13-10-2023
Hüseyin Zeybek: 'Biz bu ülkenin üvey evlatları değiliz'
İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek, İskeçe Azınlık Ortaokulu - Lisesinde vardiyalı eğitim sorunuyla ilgili son durumu değerlendirdi. Zeybek, sorunun çözümü konusunda seçimlere kadar sürekli bir oyalama taktiğinin izlendiğini söyledi.
İskeçe Milletvekili Hüseyin Zeybek, İskeçe Azınlık Ortaokulu - Lisesinde vardiyalı eğitim sorunuyla ilgili son durumu değerlendirdi. Zeybek, sorunun çözümü konusunda seçimlere kadar sürekli bir oyalama taktiğinin izlendiğini söyledi.
Yaşanan sorunun bir ayı aştığını dile getiren milletvekili Zeybek, "Gelinen nokta çok üzücüdür. Gerçekten bu noktaya gelinmemeli ve yaşanan bu soruna bir çözüm getirilmeliydi. Çocuklarımız için öğleden sonra eğitimi gerçekten çok zor ve yıpratıcı oluyor. Öğrenci sayısındaki azalmayla beraber bu yıl öğrenciler okuldaki sınıflara sığdı ancak vardiyalı eğitim dayatması gerçekten sorunu başlatan olay oldu. Böyle bir dayatmanın neden yapıldığını ve her şeye rağmen bunda ısrar edilmesini anlamak çok zor. Sonuç itibarıyla çözüm olarak sunulan cevap ise sorunu daha karmaşık hale getiriyor. Bildiğiniz gibi en son cevap sabah eğitimi yapılması durumunda bodrum kattaki beş sınıfın kullanılmasını yasaklıyor. Öğleden sonra eğitimi yapılması durumunda ise bu sınıfları kullanabilirsiniz deniyor. Yani olay daha karmaşık hale getirilmek isteniyor." dedi.
Bodrum kattaki sınıfların bu yıl neden sorun haline getirildiğini kabul etmenin mümkün olmadığını ifade eden milletvekili Zeybek, "Okuldaki sorunla ilgili olarak bakanlığa yönelik olarak soru önergesi de verdik ancak hala bir cevap verilmedi. Çok basit bir şekilde çözüme kavuşturulabilecek bir sorun daha karmaşık hale getirildi. Burada ne yapılmak isteniyor? Öğrenciler veya veliler cezalandırılmak mı isteniyor? İnsanımız bu soruya yanıt arıyor. İyi niyet ne yazık ki yok. Çözüme yönelik atılan bir adım da yok. Dört yıl önce eyalet başkanı sayın Metios'un verdiği sözler vardı. Prefabrik sınıflar getirilecekti. Ama dört yıl boyunca verilen sözler yerine getirilmedi. Belediye başkanının yapacağı işler vardı. Onlar da olmadı." diye konuştu.
Milletvekili Zeybek şöyle devam etti: "Uzun yıllardan bu yana azınlığın haklarıyla ilgili böyle etkin bir mücadele olmamıştı. Gayet demokratik bir şekilde bir mücadele oldu. Dinamik bir mücadeleydi. Ve çok basit bir istekti. Yani ne yeni okul binası diye tutturduk, ne de prefabrik sınıfları hemen şimdi getirin diye ısrar ettik. Sadece öğleden sonra eğitiminin olmamasını istedik. Bunda da son derece haklıyız. Yerel idarecilerin, eyalet yönetiminin gerekli siyasi iradeyi ortaya koyması gerekirdi. Çok sert bir tavırla karşılaştık. Biz bu ülkenin ve bölgenin üvey evlatları değiliz. İnsanca bir eğitim istiyoruz. Eğitimde eşitlik istiyoruz. 'Siz bunu istiyorsanız, alın size böyle bir çözüm' şeklinde bir tavırla adeta cezalandırılıyoruz. Bugün başbakanın Meriç iline yapacağı bir ziyaret var. Orada bu soruna değinir mi, değinmez mi bilemiyoruz ancak biz somut adımlar atılmasını bekliyoruz."
Sorunun okul veya azınlıktan değil, yetkililerden kaynaklandığını kaydeden İskeçe SİRİZA Milletvekili Hüseyin Zeybek, "Sorunu biz çıkartmadık. Eylemin ilk günlerinde herkes sorumluluğu bir başkasına atıyordu. 'Yetkili biz değiliz, yetkili başkası' şeklinde sözleri çok duyduk. Bir eğitim sorununun siyasi hale getirildiğini de gördük. Yerel seçimler öncesinde böyle bir sorun yaşanınca bir eğitim sorunu da siyasileştirilmiş oldu. Ancak burada eyalet başkanı ve belediyenin bir otoritesi ve yetkileri var. Çünkü daha önce verilen sözler var. Ne yazık ki o sözler yerine getirilmedi. Okulda hala ders programı çıkmadı. Deyim yerindeyse seçimlere kadar durumu idare ettiler. Topu sürekli taca attılar. Asıl konu azınlık eğitiminin kalitesinin arttırılmasıyken biz başka şeylerle uğraşmak zorunda bırakılıyoruz. Yapay sorunlarla muhatap oluyoruz. Bu okul bugünkü öğrenci sayısından daha fazla bir öğrenciyle çalıştı. Bugün neden çalıştırılmıyor? Bu sorunun mantıklı bir cevabı yok. Sorunun çözüme kavuşması için yerel yöneticilerin, eyalet başkanı ve belediye başkanının iradesi yok. Bu sorun çözülemezse diğer ciddi sorunlar nasıl çözülecek? Bizi istemiyorlar, ama oyumuzu istiyorlar. Bunun için de bu süreçte bir oyalama taktiği izlendi. Ortaya çıkan sonuç bu." ifadelerini kullandı.