28-04-2023
Aliçavuş: 'Ülkemin demokrasisi adına üzgünüm'
Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi ile Helsinki İnsan Hakları İzleme Komitesinin 2016 yılında Atina'da düzenledikleri etkinliği basan Altın Şafak Partisinin dört milletvekili aleyhinde açılan dava görüşüldü. Mahkeme, etkinliği basan ırkçı Altın Şafak Partisinin eski milletvekilleriyle ilgili kovuşturmanın sonlandırılmasına hükmetti.
Dostluk Eşitlik Barış (DEB) Partisi ile Helsinki İnsan Hakları İzleme Komitesinin 2016 yılında Atina'da düzenledikleri etkinliği basan Altın Şafak Partisinin dört milletvekili aleyhinde açılan dava görüşüldü. Mahkeme, etkinliği basan ırkçı Altın Şafak Partisinin eski milletvekilleriyle ilglili kovuşturmanın sonlandırılmasına hükmetti.
DEB Partisi ile Helsinki İnsan Hakları İzleme Komitesinin, Altın Şafak Partisinin dört milletvekili aleyhinde açtığı dava daha önce dört kez ertelenmişti. Dava bugün (28 Nisan Perşembe) Atina'da görüşüldü ve mahkeme kovuşturmanın sona erdirilmesini kararlaştırıldı.
Olayın yaşandığı dönemde DEB Partisi Başkanı olan Mustafa Aliçavuş sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda kararla ilgili olarak, "Ölüm tehdidine rağmen kovuşturmanın sonlandırılmasına karar verilmiştir. Ülkemin demokrasisi adına üzgünüm." ifadelerine yer verdi.
Atina'daki duruşmaya Mustafa Ali Çavuş'un avukat Ahmet Kara, DEB Partisi Genel Başkanı Çiğdem Asafoğlu ile Panayotis Dimitras ve Nafsika Papanikolatu da katıldı.
Konuyla ilgili olarak GÜNDEM'e konuşan Mustafa Aliçavuş şunları dile getirdi: "2016 yılında yaşanan olaydan sonra suç duyurusunda bulunulmuştu. Hatırlayacaksınız, düzenlediğimiz etkinlik Altın Şafakçılar tarafından basılmıştı. Ben ve arkadaşlarım, yani etkinlikteki diğer konuşmacılar dakikalarca küfür, hakaret ve tehditlere maruz kaldık. Duymadığımız küfür ve tehdit kalmadı. Partinin başkanı olarak beni ölümle tehdit etmişlerdi. Duruşma defalarca ertelendi. Zaten pandemi nedeniyle uzun süre görüşülememişti. Görüşüleceği zamanlarda da sürekli ertelendi. Nihayet bugün görüşüldü. Mahkeme, kovuşturmanın sonlandırılmasına karar verdi. En ufak bir ceza dahi verilmedi. Yani Batı Trakya Türk Azınlığı mensuplarının, temsilcilerinin düzenledikleri etkinlikliği basıp, bağırıp çağırmanın, küfür ve hakaretler yağdırmanın, tehdit etmenin bir yaptırımı, en ufak bir cezası yok. Gerçekten de ülkemin demokrasisi adına üzgünüm."