13-08-2018
SEÇEK ve Alevi-Bektaşiler hakkında garip iddialar
Belediye başkanı Pulilios ve emekli subay Galanis'den Seçek ve Alevi - Bektaşiler hakkında garip açıklamalar.
13 Ağustos 2018 Pazartesi
Sofulu Belediye Başkanı Evangelos Pulilios ile emekli korgeneral Athanasios Galanis, tarihi SEÇEK etkinlikleri ile Batı Trakya'daki Alevi - Bektaşi inancına sahip Türk azınlık mensupları hakkında ilginç açıklamalarda bulundu.
Belediye Başkanı Pulilios'un, Seçek Azınlık Eğitim ve Kültür Derneği'ne devletin etkinlik yapma izni vermemesi yönünde çağrıda bulunması dikkat çekti. 20 yıl sonra ilk kez Seçek etkinliklerine katıldığını ve Dergah tarafından düzenlenen panayırın desteklenmesi gerektiğini belirten Pulilios, Seçek derneğinin bu etkinlikleri yapmayı hak etmediğini söyledi.
Bu arada dergah tarafından düzenlenen panayıra SİRİZA partisi Rodop milletvekilleri Mustafa Mustafa ile Ayhan Karayusuf, Evros milletvekilleri Dimitris Rizos ile Natasa Gara, Evros YDP milletvekili Anastasios Dimoshakis’in yanısıra Dışişleri Bakanlığı temsilcisinin de katıldığı belirtildi.
EMEKLİ SUBAY GALANİS’DEN GARİP İDDİALAR
Öta yandan, Emekli Korgeneral Athanasios Galanis de Dedeağaç'tan yayın yapan yerel Delta TV haber programına konuk oldu. Galanis, Meriç ve Rodop illerine bağlı köylerde yaşayan Alevi - Bektaşi soydaşlara yönelik açıklamalarda bulundu. Galanis, Batı Trakya'daki Alevi - Bektaşilerin, Hıristiyanlık değerlerine inandığı iddialarında bulundu.
Galanis'in açıklamaları azınlık içinde tepki yarattı.
PULİLİOS: "SEÇEK DERNEÄžİNE ETKİNLİK YAPMA İZNİ VERİLMEMELİDİR"
Sofulu Belediye Başkanı Evangelos Pulilios, 20 yıl sonra ilk kez katıldığı Seçek panayırında ilginç açıklamalarda bulundu. Seyyid Ali Sultan Dergahı tarafından düzenlenen panayırda yerel Delta TV'ye konuşan Pulilos, Seçek Derneği tarafından gerçekleştirilen etkinliklere katılmadığını, bu dernek yöneticilerinin söz konusu etkinlikleri gerçekleştirmeyi hak etmediklerini iddia etti ve bu nedenle de 20 yıldır panayıra katılmadığını söyledi. Sofulu Belediye Başkanı, Seçek derneğinin etkinlik gerçekleştirmek için gerekli izni olmadığını ifade ederek, derneğe etkinlik yapması için izin verilmemesi gerektiğini kaydetti. Bir geleneğin farklı kuruluşlar tarafından gerçekleştirilmesinin yanlış olacağını dile getiren Pulilios, Dergahın desteklenmesi gerektiğini belirtti. Başka bir derneğin farklı bir etkinlik yapmak isterse yapabileceğini kaydeden Pulilios, ancak yağlı güreşlerin yapılmaması Seçek adının kullanılmaması gerektiğini, çünkü yağlı güreşlerin Alevi geleneği olduğunu ileri sürdü. Pulilios, son 20 yıldır yapılan panayırın amacından saptırıldığını ve politika karıştırıldığını öne sürdü. Pulilios, Yunanistan devletinin Seçek etkinlikleriyle ilgili olarak bugüne kadar korkak davrandığını ve daha aktif olması gerektiğini de sözlerine ekledi.
EMEKLİ KORGENERAL GALANİS'DEN ALEVİ - BEKTAŞİLER HAKKINDA GARİP İDDİALAR
Emekli Korgeneral Athanasios Galanis de Dedeağaç'tan yayın yapan yerel Delta TV'nin haber programına konuk oldu ve Meriç ile Rodop illerine bağlı köylerde yaşayan Alevi - Bektaşi soydaşlara yönelik açıklamalarda bulundu.
Galanis, Alevi'lerin Rodop ve Evros illeri dağlık bölgesindeki köylerde yaşadığını ve sayılarının 4 ila 6 bin arasında olduğunu ve bu kitleye Alevi, Bektaşi veya Kızılbaş dendiğini belirtti ve bu grubun Hıristiyanlık'taki birçok değere inandığını iddia etti.
"Bu insanlar Müslüman, ancak Hıristiyanlıktan birçok unsuru kabullenmişler" diye konuşan Galanis, "Agia Triada'ya benzer şekilde Allah'a, Muhammed'e ve Ali'ye inanıyorlar. Sihirli numaraları var ve 7 rakamına saygı duyuyorlar. Küçük Asya'daki 7 kiliseye benzer bir durum; Laodiktia, Fiatera, Sarnis, Efesos, İzmir, Bergama ve Filadelfia, buna inanıyorlar. Alevi - Bektaşiler Ramazan orucuna inanmıyorlar, camiye de gitmiyorlar. Kendilerine ait kiliselere gidiyorlar. Cemevlerine gidiyorlar. Türkiye'nin de yasakladığı cemevlerine ve özellikle de manastırlara gidiyorlar. Bunlara tekke diyorlar. Böyle bir Manastır da Evros'un bir köyünde, Ruşenler de var. Orada Bektaşilerin tabur kurucularının mezarları var. Her yıl da Hilia'da (Seçek) yortu yapıyorlar. Başka nedir bu Aleviler? Genelde Türkiye'de yaşıyorlar, Türkiye onları kovuşturuyor, ibadethanelerine müsaade etmiyor ve onları Sünnilerle kazanmak istiyor. Daha neye inanıyorlar, 12 Apostolos'a (havarilere) inanıyorlar, onlara 12 İmamlar diyorlar. İslam'ın 12 Papazı. 40 havarilere inanıyorlar. Nedir 40 havariler? Türkiye'nin Sevastia'da (Sivas) çile çeken Hıristiyanlar. Dikkat ediniz, hepsi Hıristiyan unsurlarının kopyalaması. Daha nelere inanıyorlar; tek eşliliğe inanıyorlar. Bayanlar, eğer var ise veya var olan ibadethanelere, tekkelere ve manastırlara gidiyorlar. Sorumlu kişiler olarak kızların evlendirmelerinde Müslümanların eski yıllarda yaptığı gibi prika (başlık parası) ile değiştirilmelerini asla kabul etmiyorlar. Bütün ibadetleri, türküleri ve aşkları Yunanca'ya benziyor."
Katıldığı programda Türkiye'nin güneydoğusunda da Kürt Alevilerin bulunduğunu söyleyen Galanis, onların da haklarının Türkiye tarafından gasp edildiğini iddia etti.
"DEVLET YABANCI ÜLKELERİN MÜDAHALESİNE İZİN VERMEMELİ"
Delta TV haber spikerinin "Sofulu Belediye Başkanı Evaggelos Pulilios'un 20 yıl sonra ilk kez Seçek panayırına katılmasını, milletvekilleri ve devletin bu yapılan etkinlikte hazır bulunmasını nasıl yorumluyorsunuz, devletin bundan sonra ne yapması gerekir?" sorusuna cevap veren Galanis şunları söyledi: "Bu etkinlik Başkonsolosluğa sadakatle bağlı olan Sünniler tarafından yapılırdı. Devlet hiç bir şey yapmamalı, sadece bu insanları komşu ülkenin Trakya'daki diplomatik misyonları tarafından baskıya maruz kalmalarından korumalıdır ve bunu yapmalarını yasaklamalıdır. Aynen 3 yıl öncesine kadar yaptıkları gibi. Bu yortu yeniden başladı. Ancak yavaş yavaş bunlar kendileri organize oldular ve zannedersem üçüncü yıl artık yortuyu kendileri yapıyor. Bu yortu Profitis İlias'ın (aziz İlias) eski takvime göre 13 gün farkla yapılan yortusudur. 4 veya 5 Ağustos'ta, ancak bunlar Pazar günü yapıyorlar. Cuma gününden başlayıp köyde kurbanlar kesiyorlar, dana etini kazanların içinde pişirip dağıtıyorlar. Ancak onların bir özelliği de var, şarap ve rakı da içiyorlar. Kızılbaşların kimler olduğunu anlamanız için Hloi, Ano Kambi, Kato Kambi, Goniko, Derio, Mikraki, Mesimeri ve Hilia tepesinde (Seçek Yaylası) açıkça şarap ve rakı içenlerdir. Tabii ki başkaları da gidiyor bu panayıra. Ne zaman tekkelerde yortularını yapıyorlar? Ruşenler'de bulunan Tekke'de geceleri toplanıyorlar ve orada kutsallaştırdıkları şarabın tadını çıkarıyorlar. Ramazan orucunu tutmuyorlar, camilerinde imamları yok, cemevi var. Bu yortu orada bu şekilde yapılıyor ve devlet yardım etmeli. Kendileri zaten inandıkları dine uygun olarak tek başlarına yapacaklar bunu. Belki de sponsor olarak iletişim veya şirketler tarafından maddi bazı yardımlar verilebilir. Aynen Yunan derneklerine verildiği gibi panayırlarda olduğu gibi. Yabancı ülkelerin temsilcilerinin müdahale etmelerine, aynen son yıllarda olduğu gibi devlet müsaade etmesin. Her yeni gelen başkonsolosun ilk görevi Hilia'yı (Seçek) ziyaret etmekti. Burada yapılan yortuda güreşler yapılıyor, diğer taraftan Bulgaristan'dan gelen böyle Müslümanlar da var, tabii patikalardan değil, yasal olarak geliyorlar. Eskiden bayanlar uzaktan seyrederdi, artık yakından seyretmelerine müsaade ediyorlar, çünkü bunlar bu tür olaylara kadınların ayrı yerde olmaları taraftarı değiller. Hıristiyanlıktan birçok şeyi kopyalamış bir dindir, ilerici insanlardır, kadını istiyorlar, alkol içiyorlar; diğerleri içmiyor, bunların dini bunu yasaklamıyor. Onlara kiliseler verilmesi lazım, onları tanımaları lazım, kimler olduğunu öğrenmemiz lazım. Yabancı üniversiteler kim oldukları ve ne kadar oldukları konusunda ilgileniyorlar. Bizler öngörü yapamayız, ancak itiraz etmeleri pozitif bir harekettir ve haklarını da aldılar. Başka yabancı bir ülkeden korkutmaya hayır."