22-12-2017
BM'den Trump'a Kudüs vetosu
ABD Daimi Temsilcisi Nikki Haley'in ülkelerin BM Daimi Temsilcilerine bir mektup yollayıp daha sonra da sosyal medya hesabından ABD'nin yardımları ile tehdit etmesine rağmen, 128 ülke tasarıya destek verdi. ABD ve İsrail'in yanı sıra, sadece Guatemala, Honduras, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru, Togo ve Palau tasarıya karşı oy kullandı.
Türkiye'nin girişimleriyle hazırlanan ve ABD Başkanı Donald Trump'ın Kudüs kararını eleştiren karar tasarısı, BM Genel Kurulu'ndan ABD'nin tehditlerine rağmen 128 ülke tarafından kabul edildi.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, Türkiye'nin girişimleriyle hazırlanan ve Trump'ın Kudüs kararını eleştiren Kudüs’ün statüsüne ilişkin "İsrail'in İşgal Altındaki Doğu Kudüs ve Filistin Topraklarındaki Faaliyetleri" başlıklı karar tasarısını oylamak üzere özel oturumla toplandı.
ABD Daimi Temsilcisi Nikki Haley'in ülkelerin BM Daimi Temsilcilerine bir mektup yollayıp daha sonra da sosyal medya hesabından ABD'nin yardımları ile tehdit etmesine rağmen 128 ülke tasarıya destek verdi.
ABD ve İsrail'in yanı sıra, sadece Guatemala, Honduras, Marshall Adaları, Mikronezya, Nauru, Togo ve Palau tasarıya karşı oy kullandı.
Bunun yanı sıra Avustralya, Antigua-Barbuda, Arjantin, Benin, Butan, Bosna Hersek, Kanada, Hırvatistan, Çekya, Dominikler, Ekvator Ginesi, Fiji, Litvanya, Lesoto, Meksika, Panama, Paraguay, Filipinler, Polonya, Romanya, Tuanda, Soloman adaları, Güney Sudan, Trinida Tobago, Tuvalu, Uganda ve Vanuatu ise oylamada çekimser kaldı.
KUDÜS'TE YARIM ASIRLIK İŞGAL
Doğu Kudüs’ü 5 Haziran 1967’de işgal eden İsrail, 1980’de tek taraflı olarak kentin doğusunu ve batısını "birleşik başkenti" ilan etti. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BGMK), 1980’de kabul ettiği 478 sayılı kararla, İsrail’in ilhak ve başkent ilanını geçersiz saydı. BMGK kararı çerçevesinde, ABD dahil uluslararası toplum Doğu Kudüs’ün işgal altında olduğunu kabul ediyor. İsrail yönetimini tanıyan tüm ülkelerin büyükelçilikleri Tel Aviv’de bulunuyor. Hiçbir ülke, Kudüs’ü ya da doğu ve batı bölümlerini başkent olarak kabul etmiyor.
İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, İsrail’in "1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve yeni Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına son vermeyi kabul etmemesi" nedeniyle Nisan 2014’te durmuştu.
TRUMP'IN AÇIKLAMASI TÜM DENGELERİ DEÄžİŞTİRDİ
ABD Başkanı Donald Trump, 6 Aralık’ta yaptığı açıklamada, "Kudüs’ü tek taraflı, İsrail’in başkenti olarak kabul ettiğini" ilan etmiş ve Tel Aviv’deki Amerikan büyükelçiliğinin Kudüs’e taşıması noktasında Dışişleri Bakanlığı'na talimat verdiğini açıklamıştı.
Uluslararası toplumun tepkisini çeken Trump yönetimi, bölgenin kaosa sürükleneceği ve İsrail-Arap ihtilafının daha da çözümsüz hale geleceği uyarılarını göz ardı etmişti.
ABD, BMGK’DA YALNIZ KALDI
18 Aralık’ta Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde (BM) ABD’nin Kudüs kararını geçersiz kılma yaklaşımıyla Mısır’ın gündeme getirdiği tasarı, ABD’nin vetosuna karşın kalan 14 üyenin de desteğini almış ve ABD Kudüs konusunda BM’de yalnız kalmıştı.
Bu gelişmelerin ardından Trump, BM Genel Kurulunda bugün görüşülen Kudüs tasarısına destek verecek ülkelere "maddi yardımları kesmekle" gözdağı vermişti. Trump, "Yüzlerce milyon hatta milyarlarca dolar alıp sonra bize karşı oy kullanıyorlar. Peki, bu oyları takip edeceğiz. Bırakalım aleyhimize oy kullansınlar, biz de epey (parayı) muhafaza etmiş oluruz. Umrumuzda değil." açıklamasını yapmıştı.
ABD’nin BM Daimi Temsilcisi Nikki Haley de Trump’tan bir gün önce BM’de görev yapan diplomatlara e-posta göndererek "karara karşı oy kullanmamaları" konusunda diplomatları "üstü kapalı tehdit" etmiş, "Aleyhte oy kullananların isimlerini alacağız." demişti.
TÜRKİYE CUMHURBAŞKANI ERDOÄžAN'DAN SERT TEPKİ
ABD yönetiminin bu "tehditlerine" uluslararası kamuoyundan ciddi tepki gelmiş, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Trump’ın açıklamalarına, "Şu yapılanları gördüğümüz zaman, ’Bu nasıl bir demokrasidir’ diye kendi kendimizi hesaba çekmek durumundayız. Demokrasi mücadelesi verilecekse böyle kalkıp iradeleri dolarla satın almak suretiyle engelleyerek değil, bırakın, herkes iradesini özgür bir şekilde kullansın, özgür bir şekilde ortaya koysun. Amerika’ya ne diyorlar, ’demokrasinin beşiği.’ Demokrasinin beşiği, dünyada dolarla satın alınacak iradeler arıyor. Sayın Trump, siz Türkiye’nin demokrasi iradesini dolarlarınızla satın alamazsınız. Temenni ediyorum ki bugün Amerika oradan beklediği neticeyi alamaz ve bu konuda dünya, Amerika’ya çok güzel bir ders verir diye beklentim var, temennim var." şeklinde karşılık vermişti.