09-02-2018
İTB davası Trakya İstinaf Mahkemesi'nde görüşüldü
İskeçe Türk Birliği (İTB) davası Gümülcine'deki Trakya İstinaf Mahkemesi'nde görüşüldü. İsminde "Türk" kelimesi bulunduğu gerekçesiyle 1983 yılında tabelasının indirilmesiyle başlayan ve 35 yıldır devam eden İTB'nin hukuk mücadelesinde yeni bir aşamaya gelindi. Mahkeme kararının 3-4 ay içerisinde açıklanması bekleniyor.
İTB'nin resmi statüsünün iade edilmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) kararının uygulanması talebiyle açılan dava, 9 Şubat Cuma günü Gümülcine'de Trakya İstinaf Mahkemesi'nde görüşüldü. Duruşmayı azınlık kurum yöneticileriyle soydaşlar izledi.
AİHM kararlarının Yunanistan tarafından uygulanmasına imkan veren yasanın geçen Ekim ayında mecliste kabul edilmesinden sonra İTB, Trakya İstinaf Mahkemesi nezdinde resmiyetinin iade edilmesi ve AİHM kararının uygulanması talebiyle dava açmıştı.
Davayı izleyenler arasında İTB Başkanı Ozan Ahmetoğu ve İTB yöneticileri, İTB eski dernek başkanlarını, Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif, İskeçe SİRİZA Milletvekili Hüseyin Zeybek, DEB Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, Mustafçova Belediye Başkanı Cemil Kabza, İskeçe Müftü Yardımcısı Ahmet Hraloğlu, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Ercan Ahmet, Batı Trakya Türk Öğretmenler Birliği Başkanı Aydın Ahmet, BAKEŞ Başkan Yardımcısı Hüseyin Bandak, Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği Başkanı Sadık Sadık, Celal Bayar Azınlık Lisesi Encümen Heyeti Başkanı Ahmet Arif ve soydaşlar yer aldı.
Duruşma sonrası gazetecilere konuşan İTB Başkanı Ozan Ahmetoğlu, tarihi derneğin tabelasının indirildiği 1983 yılında başlayan hukuk ve demokrasi mücadelesinin 35 yıldır devam ettiğini söyledi. "35 yıllık mücadelede çok önemli bir aşamaya gelindi. Bildiğiniz gibi 2008 yılında AİHM'in İTB kararı yayınlandı. On yıldır uygulanmayan bir karar söz konusu. Yunanistan'ın uygulamaya koymadığı AİHM kararın artık uygulanması gerekir. Bu uluslararası hukukun bir gereğidir." dedi.
Ahmetoğlu, AİHM’nin kararından sonra İTB'nin resmiyetinin iadesinin uluslararası hukukun bir gereği olduğuna ve aynı zamanda Yunanistan demokrasisi açısından da önem taşıdığına işaret ederek, "AİHM kararı mutlaka uygulanmalı ve Batı Trakya Türklerinin kurmuş olduğu derneklerin resmiyeti iade edilmeli. Bunun aksi olması, Batı Trakya Türklerine karşı olan olumsuz bakış açısının devam ettiği anlamına gelecek." ifadesini kullandı.
İTB avukatı Ahmet Kara da, "Beklentimiz, AİHM kararı doğrultusunda İTB'nin kapatılmasına ilişkin mahkeme kararlarının ortadan kaldırılması ve resmiyetinin iade edilmesi." ifadelerini kullandı.
Yunanistan'da kısa bir süre önce yapılan yasal düzenlemenin AİHM'nde kazanılan davaların yeniden görüşülmesine olanak sağladığını belirten Kara, "Buna göre yasal başvurumuzu yaptık. Duruşma, dosya üzerinden yürümekte. Bununla Trakya İstinaf Mahkemesi'nin, 2002 yılında, İTB'nin alt mahkemelerce kapatılmasını onaylayan kararının iptalini ve derneğimizin resmiyetinin iadesini talep ettik. İTB, 2008 yılından itibaren AİHM'in lehine vermiş olduğu kararın uygulanmasını bekliyor." diye konuştu.
Kara, mahkemeden olumsuz yönde bir karar çıkması durumunda yasal mücadelenin devam edeceğine dikkat çekerek, "Artık bunun burada sonlandırılması lazım. 1984 yılından beri 33 yıldır devam eden bir davadan söz ediyoruz. Bu, Yunanistan'ın bir ayıbıdır." dedi.
İTB'nin Trakya İstinaf Mahkemesi'ndeki duruşmasını izleyen İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek de Yunanistan’da, AİHM kararlarına Yunan mahkemelerinin adaptasyonuna yönelik yasal düzenlemeden sonra "İTB'nin tabelasını asması ve geçmişte olduğu gibi kanunlar çerçevesinde yeniden faaliyet göstermesi gerektiğini" söyledi.
Bu konudaki yasal düzenlemenin arzu edilen şekilde olmamakla İTB'ye yeniden itiraz hakkı tanıdığını ifade eden Zeybek sözlerini şöyle sürdürdü: "Mahkemeler bu konuda ne kadar bağımsız kalabilecek, bunu birlikte göreceğiz. Ancak iş burada bitmeyecek. Olumsuz yönde bir karar çıkması durumunda AİHM'e başvuru olacak ve bu süreç devam edecek. Hak ettiğimiz şekilde, tabelanın tekrar asılmasına kadar mücadelemiz devam edecek."