Kozlukebir köyünde öğrenci sayısının çok olması nedeniyle din görevlisi Mehmet Haseki'nin görev yaptığı Kozlukebir Merkez Camii Kur'an Kursu ile din görevlisi İbrahim Yusuf'un görev yaptığı Kozlukebir Mescit Kur'an Kursu olmak üzere iki kursta toplam 65 öğrenci eğitim görüyor. Bu yıl Kur'an-ı Kerim'i hatim eden öğrenci sayısının ise 21 kişi olduğu öğrenildi.

Öğrenci velilerinin desteğiyle düzenlenen hatim törenine Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosu Ali Rıza Akıncı, Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, Müftü Yardımcısı Fehim Ahmet, Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet, Gelecek Listesi Lideri İbrahim Şerif, Güven Listesi Lideri Adnan Salih, meclis üyeleri, Doğu Makedonya Trakya Eyalet Meclis Üyesi Ahmet İbram, BİHLİMDER Başkanı Mehmetemin Ahmet, Batı Trakya Camileri Din Görevliler Derneği Başkanı Sadık Sadık, Trakya Tütüncüler Kooperatifi Başkanı Hüseyin Esat ve Mehrikoz Yerel Meclis Başkanı Ali Haseki ve civar köylerden yüzlerce soydaş katıldı.

Her iki kursun ortak hazırlamış oldukları program kapsamında kurs öğrencilerinin, okudukları ilahi, dua ve karşılıklı skeçleri izleyenlerden büyük beğeni topladı. Tören sonunda müftülük tarafından Kur'an-ı Kerim'i hatim eden öğrencilere başarı belgesi verildi. Başkonsolos Ali Rıza Akıncı ise öğrencilere kitap hadiye etti.
Tören sonunda Kozlukebir Belediye Başkanı Rıdvan Ahmet ve Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif günün anlam ve önemini belirten birer konuşma yaptılar.
Başkonsolos Akıncı katılımıcılara hitaben yaptığı selamlama konuşmasında, "Hatimler, Batı Trakya'nın yüz yıldır sergilediği kimliğini, maneviyatını, manevi değerini, mukaddesatını korumak için gösterilen çabanın göstergesidir" diyerek hatim törenini düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti.

"KOZLUKEBİR KENDİNE YAKIŞAN BİR MERASİM TERTİP EDİYOR. BİRLİK BERABERLİK MANZARASINI SERGİLİYOR"

Akıncı sözlerine şöyle devam etti: "Değerli kardeşlerim, Kozlukebir'in, civar köyün değerli sakinleri, öncelikle geçen hafta ziyaret için gittiğim memleketimden Kayseri'den aldığım selamı iletmek istiyorum. Sizlere oralardan selamlarını, muhabbetleri, sevgilerini yolladılar. Bin kilometre ötede belki çoğunuzun görmediği, duymadığı yerlerde kardeşleriniz var. On bin kilomatre ötede de kardeşleriniz var. Endonezya'da, Fas'ta, Afrika'nın ortasında, Asya'nın ortasında bir buçuk milyar kardeşiniz var. 300 milyon civarında da aynı dili konuşuyoruz. Türk milletine mensup insan var. Yeryüzünde insanların birbirine karşı oluşturabilecekleri en güzel şey kardeşliktir. Hiç görmediğimiz bilmediğimiz insanlar birbirine karşı kardeşlik hissi ile bağlanabiliyor. Hacca gidenler bunu görmüştür. Derisinin rengi, boyu posu, gözünün rengi ne olursa olsun insan aynı safta birleşiyor, aynı duygular etrafında kenetleniyor. Bugünde böyle oldu. Kozlukebir kendine yakışan bir merasim tertip ediyor. Birlik beraberlik manzarasını sergiliyor. İnşallah bu ebediyete kadar devam etsin. Hatim törenleri Türkiye'de sadece Kur'an-ı Kerim-i bitirenler hatim yaptık der hatim duası okunur. Burada bir mezuniyet töreni gibi düzenleniyor. Ama bir mezuniyet töreninin ötesinde herkesi birleştiren, kenetleyen ve biraraya getiren bir tören. Bundan dolayı sizleri tebrik ediyorum. Hatimler, Batı Trakya'nın yüz yıldır sergilediği kimliğini, maneviyatını, manevi değerini, mukaddesatını korumak için gösterilen çabanın göstergesidir. İnşallah ebediyete kadar devam etsin."

"MODEL OLABİLECEK ÖRNEKLİK TEŞKİL EDEBİLECEK KENDİ YAŞLARINA YAKIN İNSANLAR OLMALIYIZ"

Başkonsolos Akıncı, konuşmasında çocukların küçük yaşta Kur’an kurslarında aldıkları eğitimden sonraki sürece de değinerek, çocukların anne-babalar tarafından hayatın her aşamasında örnek olarak yetiştirilmesi gerektiğine vurgulayarak, "Çocuklarımızı 12 yaşında Kur'an kurslarında mezun ediyoruz. Ondan sonra hayatın fırtınalı dönemleri başlıyor. Modern çağda hiç kolay değil. Dolayısıyla Kur'an kursundan mezun ettik işimiz bitti dememeliyiz. Çocuklarımıza herşeyden önce örnek olmalıyız. Onlara nasihat ederken söylediğimiz şeylerin arkasında olmak durumundayız, ayağımızı yere sağlam basmak durumundayız. Onlara mahallede, okulda, çevrede model olabilecek örneklik teşkil edebilecek kendi yaşlarına yakın insanlar olmalıyız. Çünkü bazen anne-babayı dinlemek istemiyorlar. O yaşın özelliği bu. 20-25 yaşına geldiğinde o yaşlara kadar insan biraz isyankâr oluyor. Dolayısıyla biraz kendi yaşına yakın model olabilecek abiler ablalar olması lâzım. Burada herkese vazife düşüyor. Sadece Kur'an kursu hocalarımızın, imamlarımızın, müftülerimizin görevi değildir, hepimizin görevidir" diye konuştu.

Tören sonunda kılınan öğle namazının ardından katılımcılara pide ve ayran ikram edildi.