08-11-2017
İlhan Ahmet: "Şer-i hukukun hükümetin tasarrufuyla tek taraflı olarak kaldırılması mümkün değildir"
Rodop ili milletvekili İlhan Ahmet, şer-i hukukun hükümetin tasarrufuyla tek taraflı olarak kaldırılmasının mümkün olmadığını açıkladı.
Şer-i hukukun Lozan antlaşması uyarınca uygulandığını dile getiren milletvekili Ahmet, bu konuda son sözü azınlığın söylemesi gerektiğini vurguladı. Bu nedenle hükümete referandum çağrısı yapan Milletvekili İlhan Ahmet, "Konuyla ilgili son sözü Trakya'daki İslam dini mensubu Müslüman Azınlığın söylemesi gerekmektedir. Bu açıdan hükümete, bölgesel bir referandum ile azınlığa konuyla ilgili nihai kararın sorulmasını öneriyorum" diye konuştu.
Demokratik İttifak Rodop Milletvekili İlhan Ahmet, Avrupa Anayasa Hukuku Merkezi tarafından düzenlenen "Şeriat ve Müftülük Tartışılıyor" adlı panale katıldı.
Atina'da 13 Mart Pazartesi günü gerçekleşen etkinlikte panelist olarak yer alan Milletvekili İlhan Ahmet, Lozan Antlaşması'yla belirlenen statüleri bağlamında Trakya'daki İslam dinine mensup Müslüman Azınlık mensuplarının tâbi olduğu şer-î kuralların, hükümetin tasarrufuyla tek taraflı olarak kaldırılamayacağını dile getirdi.
"Trakya'daki Azınlığın tâbi olduğu şer-î hukuk, Yunan anayasasınca bağlayıcılığı ve üstünlüğü kabul edilen Lozan Antlaşması'nın hükümlerine istinaden uygulanmaktadır"
Azınlık mensuplarının boşanma, velayet gibi şeklî haklarında ve miras hukukunda, İslam hukuku - örf ve adet hukukunun uygulanacağının Lozan Antlaşması'na göre karara bağlandığının altını çizen İlhan Ahmet, "Yunanistan anayasasının 28. maddesine göre, uluslararası antlaşmalara binaen tanzim edilen konularda, söz konusu uluslararası antlaşmanın hükümlerinin anayasanın hükümlerine göre üstünlüğü bulunmaktadır. Buradan hareketle, Lozan Antlaşması'nın 42. maddesinin 2. Paragrafındaki hükümlerde yer alan İslam hukuku - örf ve adet hukuku uygulamasını tek taraflı olarak Yunanistan'ın kaldırması mümkün değildir" diye konuştu.
"Şer-î hukukta olası değişikliklerle ilgili bağlayıcı hükümler, yine Lozan Antlaşması'ndadır"
Milletvekili İlhan Ahmet konuşmasında, söz konusu uygulamada olası değişikliğin nasıl olacağının da yine Lozan Antlaşması'nın 42. maddesinin 2. paragrafında düzenlendiğini hatırlattı. İlhan AHMET, "Eğer, İslam hukuku - örf ve adet hukukunun uygulandığı toplumda ihtiyaçlar ve şartlar değişmiş ve bu durum, oluşturulacak bir komisyon tarafından da sabit görülmüşse ancak bu halde söz konusu alanlardaki şer-î hukuk uygulamasında değişikliğe gidilebileceği öngörülmektedir" dedi.
HÜKÜMETE REFERANDUM ÇAÄžRISI
Hükümete referandum çağrısı yapan Milletvekili İlhan Ahmet, "konuyla ilgili son sözü Trakya'daki İslam dini mensubu Müslüman Azınlığın söylemesi gerekmektedir. Bu açıdan hükümete, bölgesel bir referandum ile Azınlığa konuyla ilgili nihai kararın sorulmasını öneriyorum" diye konuştu.
Anayasanın ve uluslararası antlaşmaların açık hükümleri karşısında hükümetin, şer-î mahkemenin tali yetkisini kabul etmekle yükümlü olduğunu vurgulayan milletvekili, tarafların ancak, ortak rızaları olduğu takdirde medenî hukuka tâbi tutulabileceklerini belirtti.
İlhan AHMET, "Taraflarca müştereken medenî hukuk hükümleri kabul edilmediği ve sözü edilen Lozan Antlaşması'nın 42. maddesine göre değişiklikler yapılmadığı takdirde, uygulanacak olan hukuk, İslam hukuku - örf ve adet hukuku olmalıdır" diye vurguladı.
"Şer-î mahkemelere usül hukukunda iyileştirmeler yapılarak, hızlı ve adil yargı işleyişi kazandırılmalı"
Milletvekili diğer yandan halihazırdaki şer-î mahkemenin, adil ve süratli yargılamada usul hukuku gereklerine uymada ciddi eksikleri olduğuna da dikkati çekerken, "Muhakeme sürecindeki büyük eksikliklerine rağmen şer-î hukuk, hükümetin tek taraflı tasarrufuyla ortadan kaldırılamaz, ancak yargı süreci, mevcut yasalar ve uluslararası antlaşmaların hükümlerine göre belirlenen kurallar çerçevesinde islah edilebilir" dedi.