03-10-2016
Batı Trakya Türk azınlığının sorunları AGİT İnsani Boyut Toplantısı'nda dile getirildi
19-30 Eylül 2016 tarihleri arasında Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'nın (AGİT) Polonya'nın başkenti Varşova'da düzenlediği İnsani Boyut Toplantısı'na, Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsiller Derneği'ni temsilen Pervin Hayrullah, Onur Mustafa Ahmet ve Esra İsmail katıldı.
Toplantıda birçok oturumda, Batı Trakya Türklerinin yaşadıkları farklı sorunlar dile getirildi ve Yunanistan'dan bu sorunlara çözümler talep edildi.
Toplantının "Toplanma ve Dernekleşme Özgürlüğü" konulu 4. Ve 5. Oturumunda iki kez söz alan Pervin Hayrullah, Batı Trakya Türk Azınlığının bu haktan tam anlamıyla faydalanamadığını belirtti. Yunan Devletrinin sosyal düzen ve bölgesel bütünlüğe tehdit olduğu gerekçesiyloe isimlerinde "Türk" kelimesdi bulunan dernekleri yasakladıklarını aktardı. AİHM sürecini, AİHM'in Türk Azınlık lehine verdiği kararları, Yunanlı yetkililerin "kararları uygulayabilecek uygun yol ve vasıta arıyoruz" şeklindeki iddialarla uygulamayı geciktirdiğini, aslında Yunanistan'ın AİHM kararlarını uygulama niyetinin olmadığının açık olduğunu belirtti. Yetkililerin iyi niyetli olmadığını aksi halde somut önlemler atacağını söyledi. Hayrullah AGİT Katılımcı Devletlerinin Yunanistan'a bir keşif ziyareti yapmasını ve uluslararası standartların uygulanmasındaki çifte standartların kaldırıması için tedbirler almasını tavsiye etti. Ayrıca, Yunanistan'a etnik ve sosyal köken nedeniyle hiç bir ayrım gözetmeksizin bireysel ya da grup olarak toplanma ve dernekleşme özgürlüğünü garanti etmesini, toplanma ve dernekleşme özgürlüğünü garanti altına alan uluslararası belgelerin hükümlerine saygı duymasını ve uygulamasını, Türk Azınlığın dernekleşme örgürlüğünü kısıtlamaya son vermesini tavsiye etti. Hayrullah "Dernekleşme Özgürlüğü" konulu 5. Oturumda ise "İskeçe İli Türk Kadınları Kültür Derneği" konusunu aktardı ve Yunanistan'ın Batı Trakya'daki vatandaşların dernekleşme özgürlüğü konusunda iki yüzlü bir politika izlediğini vurguladı. Yunan resmi siyasetine göre azınlığın "Türk, Pomak, Çingene" olmak üzere üç etnik gruptan oluşan Müslüman olarak tanımlandığını, fakat azınlığın sadece küçük bir bölümünün dernekleşme özgürlüğünden faydalanabildiğini, kendini "Pomak" ve "Roman" olarak tanımlayanların dernek kurmaları finansal olarak da bazı siyasiler ve STK'lar tarafından desteklenirken, Türk derneklerinin yasal statü kazanmasına ve kayıtlı dernek olarak faaliyet göstermelerine izin verilmediğini belirtti. Hayrullah konuyla ilgili olarak Yunan Devletine azınlığın etnik Türk kimliğine saygı göstermesini ve Türk Azınlık derneklerinin kurulmasını garanti etmesini tavsiye etti.
6. Oturum medya özgürlüğü oturumuydu. Bu oturumda söz alan Pervin Hayrullah, Yunan anayasası ve pek çok diğer yasanın medya özgürlüğünü garanti altına aldığını, fakat azınlık basını üzerindeki yasal kısıtlamaların, adaletsizliğin, eşitsizliğin ve keyfi uygulamaların açıkça görülebileceğini belirtti. Yunan devletinin ana akım medya ve azınlık medyasına karşı tutumunun çok farklı olduğunu ve bunun en belirgin şekliyle Yunanistan'da insan haklarının ve eşitlik ilkesinin değersizleştirilmesi örneği olduğunu ekledi. Türk azınlık liderlerine karşı çoğunluk medyasında yer alan nefret söylemi ve küçük düşürücü ifadelere hiç bir şekilde müdahale edilmezken, Türk azınlık basınının yıllardır baskı altında tutulduğunu söyledi. Nefret suçları yasasının kabulünden sonra bile azınlığa hakaret eden gazeteciler için her hangi bir önlem alınmazken, Türk azınlık basınının her gün yeni bir engelle karşılaştığını ekledi. 2007 medya yasasının ise etnik azınlıklar dikkate alınmadan çıkarıldığını, bu yasanın küçük azınlık medyasına kaldırılamayacak yük eklediğini, yerel, ulusal ve AGİT'in de aralarında yer aldığı uluslararası kuruluşların bu yasaya karşı görüş beyan ettiğini bildirdi. Hayrullah, Yunan Devletinin bu yasayı revize etmesini, azınlık ve çoğunluk basını arasındaki adaletsizliklere son vermesini, azınlığa karşı nefret söylemine tedbir almasını tavsiye etti.
Pervin Hayrullah ilk haftada 8. Oturumda gtörüşülen "Hukukun Üstünlüğü" konusunda tekrar söz aldı. Yunanistan'da her geçen gün ahlaki çöküşlerin yaşandığını, üniversite diploması olmayan ya da sahte diplomayla memur alımlarının, hukuk kurallarının sübjektif uygulaması ya da hiç uygulanmamasının toplumsal bozulmaya neden olduğunu bunu uluslararası kamuoyunun da takip edebildiğini, bu durumun da Yunanistan'da hukukun üstünlüğünün sorgulanmasına neden olduğunu belirtti. Hükümetin sosyal ve ekonomik sorunlara müdahale konusunda yetersizliğinin ülkede çatışma ortamı yarattığını bu nedenle Yunanistan'ın hukuk kurallarına, güçlü bir adalet sistemine ve istikrara ihtiyacı olduğunu ekledi. Azınlık açısından ise Yunanistan'da "hukuk üstünlüğü" diye bir durumun söz konusu olmadığını, kanun ve kuralların azınlığa keyfi olarak uygulandığını, Batı Trakya Türk Azınlığına karşı siyasi bir tahammülsüzlük söz konusu olduğunu, uluslararası antlaşmalarla garanti altına alınmış azınlık haklarının korunmadığını, azınlığa karşı şeffaf olmayan siyaset uygulanmasını, Türk ve Makedon azınlığın tanınmamasının ülkede güvensiz bir ortam oluşturduğunu söyledi. Yunanistan'da Ulusal İnsan Hakları Enstitüsü bulunduğunu, fakat bu enstitüden hiç kimsenin bugüne kadar Türk Azınlıkla temasa geçmediğini dolayısıyla bu enstitünün faaliyetinin azınlık açısından sorgulanabilir olduğunu ekledi. Hayrullah, Yunanistan'ın taraf olduğu uluslararası ve ikili anlaşmaların hükümlerini uygulamasını, Türk Azınlık temsilcileriyle yapıcı ve somut bir diyalog kurmasını tavsiye etti.
Toplantının ikinci haftasında, 26 Eylül 2016 Pazartesi günü milli azınlıklar konulu 10. oturumda Pervin Hayrullah tekrar söz aldı. Hayrullah konuşmasında; Türk azınlığın, etnik kimliğinin reddedildiğini, asırlık Türk derneklerinin kapatıldığını, Yunan vatandaşlık yasasının 19. Maddesi nedeniyle 60 bin Türkün vatandaşlığını kaybettiğini, Türk azınlığın eğitim seviyesinin her geçen gün daha da gerilediğini, Batı Trakya'da nüfusun yarısının Türk olmasına rağmen Türk Azınlık için sadece 4 ortaokul ve lise bulunduğunu (iki medrese) buna rağmen 109 devlet ortaokul ve lisesi bulunduğunu, yeni Türk okulu kurulmasına izin verilmediğini, Azınlık okullarında müdür tayinleri konusunda adaletsizlik olduğunu, Azınlık okullarının öğrenci yokluğu nedeniyle çok kolay kapatıldığını, fakat ihtiyaç olan bölgelere öğrenci bulunmasına rağmen okul açılmasına izin verilmediğini, Türkçe-Yunanca eğitim veren azınlık anaokulu açılmasına izin verilmediğini, %3 seçim barajının anti-demokratik olarak bağımsız adaylara da uygulandığını, kamu kuruluşlarında Türkçe kullanımının serbest olmadığını, Azınlığın yaşadığı bölgelerde tabelaların azınlık dilinde hala yazılmadığını dile getirdi ve AGİT Katılımcı Devletlerinin Yunanistan'daki AGİT Taahhütlerinin uygulanmasını takip etmesini, AGİT Ulusal Azınlıklar Yüksek Komiserliğinin Yunanistan'a keşif ziyareti düzenlemesini tavsiye etti.
Aynı gün, nefret suçlarının ele alındığı 11. Oturumda söz alan Onur Mustafa Ahmet, 2015 ve 2016 yıllarında Batı Trakya Türk Azınlığına karşı işlenen milliyetçilik, ırkçılık ve islamofobi suçlarına yönelik yaşanmış vakalardan bahsetti. DEB Partisine, Mahmut Aga Camisine, Seçilmiş Müftüye saldırı ve bunlar gibi zarar verme teşebbüsleri vakalarını anlattı ve bunlardan hiçbirinde suçluların yakalanıp adalet önüne getirilmediğini vurguladı. Yunanistan'dan da buna yönelik acilen önlem almasını ve suçluları yakalamasını talep etti. Buna cevap olarak, Yunanistan delegasyonu, 2014 ve 2015 yıllarında ırkçılık, ayrımcılık ve xenofobi üzerine yasa çıkarıldığını ve böyle vakaların araştırılması için özel hakimler göreve getirildiğini belirtti, vakaların halen araştırma aşamasında olduğunu ve bu vakaların Azınlığa yönelik olmadığını, kişisel vakalar olduğunu vurguladı.
Din özgürlüğü konulu 12. Oturumda Esra İsmail söz aldı. İsmail Yunanistan'da Batı Trakya Türk Azınlığının din özgürlüğü olmadığını vurguladı ve seçilmiş müftülerin resmi olarak tanınmadığını belirtti. Yunanistan tarafından atanan müftülerin Azınlık tarafından kabul görmediğini dile getirdi ve bu konuda, Yunanistan'dan din özgürlüğüne yönelik adım atmasını ve Türkiye'deki Yunan Ortodoks Patriğinin seçimle belirlendiği ve bu şekilde resmi olarak tanındığı gibi, Batı Trakya'da da seçilmiş müftülerin resmi olarak tanınmasını talep etti.
AGİT İnsani Boyut Toplantısının 14. Oturumu "Kadın Hakları" konusunu ele aldı. Bu oturumda söz alan Pervin Hayrullah AGİT Moskova Belgesi ve 2004 AGİT Cinsiyet Eşitliğine Dair Hareket Planına atıfta bulunarak hayatın her alanında kadın hakları ve cinsiyet eşitliğinin teşvik edildiğini belirtti. CEDAW 23 Numaralı Genel Tavsiyesinde kadınların eşit temsili ve siyasi katılımının taraf devletlere tavsiye edildiğini ekledi. Bununla birlikte Yunanistan'da Türk Azınlık kadınlarının sosyal ve siyasi katılımına dair sorun ve kısıtlamalar olduğunu söyledi. 1923 yılından beri Yunan Parlamentosunda Türk Kadın Milletvekili olmadığını, halihazırda Eyalet yönetiminde seçilmiş Türk kadın bulunmadığını, yerel ve belediye meclislerinde seçilmiş kadın oranının %5'i geçmediğini, %30 kadın kotasının 2002 yılında ilk defa uygulandığını, bununla birlikte kadınların siyasi katılımının teşviki için herhangi bir eğitim verilmediğini, hemen hemen bütün Yunan yerel yönetimlerinin erkek egemen kapalı sistemler olduğunu, geleneksel zihbiyet ve çalışma sisteminin kadınların siyasi ve sosyal hayata katılımı konusunda engel teşkil ettiğini ve kadınların karar alma süreçlerine katılım konusunda hiç bir şekilde teşvik edilmediğini belirtti. Ayrıca, siyasi otoritenin isteksizliği, ayrımcı tutum ve davranışlarının Türk kadınlarının karar alma mekanizmalarına katılımında engel teşkil ettiğini ifade etti. Hayrullah konuşmasını Türk Azınlığa yönelik ayrımların ortadan kaldırılması ve Azınlık kadınlarının etkili bir şekilde siyasi ve sosyal katılımının teşviki için özel önlemler alınmasını tavsiye ederek tamamladı.
Toplantıya ABTTF adına ABTTF Uluslararası İlişkiler Direktörü Melek Kırmacı Arık ve ABTTF Uluslararası Çalışmalar ve Lobi Grubu üyesi Volkan Hüseyin katıldı. Melek Kırmacı Arık10, 11 ve 12. Oturumlarda ABTTF adına sunumlarını gerçekleştirdi.
Yunanistan delegasyonu, Türk Azınlık temsilcilerinin sunumlarına yazılı ve sözlü cevap verdi ve bilindik iddialarını tekrarladı.
THINKOUT Belçika Türk Azınlık Hakkında Sunum Yaptı
Belçika merkezli THINKOUT isimli düşünce kuruluşu temsilcisi Abdil Kara Batı Trakya Türk Azınlığın Etnik Kimlik, Dernekleşme Özgürlüğü, Din Özgürlüğü ve Eğitim Hakları konusunda maruz kaldığı baskıları ve gözlemlerini AGİT Katılımcı Devletlerine aktardı. Bulgaristan Müslüman Topluluğunu temsilen Bulgaristan Müftülüğünden Hayri Emin, Celal Faik ve İsmail İbrahim Köseömer AGİT İnsani Boyut Toplantısına katıldı.
"Din Özgürlüğü ve Vakıflar: Avrupa'daki Tek Müslüman Azınlıklardan Örnekler - Batı Trakya Türkleri & Bulgaristan'daki Müslüman Topluluğu" konulu yan etkinlik
Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği, Bulgaristan Müftülüğü ile ortaklaşa "Din Özgürlüğü ve Vakıflar: Avrupa'daki Tek Müslüman Azınlıklardan Örnekler - Batı Trakya Türkleri & Bulgaristan'daki Müslüman Topluluğu" konulu yan etkinlik düzenledi. Yan etkinliğe yaklaşık 30 kişi katıldı. Toplantının moderatörlüğünü EMISCO (Sosyal Uyum için Avrupa Müslümanları Girişimi) Genel Sekreteri Bashy Quraishy gerçekleştirdi. Toplantıda; Batı Trakya Türk Azınlığı adına Esra İsmail, Onur Mustafa Ahmet, Bulgaristan Müslümanları adına Celal Faik ve genel din özgürlüğü adına Avrupa Konseyi Kuzey-Güney Merkezi Yürütme Komitesi Başkanı Jean-Marie Heydt konuşmacı olarak yer aldı. Yaklaşık 2 saat süren yan Etkinlikte Esra İsmail, Batı Trakya'daki müftülük meselesini bütün detaylarıyla katılımcılara anlattı, seçilmiş ve atanmış müftülerin durumuyla bunun Azınlık üzerindeki etkinlerini dile getirdi. Onur Mustafa Ahmet de Azınlığımızın Vakıf meselesini bütün tarihçesiyle gelinen son noktayı katılımcılara aktardı. Celal Faik, Bulgaristan Müslümanları adına yaptığı konuşmada, Bulgaristan'daki vakıf ve müftülük meselesini aktardı. Avrupa Konseyi Kuzey-Güney Merkezi Yürütme Komitesi Başkanı Jean-Marie Heydt Konseydeki mekanizmaları, Ulusal Azınlıklar İçin Çerçeve Sözleşme konularını katılımcılara aktardı ve bu mekanizmaların etkili kullanım yöntemlerini paylaştı.
AGİT Müslümanlara Karşı Ayrımcılık ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele Özel Temsilcisi Prof. Bülent Şenay ile Özel Görüşme
Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Temsilcileri AGİT Müslümanlara Karşı Ayrımcılık ve Hoşgörüsüzlükle Mücadele Özel Temsilcisi Prof. Bülent Şenay ile özel görüşme gerçekleştirdi. Batı Trakya'daki son durumu aktardı ve kendilerinden Batı Trakya'ya bir ziyaret gerçekleştirerek yaşanılan haksızlıkları yerinde incelemesini talep etti.