Konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada Milletvekili İlhan Ahmet, hükümet tarafından Trakya'da Azınlığın yaşadığı bölgelerdeki devlet anaokullarında hayata geçirilmesi planlanan pilot uygulamanın bu haliyle kabul edilemez olduğunu belirterek, programla ilgili çekincelerini şöyle sıraladı:

"SirizAnel hükümeti, iktidarda bulunduğu 2,5 yıldan beri tereddüt ve belirsizliklerle yürüttüğü Azınlık eğitimi politikasına tartışmalı bir yenisini ekleyerek, Eğitim Bakanlığı' nın Eğitim Politikası Enstitüsü aracılığıyla 'Trakya' daki Anaokullarında Müslüman Çocuklara Destek Pilot Müdahale Eylemleri' başlıklı bir uygulamanın duyurusunu yaptı.

Söz konusu program, hedef kitlesi dikkate alındığında, iki dilli eğitim bilimsel metodların dışında eksiklerle dolu ve sonuç odaklı olmaktan uzaktır. Bunun yanında, çocuklara dilsel ve davranışsal olarak yeni okul ortamına geçiş kolaylığı sağlama amacı iddiasındaki programa, zorunlu okul öncesi eğitime tabi yaş grubundaki Azınlık çocuklarının büyük kısmının dahil olamayacağı anlaşılmaktadır. Zira bahse konu pilot uygulamanın, Rodop ve İskeçe illerinde toplamda sadece altı (6) Azınlık yerleşim birimindeki devlet anaokullarında uygulamaya geçirileceği ilân edilmiştir.

Hükümetin tek taraflı inisiyatifiyle hayata geçirmekte ısrarcı olduğu eksiklerle dolu bu uygulamanın neden olacağı muhtemel sorunları şöyle sıralamak mümkündür;

A) Okul öncesi eğitim çağındaki Azınlık çocukları arasında ayrımcılığa yol açacağından, eğitimin eşitliği ilkesini açıkça ihlâl edecektir. Oldukça sınırlı sayıdaki Azınlık çocuğu söz konusu tek dilli devlet ana okullarında kısmen de olsa ana dili desteğine de sahip olabilecekken, büyük çoğunluktaki diğer Azınlık çocukları ise bu imkândan mahrum bırakılacaktır.

B)Trakya' daki kamu eğitimine iki farklı eğitmen kategorisi getireceğinden, program kapsamındaki devlet okullarında belirli zaman özel sözleşme ile çalışacak eğitimciler olacağından, fatura bloku ile çalışan eğitimcileri gündeme getirecektir.

C) İki dilli eğitim talebine hiçbir çözüm üretmeyen bu uygulama, müfredatta herhangi bir değişikliğe gitmeksizin sadece Yunanistan'daki üniversitelerden mezun az sayıdaki Azınlık mensubuna uzmanlığı ve hizmet türü tanımlanmamış süreli ve geçici bir iş sahası yaratacaktır.

D) Bununla birlikte, belirsizliklerle dolu böylesi bir iş ortamında belki de Hristiyan meslektaşları ile eşdeğer diplomalara sahip olacak Azınlık mensubu eğitmenlerin çalışması söz konusu olduğunda, Azınlık mensubu öğretmen kadrolu öğretmenlerin faydalandığı haklardan mahrum bırakılmış olacaktır.

Tüm bunlar ve daha pek çok argüman ışığında görüyoruz ki, Trakya' daki Azınlığın eğitimine dair görece bir çaba içinde olan hükümetin tüm girişimleri, ANEL ideolojisi ve gözetiminde gerçekleşmektedir. Bu da hükümetin, bırakın Azınlık eğitimi için olumlu bir adım atmayı, bahse konu pilot anaokulu projesi gibi uygulamalarla var olan sorunlara yenilerini eklemesine neden olmaktadır.

Azınlık kamuoyunun gerek siyasi gerekse eğitim camiası aktörleri olarak, Trakya' da Azınlığın yaşadığı bölgelerdeki anaokullarında, eğitim bilimsel metodlara uygun, müfredatı ve çalışanları açıkça tanımlanmış, açık, net ve çağdaş bir çözüm talep ediyoruz. Eğitim odaklı, siyasi hesaplardan uzak, çalışanlara eşdeğer haklar sağlayan ve ana dil farkı dikkate alınarak Azınlık öğrencilerinin iki dilli eğitime sağlıklı geçişini sağlayacak kalıcı bir uygulamanın tesis edilmesini istiyoruz."