03-06-2018
Balkanlar'dan 300 temsilci Ankara'da buluştu
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) ile Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) tarafından "2. Balkan Buluşması; Tarih ,Kültür ve Kimlik" adı altında düzenlenen panel ve çalıştay Ankara'da gerçekleştirildi. Ankara'daki organizasyona 15 ülkeden 300'ün üzerinde temsilci katıldı.
Çalıştay ve panel, 30 - 31 Mayıs tarihlerinde Ankara'da bilim adamları, akademisyenler, din adamları, STK temsilcileri ve yabancı basın mensuplarının katılımıyla gerçekleştirildi. Programda Batı Trakya Türk Azınlığı'nı da 13 kişilik bir heyet temsil etti.
Çalıştayın ilk günü TİKA Başkanı Dr. Serdar Çam ve SDE Başkanı Doç. Dr. Muhammet Savaş Kafkasyalı’nın konuşmasıyla başladı. Panel ve Çalıştay'a Türkiye Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü ve Genel Sekreteri İbrahim Kalın katılarak birer konuşma yaptı.
HAKAN ÇAVUŞOÄžLU
Türkiyhe Başbakan Yardımcısı Hakan Çavuşoğlu, "Balkanlar’ın çok kültürlü, çok dilli ve çok dinli yapısı, çatışmaların ve kargaşa ortamının değil, huzur ve barışın ve birlikte yaşamanın sembolü olmadıkça dünya barışı da mümkün değildir" dedi.
Çavuşoğlu, konuşmasında "Balkanlar, tarihte Osmanlı Devleti’nin ve hatta şimdi de dünyanın farklılıklarla bir arada yaşama deneyiminin mücevher niteliğinde bir örneğidir. Balkan tarihindeki önemli kırılma noktalarını idrak edeceğimiz bu programda, Balkan coğrafyasının yalnızca çatışma ve istikrarsızlıklarla değil aynı zamanda barışın ve refahın hakim olduğu dönemlerdeki toplumsal süreçlere de vakıf olacağız. Şimdilerde bazıları, bundan sonra Balkanlar’ın Avrupa’nın sınırında istikrarsız bir bölge olacağını öne sürüyorlar. Peki, gerçekten öyle mi? Bu sorunun cevabını inşallah hep birlikte değerli akademisyenlerimizin sunacakları bildirilerdeki tarihsel çalışmalara başvurarak, geçmişle günümüz arasında mukayeseler yapacağız. Balkanlar’da çok kültürlülüğün, barışın ve istikrarın sürekliliği için önemli unsurları ve bu unsurların tam aksini savunanların temel maksatlarına işaret edeceğiz. 90’lı yıllardaki savaş ortamından neredeyse Kosova’nın bağımsızlığına kadar Batı ülkelerinin Balkanlar’da aktif ve etkili rol oynadıklarını biliyoruz" ifadelerini kullandı.
İBRAHİM KALIN
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın da yaptığı konuşmada, Balkanlar konusunda Türkiye’nin "Balkanlar’da siyasi istikrarın sağlanması, ekonomik kalkınmanın gerçekleştirilmesi, bir kültürel canlanış hareketinin başlatılması" olmak üzere 3 temel önceliği olduğunu ifade etti.
Balkanlar’ın siyasi istikrar noktasında etkileri itibariyle dikkatle izlenmesi gereken bir coğrafya olduğunu belirten Kalın, dolayısıyla burada siyasi istikrar, barış ve huzurun sağlanmasının sadece bölge için değil herkes için hayati öneme sahip olduğunu vurguladı. Bu konuda iki tehlike olduğunu değinen Kalın, bunların ilkinin mikro milliyetçilikler, ikincisinin de Balkan coğrafyasını karıştırmak için dönem dönem yapılan dış müdahaleler olduğunu dile getirdi.
Balkanlar’ın hak ettiği ekonomik kalkınma seviyesini henüz yakalayamadığına dikkati çeken Kalın, bu noktada Türkiye olarak söz konusu kalkınmayı geliştirmek için bölgede bir dizi projeyi harekete geçirdiklerini dile getirdi. Türk yatırımcıları bölgeye yatırım yapmaya teşvik ettiklerini ve dolayısıyla yüzlerce Türk firmasının hemen her alanda Balkanlar’da faaliyet gösterdiğini hatırlatan Kalın, bunu yeterli görmediklerini de vurguladı.
Türk bankalarının Balkanlar’da açtığı ofislerin önemine değinen Kalın, bunların kredi sağlama konusunda ciddi rahatlama getirdiğini ifade etti. Kredilerin oradaki girişimcilere gittiğini aktaran Kalın, özellikle Türk bankaları üzerinden Balkanlar’da ekonomik faaliyetleri güçlendirmeye devam edeceklerinin altını çizdi.
Saraybosna-Belgrad karayolu projesinde fizibilite çalışmalarının tamamlanma sürecinde olduğunu söyleyen Kalın, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu otoyola "Balkan Barış Otoyolu" adını koyduğunu belirtti. Kalın, yakın dönemde bu projeyi uluslararası ortaklarla birlikte hayata geçireceklerini söyledi.
Güvenlik alanında iş birliği yaptıklarını kaydeden Kalın, birçok Balkan ülkesinin güvenlik teşkilatına Türkiye tarafından eğitim verildiğini belirtti. Kalın, uluslararası platformlarda Balkan ülkelerini desteklemeye devam edeceklerine işaret etti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ikili ve heyetlerarası görüşmelerde, uluslararası toplantılarda Kosova’nın tanınması konusunda her türlü çabayı sarf ettiğini ifade etti.
İbrahim Kalın, Balkan ülkelerinin NATO şemsiyesi altına alınmasını desteklediklerini ve desteklemeye devam edeceklerini söyledi.
İki gün süren etkinlikte, "Balkan Tarihinde Temel Kırılmalar" başlıklı birinci oturumda Balkanlar'ın tarihindeki önemli dönüm noktaları ve bu dönüm noktalarının getirdiği değişiklikler ele alındı.Â
"Balkanlar'da Çokkültürlülüğün Sürekliliği" başlıklı ikinci oturumda bölgenin geçmişten günümüze sahip olduğu çok kültürlü yapısının korunmasını sağlayan unsurlar ortaya koyuldu.Â
"Balkanlar'da Doğal ve Kurgusal Kimlikler" başlıklı üçüncü oturumda ise bölgedeki toplumların sahip olduğu doğal kimliklerin, bir arada var olmaya engel görülmeden yaşayabildiği dönemler ile bu doğal kimlikleri zedelemek maksadıyla üretilmiş kurgusal kimliklerin ön plana çıktığı dönemler ele alındı.Â
Programın ikinci gününde de Balkan ülkelerinden gelen misafirler ve Türkiye'den katılan uzman akademisyenler bir çalıştay yaparak "Balkanların Geleceği" hakkında görüşlerini paylaştı.