Bodrum Denizciler Derneği Başkanı Mustafa Demiröz, Türk bayraklı ticari yatların Yunanistan karasularına seyrine izin verilmemesine ilişkin, "Uzun uğraşlar ve çalışmalar sonucunda gri, sonra da beyaz bayrağa geçmiştik. Eğer bir tekne, bir gemimiz daha tutulursa bizim gri bayrağa düşme tehlikemiz ortaya çıktığını ifade ediyorlar. Bundan dolayı bir önlem alınmaya çalışılıyor." dedi.

Demiröz, Bodrum Liman Başkanlığı önünde gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığınca alınan bu karardaki en büyük etkenin, Türkiye’nin "beyaz bayrak" statüsünden "gri bayrak" statüsüne düşecek pozisyona gelmesi kaynaklı olduğunu söyledi.

Türkiye’nin bir zamanlar "siyah bayraklı" olduğunu ifade eden Demiröz, "Uzun uğraşlar ve çalışmalar sonucunda gri, sonra da beyaz bayrağa geçmiştik. Bu ne demektir, yani dünya deniz ticareti kriterlerinde bu bayraklar bir statüdür. Yani beyaz bayrağa sahip bir ülkenin gemileri dünya ticaret piyasasında daha revaçta, daha geçerli, daha iş bulabilir, daha düzgün kabul ediliyor. 11 teknemiz tutulmuş, bunun 5 tanesi Yunan adalarında gerçekleşmiş. Eğer bir tekne, bir gemimiz daha tutulursa bizim gri bayrağa düşme tehlikemiz ortaya çıktığını ifade ediyorlar. Bundan dolayı bir önlem alınmaya çalışılıyor." diye konuştu.

Demiröz, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu tutulmaların gerekçesini iyi irdelememiz lazım, burada bize ait birtakım sorumluluklar veya kusurlar var mıdır? Yoksa bu, tamamen Yunanlıların keyfi bir uygulaması mıdır? Tutulan tekneleri incelediğimizde ve özellikle bunların büyük oranda Yunan adalarında ve Yunan sularında olduğunu görünce de tutulma sebeplerine de baktığımızda, biraz keyfi uygulamaların yapıldığı izlenimi ediniliyor. Halbuki aynı denize ortak iki devletiz, aynı denizde ticaretimizi yapıyoruz. Karşılıklı ticaret yapıyoruz. Karşılıklı anlayış içerisinde ortada bir sorun varsa bunların çözülmesi lazım."

Feribot işletmecisi Asım Başaran da "Türk gemilerinin uluslararası alanda itibarının zedelenmesine karşılık Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın önlem adı altında aldığı bir karar olarak görüyoruz; fakat biz bu anlamda bunun bir an önce çözülmesini bekliyoruz." dedi.

Türkiye’nin "beyaz bayrak" statüsünden "gri bayrak" statüsüne düşme riskine karşı tedbiren, Yunanistan karasularına gidecek Türk bayraklı ticari yatlara 25 Eylül 2017, düzenli sefer yapan yolcu gemilerine ise 12 Ekim 2017 tarihinden itibaren liman çıkış izni verilmeyeceği yönünde haberler, basında yer almıştı.

"YUNANİSTAN ADALARINA GEREKİRSE HİÇ GİTMEYİZ"

İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi Başkanı Yusuf Öztürk, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın Yunanistan limanlarına ticari gemilerin çıkışına izin vermemesine ilişkin, "Biz onlara hem turist hem döviz kazandırıyoruz, ama karşılığında bambaşka bir davranış görüyoruz. Bu nedenle alınan karara saygılıyız." dedi.

Şubenin eylül ayı meclis toplantısında konuşan Öztürk, T.C. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı'nın Yunanistan limanlarına ticari gemilerin çıkışını yasaklama kararını desteklediklerini belirtti.

Bakanlığın, Yunanistan limanlarına yönelik bu girişiminin beklenen ve doğru bir adım olduğunu belirten Öztürk, "Biz burada turist gelsin diye elimizden geleni yaparken, kendi vatandaşlarımızın 1,5 milyonu adalara tatile gidiyor. Orada inanılmaz bir ekonomi yaratıyoruz." diye konuştu.

Adalara giden Türk turistlerin diğer Avrupalı turistlere göre 4 kat daha fazla harcama yaptığına dikkati çeken Öztürk, Yunanistan’ın Türk teknelerini ve gemilerini gereksiz yere alıkoyduğunu dile getirdi.

Türkiye’nin seneler boyunca daha fazla esneklik gösterilen beyaz listeye geçmek için uğraştığını belirten Öztürk şunları kaydetti: "Şimdi bizi tekrar gri ve ardından siyah listeye alma girişimi var. Bunu kesinlikle kabul edemeyiz. Gerekirse hiçbir zaman oraya gitmeyebiliriz de. Çünkü biz hem turist gönderiyor hem döviz kazandırıyoruz, ama karşılığında bambaşka bir davranış görüyoruz."