Türkiye'deki Batı Trakya Türklerinin çatı kuruluşu olan Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği (BTTDD) Genel Başkanı Necmettin Hüseyin yeni yıl mesajı yayımladı. Hüseyin mesajında ayrılıkçı söylemlerden uzak kalarak hak arama mücadelesine devam edeceklerini söyledi.

Genel Başkan Necmettin Hüseyin'in mesajı şöyle:

"Batı Trakya Türkleri olarak yüzyıllardır yaşadığımız coğrafyada ve 24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Lozan Antlaşması ile Türkiye Cumhuriyetinin garantörlüğünde teslim edildiğimiz vatanımız Yunanistan'da sorunlarımızın katmerlenerek arttığını gördüğümüz bir yılı daha geride bırakıyoruz.
Evet Lozan Antlaşması ile mütekabiliyet esasına dayalı olarak yasal kazanımlarımız olan haklarımızın son yarım yüzyılda nerede ise tamamının elimizden alındığı, fakat iktidara gelir iken söylemleri ile Batı Trakya Türk Azınlığına umut olan ve tarihte görülmemiş bir destek ile nerede ise her dört Batı Trakya Türk'ünden üçünün oyunu alıp rekor seviyede oy oranları ile içinde üç Batı Trakya Türk Milletvekilini barındıran iktidar partisinin söylemlerinin bir bir unutulduğu bir yılı geride bırakıyoruz.

Batı Trakya Türk Azınlığının hak gasplarının nerede ise zirve yaptığı bu dönemde, Batı Trakya'yı ziyaret edip eşit statüde vatandaş söylemlerine vurgu yapan Sayın Çipras'a ne müftülük sorununa, ne azınlık eğitiminde yaşanan sorunları, ne vakıf malları sorununa, ne durduk yere kamulaştırılan azınlık mensuplarının verimli topraklarına, ne de eşit statüde temsil ile seçme ve seçilme haklarının gaspına hiç değinmeden son dönemdeki bir iki konuya dile getirerek bazı hatırlatmalarda bulunmak isterim.

Sayın Başbakan, Batı Trakya Türkleri her daim varlıklarını sürdürme mücadelesini yaşadıkları vatanının yanında yer almış, Yunan topraklarının savunması için şehit vermiş, bu güne kadar demokratik haklarını hukuk çerçevesi dışında asla aramamış, aşırı uç söylemleri dile getiren hiç bir kişi ve unsurun yanında olmamış, vatandaşlık ve azınlık haklarını ararken Yunan Devletine ve birlikte yaşadığı topluma karşı hiç bir şekilde yakıcı yıkıcı bir tavır içerisinde olmamıştır. Haklarını savunurken ikili ve uluslararası anlaşmaların kendisine belirlediği statü ve güvencelerin beraberinde getirdiği vatandaşlık hakları yanında azınlık olması nedeniyle sağlanan pozitif hakların sağladığı yasal zeminin dışında da bir mücadeleyi asla benimsememiştir. Azınlık, yaşadığı toplumun içinde, toplumla birlikle huzur içerisinde, mutlu bir azınlık olarak birlikte yaşamanın önemini vurgulayan bir yaklaşımı benimsemiştir. Şunu bir kez daha vurgulamak isteriz bizler yakan yıkan, bölmeye kalkan, toplumları ayrıştıran kendi mutluluğumuzu huzurumuzu ararken komşularımızın, birlikte yaşadığımız insanların huzurunu kaçıran, onları yok sayan bir anlayışın içerisinde asla olmadık, olmayacağız. Bazı odakların yansıtmaya çalıştığı veya sürüklemek istediği bir noktaya, yöne asla girmeyeceğiz. Bu çerçevede, ayrılıkçı söylem ve eylemlerden uzak kalmaya devam edeceğiz. Haklı davamızda, haklı mücadelemizi bu sayede de asla zaafiyete uğratmayacağız. Azınlığımız mülayim ve birlikte huzur içerisinde yaşaması çok kolay bir toplumdur.

Ama bu toplumun mülayim olması demek, sizin de devlet olarak her türlü baskıcı, cuntavari rejim uygulamanızı hak edecek bir toplum olduğu anlamına da asla gelmez. Çünkü son dönemde uygulanan politikalar ile okullarımızda ve eğitimde yarattığınız kaos, ifade özgürlüğünün ve sivil toplum örgütlenme hakkının unsuru olan kurumlardan Gümülcine Türk Gençler Birliğindeki masumane tadilat çalışması karşısında dahi uyguladığınız baskıcı politikalar, çocuklar için faaliyetler düzenleyen BAYTD şubelerinde 4-5 yaşlarındaki çocukların bulunduğu alanlara uyguladığınız polis baskınları, şubelere yönelik kapatma kararı, sudan sebepler ile seçilmiş azınlık mensuplarına uyguladığınız gözaltılar tam da bu tanımlamaya uymaktadır.

Yeni yılla birlikte tüm bu sorunların son bulduğu, Batı Trakya Türk Azınlığının 21. yüzyılda, demokrasinin beşiği ve Avrupa Birliğinin tam üyesi olan Yunanistan'da insanca, huzur içerisinde ve mutlu şekilde yaşaması için yasal kazanımlarının kabul gördüğü ve bu güne kadarki hak gasplarının son bulduğu bir yıl olmasını temenni ediyorum.

Bizler iki komşu ülke arasında iyi ilişkilerde yapı harcı olmak istiyoruz, iki başkent arasındaki gönüllerin birleştiği dostluk köprüsü, hatta hep barışa, dostluğa uzanan elin tuttuğu zeytin dalının ta kendisi olmak istiyoruz. Bizler azınlık olarak sadece varlığımıza ve azınlık haklarımıza saygı bekliyoruz. Yaşadığımız ülkenin zenginliği olarak görülmek istiyoruz.

Bunun yanında anavatanda bu yıl 70. kuruluş yılını kutlayan Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Merkez Yönetimi olarak da, Batı Trakya toplumunu kucaklamak, derneğin tabanda karşılığını daha güçlü şekilde bulmasını sağlamak ve hem anavatandaki sorunlar hem de Batı Trakya'daki sorunlar için Batı Trakya Türk toplumu olarak topyekün mücadeleyi sağlamak adına 24 Mayıs 2015'te seçildiğimiz genel kurulda verdiğimiz en önemli sözlerden biri olan tüzük değişikliğini gerçekleştirdik.

2017'nin ilk iki ayında gerçekleşecek 10 şube kongresinde de tabana yönelik bu ivmeyi yakaladığımızı daha şimdiden görmekteyiz. Kongrelerin tüm üyelere açılmış olması, son dönemde gerçekleştirilen faaliyet ve programların tabanı kucaklaması ve Batı Trakya Türk toplumunu anavatan veya doğduğu topraklardaki bir olayda zamanında tepki ortaya koymuş olmamız Batı Trakya Türk toplumunun derneği etrafında kenetlenmesine ve tek bir ses olarak tepki koymasını sağlamış olduğunu görmekteyiz.

Unutulmamalıdır ki kişiler gelip geçicidir. Uzun soluklu bu mücadelelerde tek gerçek kurumsal mücadeledir, kurumlardır. İnsanımızın kendi kurumlarını sahiplenmesi ve kurumları etrafında organize olması önemlidir. Türkiye de herkese örnek olan yapımızla tek çatı altında el birliği ile daha da güzel günlere doğru yol alacağımıza inanıyorum.

Bunun yanında anavatanda ikamet eden hemşehrilerimin de var olan sorunlarına yönelik yürüttüğümüz çalışmaların da çok yakında sonuç vereceğini ve Mayıs 2017'de gerçekleşecek olan Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği Genel Merkez Kongresinde kürsüye çıkıp tüm sorunların son bulduğu müjdesini vereceğimi de umut etmekteyim.

Bu duygu ve düşünceler ile Batı Trakya Türk Azınlığı başta olmak üzere herkesin yeni yılını kutlar, gelecek adına daha olumlu bakacağımız günlerin de çok yakın olduğu ümidi ile herkese sevgi ve saygılarımı sunarım."