuldu. Bu sistemin yasal yollarının tartışma yaratmayacak şekilde yürümesini sağlamaya çalışıyoruz. Bunun için de bölgede eyalet başkanlığında yaptığımız toplantıda da bunun ana prensipleri ortaya çıktı. Ancak bizde siyaset bir iş olsun diye yapılıyor. Bir de siyaseti iş olmasın, sorun devam etsin, bunun istismarını yapayım diye yapan çevreler var. Son dönemde yaratılan ortam, gerek Seçek'te yaşanan olayların istismarı, gerçekten bizde politika yapmanın yeni boyutlara geçtiğini gösteriyor. Biz bunların müsebbiplerinin gerçek yüzlerini ortaya koyup toplum tarafından gerekli cezayı almalarını sağlayacağız." yanıtını verdi.

İLHAN AHMET

Arife günü Gümülcine kurban pazarında yaşananları değerlendiren Milletvekili İlhan Ahmet, olayın son derece vahim olduğunu belirterek, "Ben olayı öğrendikten sonra hemen emniyet müdürü ile görüştüm ve olay hakkında bilgi almaya çalıştım. Bana verilen cevap 'Biz yasalar çerçevesinde hareket ediyoruz. Bize bölge genel sekreterliğinden gönderilen bir talimat var. Bizler de bu talimata dayanarak pazarda kontrolümüzü yaptık ve ceza yazdığımız kişilerin belgelerini savcılığa gönderdik.' şeklinde oldu. Bundan sonra tabii savcılık bu konuda ne yapar onu bilemeyiz. Bu olayda bir suç unsuru görüp ona göre işlem de yapabilir ya da tam tersi suç unsuru görmeyip olayı kapatabilir. Bu ayrı bir konu.

Bu yaşanan olaydan sonra Kurban Bayramı günü kurban kesimleri ile ilgili çok şükür herhangi bir müdahale yapılmamıştır. Ancak bayramda büyük baş hayvan kesenlerin hayvanlarının sistemden silinip silinmeyeceği konusunda bizim tereddütlerimiz var. Çünkü daha geçen sene olanlar silinmemiştir. Bu sene kesilenler de silinmeyecek." dedi.

"Kurban pazarındaki satıcılara hangi gerekçeyle müdahale ediliyor?" sorusunu yanıtlayan Ahmet, "Satış izinleri olmadığı gerekçesiyle müdahalede bulunuluyor. Kısacası kurban satışlarının yasaklanması için genel bir karar çıkarılmış. Bu sene bir şekilde bu olaya tepkimizi ortaya koyduk. Bu sorunun tekrar yaşanmaması için hükümetin ve eyaletin bizlerle yani azınlık ile işbirliği içinde olması lazım." ifadelerine yer verdi.

"HÜKÜMET VE EYALET YALAN SÖYLEMİŞTİR"

Milletvekili İlhan Ahmet şöyle konuştu: "Olay karmaşık olduğu için başından almak istiyorum. Kurban Bayramları'nda azınlığın kurban satması ve kesmesi yıllarca geleneklere göre yapılıyor. Normalde Yunanistan'daki yasa hiç bir hayvanın kesimhane dışında kesilemeyeceğini belirtiyor. Hayvanlar pazarda satılamaz. Ancak burada önemli bir nokta var, o da 'dini kesim esasına' göre bir istisna getirilmiştir. O istisnanın ise yasal zemini var. Hükümet ve Eyalet yönetimi bu konuda yıllardır bu sorunun görmezden gelindiğini ama yasalar karşınında boyunlarınının kıldan ince olduğunu, başka çarelerinin olmadığını ifade ediyorlar. Bu tamamen yalandır. Çünkü hem Yunanistan hem Avrupa Birliği'ndeki bazı yasalara göre 'din özgürlüğü' kapsamında hayvanların normal kesim yasalarının dışında kesimine müsaade var. Bunu çok iyi anlamak lazım. Mesela mevcut yasalara göre hayvanı kesmeden önce tabanca ile bayıltmanız gerekiyor. Ama dini sebeplerle, yani istisnai sebeplerle kesim yapılabileceği hukuken de Avrupa Birliği kanunlarına göre de kayıt altına alınmış bir haktır. Bu yasal hakka dayanarak bundan önceki tüm hükümetler veya eyalet yöneticileri bizim kurban kesmemize yıllardır müsaade ediyorlardı. Hatta bir hayvan kesimhane dışında kesildiği zaman onu sistemden silebiliyorlardı. Bu hayvanı kurban sebebiyle kesildiğini söyleyen herkes eyaletin gönderdiği veterinerin kontrolünden sonra rahatlıkla hayvanını sistemden 'dini kesim' kodu ile sildirebiliyordu. Bu şekilde de bugün yaşadığımız sorunlar yaşanmıyordu."

İlhan Ahmet geçen bayramda yaşanan sorunu ise şöyle dile getirdi: "Peki ne oldu da bugünkü duruma gelindi? Geçen seneki Kurban Bayramı'nda ilk defa bu hayvanların sistemden silinmediğini gördük. Eyalet yetkililerine niye silinmediğini sorduğumuzda ise yasaların müsaade etmediğini ve bundan sonra hayvan kesiminin yasaklanacağı cevabını aldık. Ben de bu konuyu sorgulamak üzere meclise bir soru önergesi sundum ve 'bugüne kadar dini özgürlüğe dayanarak hayvan kesimine müsaade ediyordunuz da, bu yıl hayvanları sistemden neden silmiyorsunuz' diye sordum. Bu soruma bakan 'bundan böyle bu hayvanlar sadece resmi kesimhanelerde kesilecektir' cevabını verdi. Fakat bizim azınlık belediyelerimizde yeterince kesimhane bulunmadığı için bazı kesimhanelerin ise helal kesim şartlarına uymadığı için bunun mümkün olmadığını meclis genel kurulunda söylediğimde hükümetten herhangi bir cevap gelmedi.

Bu sorun daha çözülmemişken bu yıl bayram arifesi eyalet yönetimi her türlü hayvan kesiminin yasak olduğu ve pazar yerlerinde de satış yapılmasının yasak olduğu yönünde bir karar çıkardı. Bu karar bize ulaşır ulaşmaz Eyalet Başkan Yardımcısı Ahmet İbram'ı arayarak bu konudaki endişemi dile getirdim. Kendisine bu karar metninin altında kararın kolluk kuvvetlerine yani polise de gönderildiğinin yazılı olduğunu söyledim. Bu yazının tek başına ihbar niteliğinde olduğunu, polisin bu yazıyı aldığı anda problem çıkaracağını belirttim. Aldığım cevap 'zararı yok, bu karar her yıl alınıyor, hiç bir şey olmaz merak etmeyin' şeklinde oldu. Ben de kendisine bir avukat ve siyasetçi olarak görüşümü belirterek, 'polis bu kararı eline aldığı anda harekete geçecektir' dedim. Çünkü ben geçmiş yıllarda böyle yazılı bir karar görmedim. Netice itibariyle öğle saatlerinde polis kurban pazarını basarak hayvan satıcılarından bu karara istinaden satış belgeleri olup olmadığını sordu ve kontrollerini yaparak dosyalarını savcılığa gönderdi. Çünkü Eyalet'in aldığı kararda cezai işlemler uygulanacaktır cümlesi de yer alıyor.

Bu olayın akabinde biz hemen bir açıklama yayınladık ve 'bu olayda hukuken sorumluluk hem hükümette hem de eyalet yönetimindedir' dedik. Hiç kimse kıvırmasın. Her iki taraf da siyasi endişeleri sebebiyle olayı bir şekilde azınlığın üzerine atmaya çalıştılar. SİRİZA ve eyalet yetkilileri ise çıkardıkları açıklamada, azınlığın içinde siyasi rant peşinde koşan bazı kesimlerin hükümeti ve eyaleti hedef aldığını, sütten çıkmış ak kaşık gibi hiç bir sorumlukları bulunmadığını, birkaç vatandaşın ihbarda bulunduğunu ve onların yüzünden bu olayın olduğunu yalanını ve iftirasını ortaya attılar."

Kurban kesimleriyle ilgili kesimhane tartışmalarına da değinen Ahmet, "Bundan yaklaşık bir ay önce eyalette yapılan bir toplantı vardı. Bu toplantıda ben, Yassıköy Belediye Başkanı İsmet Kadı, Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet ve Gümülcine Belediye Başkanı Petridis gibi bazı yerel yöneticiler bir öneride bulunduk. Belediyelere bir an önce kesimhaneler yapılabilmesi için gerekli maddi desteği verin, teknik imkan sağlayın, yasal düzenleme yapın. Kozlukebir Belediyesi'ne iki, Yassıköy'de bir kesimhane ve Gümülcine Belediyesi'ndeki kesimhanenin helal kesim yapılabilecek duruma getirilmesi ile toplam dört tane kesimhaneye sahip olalım ve bizler de gidip kurbanlarımızı orada keselim ve ibadetimizi yapmış olalım dedik. Ancak bu teklifimizin kabulü yerine hükümet ve eyalet yönetimi belediyelere değil de özel kişilere kesimhane yapabilmeleri için izin verme kolaylığı sağlama teklifinde bulundu. Özel kişiler binlerce euro parayı nerden bulup da kesimhane yapacak bunu düşünen yok. Bizim isteğimiz bu kesimhaneleri resmi olarak belediyeler yapsın, bu kesimhaneler belediyelere ait olsun ve bu kesimhaneleri halk kullansın. Böylece azınlıkta din özgürlüğünün var olduğu da ispat edilmiş olsun." dedi.

AHMET İBRAM

Doğu Makedonya - Trakya Eyalet Başkan Yardımcısı Ahmet İbram da gazetemize yaptığı açıklamada, arife günü savcılığa yapılan şikayetler sonucunda polisin kurban pazarına gittiğini söyledi.

İbram, "Arife günü Eyalet Başkanlığı Veterinerlik Müdürlüğü'ne de şikayetlerini bildirmek isteyenler geldi. Hayvan besicisi olmayanların da pazarda satış yaptığı yönünde şikayet edenler oldu. Pazara yapılan baskın, savcılığa yapılan şikayetler sonucunda savcının polise talimat vermesiyle yapıldı. Eyalet Başkanlığı'nın baskınla hiçbir ilgili yok. Eyalet tarafından yapılan yazılı açıklama 2013 yılından bu yanan yapılan aynı açıklama. Farklı bir şey yok. Bu açıklama da kanunlara dayanılarak mecburen yayınlanan bir açıklama. Şuraya dikkati çekmek istiyorum. Kurban pazarı sadece Gümülcine'de yapılmıyor. Pazar diğer köylerimizde de yapılıyor. Orada en ufak bir sorun yaşanmıyor. Bunun üzerinde düşünülmesi gereken bir olay olduğunu ifade etmek istiyorum. Biz insanımızı mağdur etmeden en iyisini yapmaya çalıştık." dedi.

Benzer durumların ve sorunların bundan sonra yaşanmaması için kurban olayının dini inançlarımıza göre yerine getirilmesini sağlayacak yasal düzenlemenin hayata geçirilmesi ihtiyacını dile getiren Ahmet İbram, "Benzer ve daha farklı problemler yaşanmaması için bu olayın ayrıntılarıyla ele alınması ve mevzuatın buna uygun hale getirilmesi şart." diye konuştu.

Haberler


SİRİZA’nın yeni başkanı Sokratis Famellos oldu

Milletvekili Zeybek, Encümen Heyeti ve Okul Aile Birliğinin yeni bina talebini meclise taşıdı

Millet gazetesine açılan tazminat davası ertelendi

SİRİZA Partisi yeni başkanını seçiyor

‘Olimpik İşbirliği 24’ tatbikatı İskeçe’de yapıldı

Nafplion’daki tarihi Türk hamamı restore edilecek

İstanbul’da Uraloğlu – Stilyanidis görüşmesi

BTAYTD Kadınlar Kolundan Demircik köyünde etkinlik

Dünya bu kararı konuşuyor: Hangi ülkeler Netanyahu’yu tutuklayacak?

Hakan Fidan: ‘Batı Trakya Türk Azınlığın sorunlarının çözümünün takipçisi olacağız’

Celal Bayar Azınlık Lisesinde ’Öğrenci Pazarı’na yoğun ilgi

Macaristan Başbakanı, Netanyahu hakkındaki tutuklama emrini tanımayacağını açıkladı