Yunanistan'da sokak hayvanlarının bakımı ve ihtiyaçları, 2021'de çıkan bir kanunla belediyelerin sorumluluğuna verildi ancak gönüllü kuruluşlar da bu hayvanlara sahip çıkmaya devam ediyor.

Yasalar gereği sokak hayvanlarının belediyelerce toplanıp, gerekli aşı ve tedavileri yapıldıktan sonra kısırlaştırılarak bir süre barınakta sahiplendirilmeyi beklemesi gerekiyor. Sahiplendirilemeyen hayvanlar tekrar doğal alanlarına geri bırakılıyor.

AA muhabirine konuşan Atina Belediyesinin Hayvanlardan Sorumlu Danışmanı Serafina Avramidu, 2021'de meclisten çıkan evcil hayvanların korunmasına ilişkin kanunun sahipsiz hayvanlara ilişkin çok sayıda uygulamayı içerdiğini, yasayla sahipsiz hayvanların sorumluluğunun İçişleri Bakanlığına bağlı olarak belediyelere verildiğini söyledi.

TÜM HAYVANLAR KAYIT ALTINA ALINACAK
Avramidu, yeni yasayla belediyelere sahipsiz hayvanlar için devlet bütçesinden ayrılan payın da artırıldığına dikkati çekerek, "Yasanın bir başka yeniliği ise evcil hayvanlar için nüfus kaydı oluşturulacak olması. Elektronik sistemde her hayvanın tüm bilgileri kayıt altında olacak. Her bir evcil hayvanın kendi dijital sağlık karnesi olacak. Hayvanın tüm sağlık bilgileri buraya kaydedilecek. Tüm sahipsiz hayvanlar, hayvansever dernekler ve veterinerlerde kayıt altına alınacak." dedi.

HAYVANLAR KISIRLAŞTIRILACAK VE DNA KAYDI ALINACAK
Yeni yasayla evlerdeki hayvanların da kısırlaştırılmasının zorunlu olacağını belirten Avramidu, bu hayvanların yavrularının kim tarafından sahiplenileceğinin bildirilmesi koşuluyla sadece bir kez yavrulamalarına izin verileceğini kaydetti.

Avramidu "Bir DNA data formu oluşturulacak. Hayvan sahipleri evcil hayvanlarının DNA bilgilerini bu forma kaydettirecek. Bu hizmet için bir seferliğine mahsus 150 euro ödeyecek. Sokağa atılmış köpek veya kedi yavrusu bulunduğunda DNA'sından karşılaştırma yapılacak, bu hayvanı kimin sokağa attığı belirlenecek ve atan kişi para cezası alacak." diye konuştu.

Hayvanseverlerin belediyeyi arayarak sahipsiz sokak hayvanları hakkında bildirim yapabileceği gibi kendilerinin de bu hayvanları barınaklara getirebileceğini kaydeden Avramidu, şöyle devam etti: "Bize getirmeden önce karakola giderek sahipsiz bir hayvan bulduklarını resmi olarak beyan etmeleri gerekiyor ki biz de belirtilen yer ve zamana göre bölgedeki kamera kayıtlarına bakıp o hayvanı kimin sokağa attığını bulalım."

SAÄžLIK İŞLEMLERİ VE KISIRLAŞTIRMADAN SONRA HAYVANLAR SOKAÄžA BIRAKIYOR
Avramidu, belediyenin barınağındaki köpeklerin veteriner kontrolünden geçilerek aşılarının yapıldığını, parazitlerinin temizlenip kısırlaştırıldığını, ardından da çip takıldığını aktardı.

Kedilerin de belediyelerce kısırlaştırıldığını söyleyen Avramidu, "Yasa bunu öngörüyor. Sokaktan bir hayvan alıyoruz. Tüm sağlık işlemlerinden geçirip sonra hayvanı bulduğumuz yere bırakıyoruz. Hem kediler hem de köpekler için bu geçerli." dedi.

Avramidu, yasaya göre barınaktaki köpeklerin sahiplendirilmek için 3 ay bekletildiğini belirterek Atina Belediyesinin kendi inisiyatifiyle sokakta yaşamayı başaramayacak köpekleri barınakta tuttuğunu kaydetti.

Kedilerin ise sağlık işlemlerinden geçirilip kısırlaştırıldıktan sonra bulundukları yere bırakıldığını ifade eden Avramidu, sadece sağlık durumu sokakta yaşamaya elverişli olmayan kedileri barınakta tuttuklarını belirtti.

HAYVANSEVER DERNEKLER GÖNÜLLÜLÜK PRENSİBİYLE ÇALIŞIYOR
Yunanistan Hayvanseverler Federasyonu Başkanı İrini Molfesi, 2021'de çıkan sokak hayvanlarına ilişkin yasayla sahipsiz hayvanların tamamen belediyelerin sorumluluğuna geçtiğini ve ancak belediyelerin istemesi halinde hayvansever derneklerle işbirliğinin söz konusu olduğunu söyledi.

Molfesi, hayvansever derneklerin devlet fonlarından faydalanmadığını belirterek bu derneklerin kendi imkanları ve gönüllülerin işbirliğiyle hizmet verdiğini ifade etti.

Yunanistan'da sahipsiz hayvan sayısının çok yüksek olduğuna dikkati çeken Molfesi, bu hayvanların sayılarına ilişkin resmi bir verinin mevcut olmadığını ve bu alanda devletin henüz bir sayım yapmadığını bildirdi.

Molfesi, özellikle taşradaki sahipsiz köpek sayısının çok fazla olduğunu vurgulayarak "Avcılar maalesef hayvanlarını asla kısırlaştırmıyor çünkü kısırlaştırırlarsa hayvanın iyi bir av köpeği olamayacağını düşünüyorlar. Aynı zamanda bu köpekleri çoğaltıp satmak da istiyorlar. Bu büyük bir sorun. Yunanistan'daki barınaklarda bulunan köpeklerin yarısından fazlası av ya da çoban köpeği." dedi.

Ülkedeki kedi sayısını tahmin etmenin bile mümkün olmadığının altını çizen Molfesi, kedilerin bakımının daha çok mahallelerdeki gönüllülerce üstlenildiğini ifade etti.

ÜLKEDEKİ SAHİPSİZ HAYVANLAR SAHİPLENDİRİLEREK YURT DIŞINA GÖNDERİLİYOR
Molfesi, Yunanistan'daki hayvansever derneklerin yurt dışındaki derneklerle işbirliği yaptığını belirterek "Yabancı dernekler buradaki hayvanların rehabilite edilmesi ve kısırlaştırılmasına, ardından da yurt dışında sahiplenilmelerine destek oluyor." diye konuştu.

Başta Almanya olmak üzere Hollanda ve Danimarka gibi sahiplendirilecek hayvan sayısının yetersiz olduğu ülkelere Yunanistan'dan sahipsiz hayvan gönderildiğini kaydeden Molfesi, yaşlı ve sorunlu hayvanların yurt dışından hayvanseverler tarafından daha çok sahiplenildiğini ifade etti.

Molfesi, gönüllülerin sokaklardan hayvanları topladığını, barınaklarda da özellikle sokakta tek başına hayatta kalma becerisi düşük hayvanlara öncelik verildiğini belirtti.

Kısırlaştırıp, gerekli sağlık işlemlerinden geçirilen hayvanların bir internet sitesinde tüm özellikleri ile sıralandığını ifade eden Molfesi, "Çözüm hayvan sayılarının kontrol altında tutulması. Bu nedenle kısırlaştırılmaya ağırlık verilmeli. Vatandaşlar hayvanlarının çoğalmaması gerektiğini anlamalı." değerlendirmesini yaptı.

Molfesi, sokaktaki hayvanların üremesi kadar, evcil hayvanların yavrularının sokağa atılmasının da sokaktaki sahipsiz hayvan sayısını artırdığına dikkat çekti.

Sahipsiz köpeklerin sürü halinde gezip etrafa saldırdığı durumlarda, sürü lideri köpeğin uzaklaştırılmasını çözüm olarak öneren Molfesi, evcil hayvan satışlarının da engellenmesi gerektiğini vurguladı.

Molfesi, devlet kurumları ve belediyelerin çözüm konusunda yetersiz kaldığını savunarak devlet organlarının hayvansever derneklere destek olarak, onların tecrübe ve insan gücünden faydalanmasının da sorunların çözülmesinde faydalı olabileceğini kaydetti.

FOTO: AA