05-09-2016
Alantepe'de gelenek devam etti
Rodop dağlarındaki geleneksel etkinliklerden biri olan Alantepe yağlı güreşleri,
2 - 4 Eylül tarihleri arasında gerçekleşti.
Kuzuren köyü yakınlarındaki Alantepe yaylasında yapılan etkinlikleri, Kozlukebir belediyesi organize etti. Alantepe ağası ise Kızılağaç köyünden Mümin Karabekir oldu. 2016 Alantepe Başpehlivanı unvanını ise Türkiye'den Serkan Öğdüler kazandı.
2 Eylül Cuma günü Alantepe ağası Mümin Karabekir'in davul zurna eşliğinde civar köyleri gezerek halkı davet etmesi ile başlayan şenlikler, 4 Eylül Pazar günü yağlı güreş karşılaşmalarının finalleri ve kültürel etkinliklerle sona erdi.
Etkinliklere Gümülcine, İskeçe, Evros, Selanik ve Türkiye'den güreşçiler katıldı.
3 Eylül Cumartesi günü yağlı güreşlerin ön eleme karşılaşmaları yapıldı. Aynı gün Bursa Büyükşehir Orkestrası konser verdi.
4 Eylül Pazar günkü program Gümülcine Türk Gençler Birliği Saz Ekibi'nin seslendirdiği Türk Halk Müziği türküleriyle başladı ve Halk Oyunları Topluluğunun gösterisiyle devam etti. Güreş müsabakaları esnasında yerel güreşçilerden Mehmet Deli Hasan boynundan yaralanarak sağlık görevlileri tarafından hastaneye kaldırıldı. Etkinliğe katılan protokol üyeleri, er meydanında davul zurna eşliğinde tur atarak halkı selamladılar. Program, protokol konuşmalarıyla devam etti.
RIDVAN AHMET
Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Yüzyıllardan beri devam edegelen, kültürümüzü, geleneğimizi bu yılda tekrar gerçekleştirmenin gururunu yaşadıklarını belirtti. Ahmet, "Görevi devraldığımızdan bu yana başlattığımız ücretsiz girişi, bütün imkansızlıklara rağmen devam ettiriyoruz. Bu sene ilk defa uygulayacağımız ve gelecek yıllarda da uygulayacağımız bir geleneği uygulamaya sokuyoruz. Protokol konuşmaları sonunda misafirlere pilav ayran ikram edeceğiz. Buraya gelen kardeşlerimizin ibadetleri konusunda mescidimize yeni bir düzenleme getirdik, hepimize hayırlı olsun" dedi.
Rıdvan Ahmet konuşmasının devamında "Bundan bir hafta önce Proto Thema adlı gazetede ismimin terör örgütü FETÖ ile anıldığını gördüm. Öncelikle bu haberi yapan gazete ve gazeteciyi bir kez daha şiddetle kınıyorum. Bu haberin yapan gazete ve gazeteci hakkında hukuk mücadelemizi en kısa zamanda başlatıyoruz. Şunu özellikle belirtmek isterim ki, söz konusu bu terör örgütü ile uzaktan veya yakından ne Yunanistan'da, ne Türkiye'de, ne de dünyanın herhangi bir yerinde bir bağlantım olmamıştır, olamaz da. Yapılan bu haber tamamen iftiradan ve karalamadan ibarettir. Azınlık insanımızın bu haberleri çok iyi okumaları ve ne için yapıldığını anlamaları gerekmektedir. Bu tür haberler ilk defa çıkmamakla birlikte, yıllardan beri Azınlığın önde gelen isimlerini, kurumlarını yıpratmak, bu kişi ve kurumları kendi halkları nezdinde itibarlarını düşürmekten başka bir amaç gütmemektedir. Bütün Azınlık basınına bu yalan ve iftira dolu haberi ciddiye almadıklarından dolayı teşekkür ediyorum. Hal böyleyken hiç de yabancı olmadığımız bir grubun internet sitesinde bu gazetenin fotoğrafları, "FETÖ ihanet çetesinin Batı Trakya ayağı", yazılarak ismimin altı da çizilerek yayınlanmıştır. Şunu herkes çok iyi bilmeli ki, yapılan bu hareket veya davranış iftira ve karalamaya ortak olmaktan başka bir şey değildir. İsmimin altını çizerek karalama teşebbüsünde bulunanlar, ancak kendi isimlerinin altını çizerek kendilerini karalamışlardır.
Çok değerli misafirler!
Azınlık olarak hepimiz bir, beraber olmalıyız, dik durmalıyız, diri olmalıyız. Yapılan yalan haberlerle aramıza fitne tohumları ekmek isteyenlere fırsat vermemeliyiz.
Bu vesileyle yapılan bu yalan haberi tekrar kınıyor, çıktığımız hizmet yolundan asla vazgeçiremeyeceğini, hizmetimizi engelleyemeyeceğini, çalışma azmimizi kıramayacağını; bizlerin dik duruşunu bozamayacağını, başımızı öne eğmeyeceğimizi, kararlılıkla çalışmalarımıza devam edeceğimizi, siz halkımıza bildirmek isterim" dedi ve etkinliğin gerçekleşmesinde emeği olan herkese teşekkür etti.
AYHAN KARAYUSUF
Rodop SİRİZA milletvekili Ayhan Karayusuf, yüzyıllardır Alantepe dediğimiz alanda, bu güzel insanlarla, bu güzel etkinliğin içinde bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Karayusuf konuşmasının devamında "Tabii ki yıllardır burada değişik vasıflarla buluşuyoruz; yerel yönetici, milletvekili olarak. Ancak beni burada duygulandıran sizlerden biri olarak sizin yanınızda olmaktır. Burası siyaset meydanı değil er meydanıdır" dedi.
İLHAN AHMET
Rodop POTAMİ milletvekili İlhan Ahmet, panayırın bir er meydanı olduğunu, halkın güreşleri seyrettiğini, ancak sorunların da anlatıldığı, konuşulduğu bir yer olduğunu ifade eden İlhan Ahmet tütün konusuna değindi ve bir an önce primlerin iade edilmesini istedi. Ahmet, konuşmasını devamında şunları dedi.
"Sevgili soydaşlar!
Azınlığımız büyük bir ekonomik sıkıntı içerisindedir. 2004 yılında ilk defa seçildiğim zaman sizin desteğinizle büyük bir mücadele başlattık. Özellikle tarımda, tütüncülerde ve bir çok konuda ilklere imza attık. Ne zaman ben bu millete "Niçin zarar parası verilmiyor", dediğim zaman, "Hayır, bu zarar paraları asla verilmeyecek. Bu konuda İlhan yalan söylüyor, bu konuda talebi olamaz, ELGA iflas etti", diyenleri tarih mahcup etmiştir. Çok şükür Allah'a bu konularda hepiniz mücadele ettiniz.
Daha sonra bu primlerin kesilmemesi için sizlere hakikatleri haykırdığım zaman, gelin sevgili soydaşlar "Oliki" yapmayalım dediğim zaman, tekrar bu partizan gruplar, Azınlığın yanında olmak istemeyenler dediler ki, "Hayır, yalan söylüyorsun İlhan. Biz, "Oliki" istiyoruz. Ne güzel, ekmeden prim alacağız." Tarih kimi haklı çıkardı sevgili soydaşlar? Ne yazık ki tekrar aradan yıllar geçince, size önerdiğimin doğru olduğunu gördünüz.
Sevgili soydaşlarım!
Açıkça buradan soruyorum. Bugün de primlerinizin iade edilmesi için AB'den Tarım Komiseri Başkanı Sayın Hogan'dan Tarım Enstitüsü Başkanı İsmail, Kadir v.d. arkadaşlarla birlikte getirdiğimiz bu kararın bu primlerin anamızdan emdiğimiz süt gibi helal olduğunu ve bunları alabileceğini söyleyenlere karşı çıkanları Allah'a havale ediyorum. Sizlere buradan şunları söylemek istiyorum: Siz, kimin yanındasınız, yoksa halka karşı mısınız?
Sevgili soydaşlar!
Bu gün buradan, bu insanların dertlerine çözüm bulunması için çağrıda bulunuyorum. Bu hükümetin AB primlerini derhal vermesini istiyorum. Ama ne yazık ki şu ana kadar cevap almış değiliz. Peki bu bir yıl içinde Cuma namazını okullardan kaldırmaya çalışanları kim engelledi? Kimin müdahalesiyle bu konuda geri atmak zorunda kaldılar. Anadilimiz Türkçe'nin engellenmesine kim kalkıştı? Kim bunu durdurdu? Kim mecliste mücadele etti? Kim bu konuda Yunan medyasının hedefi haline geldi? Bugün okullar geçici olarak neden kapatılıyor? Ama, biz buna rağmen, meclise, hükümet temsilcilerine ne yapıyoruz? Bir çağrıda bulunuyoruz! Gelin, bu millete yardımcı olun.
Bu er meydanında eksikliklerin giderilmesini Sayın Belediye Başkanından tekrar talep ediyorum. Sayın Belediye Başkanım müsterih olun. Elektrik, su v.b. taleplerinizi Bölge Genel Sekreterliği'nden iyi niyetlerine sığınarak, hükümetten talep edin. Zaten bunları istediğinizi de biliyorum. Burasını genişletin. Kendi içimizden güreşçilerin gelmesine meydan verin. Bunların olması halkımızın arzu ettikleridir.
Sevgili soydaşlarım!
Yarın akşam Allah kısmet ederse kutsal topraklara gitmek üzere niyet ettim. Yarın akşam Mekke'ye gidiyorum. Hepinize hakkım helal olsun. Ve, sizin de hakkınızı helal etmenizi istiyorum" dedi.
ÖNDER MÜMİN
Eyalet Bölge Başkan yardımcısı Önder Mümin, 600 yıllık bir geleneği yaşatan, kültürel mirasımıza sahip çıkan, ebediyete ulaşmış ve bugün burada bulunan, bu etkinliklerin gerçekleşmesinde payı olan herkse şükranlarını sunduğunu belirtti. Temennisinin Koca Yusuf ve Kel Aliço gibi güreşçilerin de bölgemizden çıkması olduğunu söyledi.
Mümin konuşmasının devamında da Eyaletin faaliyetlerini anlattı. Mümin sözlerini şöyle tamamladı: "Eyaletin yaptıkları hakkında çok kısa birkaç söz söylemek istiyorum. Burada yaz aylarında doğal afetle karşı karşıya kaldınız. Sel felaketi oldu. Ben Kozlukebir belediyesi mensuplarına geçmiş olsun demek istiyorum. Allah tekrarını yaşatmasın. Bu doğrultuda zarar gören Kalenderköy-Hemetli yolu için şu anda 180 bin evro onaylanmış durumda olup en kısa sürede yapımına başlanacaktır. Aynı şekilde Ballahor köyünü kurtarmak açısından yolu kesmek zorunda kaldık ve burası için de 95 bin evro ayrıldı, onaylandı ve yolun yapımı en kısa sürede başlayacaktır.
Çok önemli üç tane projeden bahsetmek istiyorum. Kırk seneden beri bu bölge insanının talebi olan projeler bunlar. Üç tane köprü projesi. Birincisi Kalfa köprüsü. Çok kısa bir süre sonra yapımına başlanmaktadır. İkincisi Domruköy köprüsü. Önümüzdeki aylarda yapımına başlanacak ve paraları onaylandı. Üçüncü ki 5 milyon evroluk proje olan Menetler köprüsüdür. İki yıl içerisinde tamamlanması bekleniyor ve bunun da parası onaylandı.
Ben, burada bölgemize dikkat ettiği için Eyalet Başkanı Sayın Yorgos Pavlidis'e sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum. Aynı şekilde bu köprülerin yapımını tetikleyen, peşinden koşturan çok değerli meclis arkadaşım Ahmet İbram'a da sizlerin huzurunda teşekkür ediyorum.
Tütün için çok kısa birkaç söz söyleyeceğim. Eyalet Başkanı Sayın Pavlidis, Tarım Bakanı'na tütüne ek prim verilmesi için 8 Temmuz tarihinde mektup gönderdi. Bu sizlerin ve bizlerin haklı talebidir. Milletvekilimiz Sayın İlhan Ahmet'i de tütün konusunda gösterdiği çabadan ötürü tebrik etmek istiyorum. Açık ve net bir şekilde ifade etmek isterim ki, her kim olursa olsun, belediye başkanı, yerel yönetici, milletvekili; toplumumuzun yararına çalışan herkesin, ama herkesin yanındayız. Kesinlikle karşısında olmamız gibi bir durum söz konusu olamaz.
Üniversite Azınlık öğrencilerine geçen sene yatay geçiş hakkını kısıtlayan bir kararname yayınlandı. Bunu ilk defa biz gündeme getirdik. Bu konuyu hem meclise, hem gerekli bakanlığa aktaran milletvekillerimiz oldu, ben onlara teşekkür ediyorum. Memnuniyetle bu sene bu kararnamenin geri çekildiğini gördük" dedi.
MUSTAFA ALİ ÇAVUŞ
Dostluk Eşitlik Barış Partisi Genel Başkanı Mustafa Ali Çavuş, bu kürsüye her çıkışımda azınlık lehine nasıl iyi bir şey söylerim diye düşünüyorum fakat maalesef her geçen yıl bir önceki yılı aratır hale gelmektedir. Uzun yıllardan beri çok değerli Azınlığı, Batı Trakya Müslüman Türk Azınlığını yok etmeye çalışan bir zihniyet var dedi. Ali Çavuş konuşmasının devamında "Kendimizi kandırmayalım. Bu bir devlet politikası. O gelmiş, bu gitmiş bu olmuş, bizi ilgilendirmiyor. Ben büyük kısmına bakıyorum. Özellikle 1967 Cuntasından sonra bu topraklardan Batı Trakya Türkleri çoğunlukla kopartıldılar. Bakın sizlere örnekler vereyim: Bugün bile nüfusumuz, Rodop vilayetinden yüzde elli elli olmasına rağmen kamu alanında personel sayımız yok denecek kadar azdır.
Değerli soydaşlar!
Sizler yemediniz, içmediniz, tırnaklarınızla kazıya kazıya değerli evlatlarınızı okuttunuz. Ama Batı Trakya'ya döndüklerinde isimleri Ayşe, Fatma, Ali diye kamu alanında yer verilmedi. Şimdi diyecekler ki o sınav var, bu sınav var. İyi niyetle, kanunla bunlar düzenlenebilir. Bakın Balkanlar bunu gerçekleştirdi. Her yerde şunu göreceksiniz: Bütün belediyelerde eşit memuriyet hakkı var. Eğer biz Rodop ilinde yüzde elli isek, memuriyet hakkımız da yüzde elli elli olması lazımdır. Düşünsenize, her ailede bir memur olduğunu.
Tütün politikası. Ben inanıyorum ki devletin Azınlık üzerinde ekonomik ambargo politikası var. Bunu kimse söyleyemez. Bunu kaldırılması lazım. Bunu niçin yapıyorlar? Bunu değerli Batı Trakya Türkleri bu bölgeden göç etsinler diye! Köylerimiz boşalıyor. On sene sonra iddia ediyorum nüfus oranı yarı yarıya azalacak bu bölgede; eğer böyle giderse.
Bir bakıyorsunuz, Azınlığı yok etmenin, asimile etmenin tek yolu var, o da eğitim. Eğitimde son dönemde yine üzücü bir haber aldık. 10 okul kapanacakmış! Değerli Azınlık mensupları, değerli arkadaşlar ben size bir çağrıda bulunuyorum. Değerli milletvekilleri ve Eyalet meclis üyeleri. Gelin okulların önünde açlık grevine başlayalım. Var mısınız? Meseleleri kökten çözelim. İyi eğitim alacakmışız, bunlar hikaye. Kozlukebir'e bir Azınlık okulu yaptın da mı iyi eğitim vereceksin? Yıllardan beri Harmanlık insanı "Okul, okul" diyor, okul yok! Yapılan şu: Devlet kararlı. Gerçek anlamda mücadele verecek miyiz, vermeyecek miyiz? Gemi su almaya başladı. Vermezsek 10 sene sonra inanın yok olacağız!
Batı Trakya Türkleri ekonomik anlamda diz çökertilmek isteniyor. Batı Trakya Türkleri bu topraklardan kopartılmak isteniyor. Biz, iyiniyetli Azınlığız. Gelin bu sorunları çözelim. Devlet iyi niyet elini bize uzatsın. Gelin bu ülkeye hizmet edelim. Eğer devlet Batı Trakya Türklerinin sorunlarını çözerse, göreceksiniz, iddia ediyorum, bu bölge Yunanistan'ın en kalkınmış bölgesi olacak. Bizler, vatanımıza sadığız. Bizler önümüzün açılmasını ve hizmet etmek istiyoruz. Başka bir yolumuz yok. Ama şunu da söylüyorum: Devlet politikası ile Azınlığa diz çökertilip bu bölgeden kopartılmak isteniyor.
Son zamanlar da bir bakıyorsunuz ki, bazı basın mensupları Anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti'ni düşünürmüş! Diyorlar ki: Şu FETÖ terör örgütünden, bu FETÖ terör örgütünden! Arkadaşlar! Değerli Batı Trakya Türkleri! Hepimiz FETÖ terör örgütü mensuplarını çok iyi biliyoruz. Gerçek anlamda hizmet eden herkesi şimdi bu kefeye koymak istiyorlar. Güya bunlar Anavatan Türkiye Cumhuriyeti'ni bunlar çok düşünürlermiş! Onlar ne yaparlarsa yapsınlar. Biz, bu bayrağı Batı Trakya Türkleri için şehit olan rahmetli Dr. Sadık Ahmet'ten aldık. Bu bayrağı sonuna kadar taşımaya devam edeceğiz; daha ki Batı Trakya Türkleri rahat bir nefes alana kadar, daha ki Lozan'dan doğan hakları verilene kadar! Hak verilmez, alınır, ilkesiyle çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
DAVUT OCAK
Türkiye Cumhuriyeti Gümülcine Muavin Konsolosu Davut Ocak, aramızda bulunmayan Başkonsolos Ali Rıza Akıncı'nın selamlarını ve saygılarını ilettiğini söyledi ve konuşmasına şöyle devam etti "Her şeyden önce 7 asırlık bu güzide etkinliğe katılmanın bir mutluluk ve bundan ziyade bir onur olduğunu belirtmek isterim. Bu gibi etkinlikler geleneklerin yeni nesillere aktarılmasında çok önemlidir. Batı Trakya Müslüman-Türk Azınlığı'nın kimliğini belirleyen bu tarihi ve kültürel etkinliklere sahip çıktığını görmek, hepimizi ziyadesiyle memnun etmektedir.
Kıymetli soydaşlarım!
Hepiniz biliyorsunuz ki, Anavatanımız 15 Temmuz gecesi, demokrasi ve halka karşı olan FETÖ adlı silahlı bir terör örgütünün saldırısına maruz kaldı. Ancak Türk Milleti bu saldırının, kalkışmanın karşısında büyük iradesiyle durdu ve bunu engelledi. Bu çerçevede Batı Trakya Azınlığı'nın da Anavatanın yanında olmasından, bizlere destek çıkmasından büyük memnuniyet duyduğumuzu ayrıca belirtmek isterim." dedi.
Yapılan konuşmalardan sonra Başkonsolos Davut Ocak'a, Gümülcine Türk Gençler Birliği Başkanı Koray Hasan'a ve etkinliğin sponsoru Güner Mustafa'ya katkılarından dolayı plaket takdim edildi.
Yapılan konuşmalardan sonra bu yıl ilk defa katılımcılara pilav ve ayran dağıtıldı.
Daha sonra ise yağlı güreş müsabakalarına geçildi. Kıran kırana geçen yağlı güreşlerin başpehlivanı Edirneli Serkan Öğdüler oldu. Alantepe'ye gelen Batı Trakya genelinden soydaşlar güreşlere yoğun ilgi gösterdi.
Kategorilerde güreşen ve dereceye giren pehlivanlar şöyle:
MİNİKLER
1- Athanasios Koumanidis
2- Andonis Krouvo
3- Yunus Halit
TOZKOPARAN
1- Binik İoannidis
2- Mehmet Deli Hasan
3- Panagiotis Triandafilidis
KÜÇÜK ORTA
1- Baki Kara
2- Yuri Bouka
3- Emrah Raskov
BÜYÜK ORTA
1- Zafer Dama
2- Kadir Karaman
3- Caner Kuşum
BAŞPEHLİVANLIK
1- Serkan Öğdüler
2- Müren Mutlu
3- Ayhan Çelik