05-07-2015
Türk azınlığın dini sorunları AGİT zirvesinde ele alındı
Batı Trakya Türk Azınlığı'nın dini alanda yaşadığı sorunlar AGİT'in gündemine taşındı.
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF), 2-3 Temmuz tarihlerinde Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi (ODIHR) tarafından düzenlenen "Din veya inanç özgürlüğü, ortak saygı ve anlayışın teşvik edilmesi" konulu Ek İnsani Boyut Toplantısı'na katıldı. Batı Trakya Türk Azınlığı'nı temsilen ABTTF Uluslararası Çalışmalar ve Lobi Grubu üyeleri Funda Reşit ve Bülent Apturahim ile Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) üyeleri avukat Sinan Kavaz ve Pervin Hayrullah, azınlığın dini özgürlükler alanında karşılaştığı sorunları gündeme taşıdılar.
Avusturya'nın başkenti Viyana'da düzenlenen toplantının ilk gününün "Fırsatlar ve zorluklar" başlıklı birinci oturumunda BTAYTD adına konuşma yapan Sinan Kavaz, Batı Trakya Türk Azınlığı'nın dini liderlerini seçme, 240 imam/tayinli din öğreticileri ve tayinli vakıf yönetimleri konusunda yaşadığı sorunları aktardı. Yunanistan hükümetlerinin seçilmiş müftüleri tanımak yerine Türk azınlık içinde saygı görmeyen tayinli memurlarla çalıştığını belirten Kavaz, tayinli din öğreticileri ve tayinli vakıf yönetimlerinin AGIT taahhütlerine aykırı olduğunu vurguladı. Bu oturumda daha sonra söz alan ABTTF Uluslararası Çalışmalar ve Lobi Grubu üyesi Funda Reşit, Yunan hükümetinin 1985 yılında müftülerin atanması ile ilgili yaşanan sorunların ardından müftüleri eğitim ve diyanet başkanlığı adayları üzerinden atamaya karar verdiğini ifade etti. Batı Trakya Türk Azınlığı'nın buna tepki olarak kendi müftülerini kamu yetkililerinin onayı olmadan seçtiklerini söyleyen Reşit, Yunanistan'ın bugün hala Batı Trakya Türk Azınlığı'nın kendi dini liderlerini seçme hakkını tanımadığını dile getirdi. Bunun yanında, Batı Trakya´da ilköğretim, ortaöğretim ve camiilerde hizmet sunacak 240 Kuran öğretmeninin Yunan devleti tarafından atandığının altını çizen Reşit, konuşmasının sonunda Yunan Hükümeti'nden taleplerini sıraladı.
Toplantının ikinci gününde "AGİT Bölgesi'nde süreklilik ve güvenliğin sağlanması için anlamlı ve sürdürülebilir dinlerarası diyaloğun koşullarını oluşturma" temalı oturumda söz alan BTAYTD üyesi Pervin Hayrullah, Türk azınlığın yıllardir dile getirdiği diyalog çağrısına Yunanlı yetkillilerin hiç bir olumlu yanıt vermedigini belirtirken, bu duyarsızlığın azınlık için güvenli olmayan ve istikrarsız koşullar oluşturduğunu ifade etti. Özellikle son dönemlerde nefret suçlarındaki artışın bunun bir göstergesi olduğunu anlatan Hayrullah, 17 Nisan 2015 tarihinde yakılan camii ve mescit bahçesindeki ağaçların kesilmesi olaylarına karışan suçluların hala yakalanmadığını, bu konuda duyarsız davranıldığını vurguladı.
"Din ve inanç özgürlüğünü ilerletmek, diyalog ve işbirliği yoluyla yetkililer, dini ve inanç toplulukları ile sivil toplum arasında karşılıklı saygı ve anlayışı teşvik" başlıklı üçüncü oturumda söz alan ABTTF Uluslararası Çalışmalar ve Lobi Grubu üyesi Bülent Apturahim, ulusal azınlıkların özel haklarını da kapsayan Kopenhag Belgesi'nin katılımcı devletler açısından azınlık haklarını ve yükümlülüklerini ayrıntılı bir şekilde ortaya koyduğunu söyledi. Yunanistan'ın kendi ülkesinde yaşayan azınlıkları sadece 'Batı Trakya'daki Müslüman azınlık' olarak kabul ettiğinin altını çizen Apturahim, Yunan Devleti'nin bu şekilde Türk azınlığın varlığını inkar ettigini belirtti. Apturahim ayrıca eğitim ve din alanında Batı Trakya'daki Türk azınlığın sahip olduğu özerk yapının uzun yıllar boyunca çıkarılan yasalarla birlikte zayıfladığını ve felç edilmiş olduğunu ifade etti.
Son olarak cevap hakkını kullanan Yunanistan daimi temsilci, azınlıkların eğitim hakkına saygı duyduklarını ve Lozan Anlaşması'nı uyguladıklarını dile getirirken, farklı programların uygulamada olduğunu, örneğin müslüman kız öğrencilerin mezuniyet oranının 8 kat arttığını ifade etti. Azınlık okulları, ana okulları ve Kuran okullarının kuruldugunu, bunun yanında Müslüman azınlık mensuplarının Yunan okullarında ders görme hakkı olduğunu aktaran temsilci, böylelikle azınlıkların topluma entegre olma şansının arttığını iddia etti. Son zamanda camilerde gerçekleşen kundaklamalar ile ilgili de yorum yapan Yunan temsilci, 17 Nisan 2015 tarihinde gerçekleşen camii yangını konusunda bu olayı araştırmak için bir uzman komitesinin gönderildiğini, yapılan araştırma sonucunda olayın bir kundaklama olmadığını, yangının camiide bulunan transformatörlerden kaynaklanan teknik bir arıza sonucu çıktığını dile getirdi.
AGİT Ek İnsani Boyut Toplantısı, AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi (ODIHR) Başkanı Michael Georg Link'in yaptığı kapanış konuşması ile sona erdi.