Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) ve Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneğinden (BTAYTD) oluşan Batı Trakya Türk heyeti, 13-14 Mart tarihlerinde Viyana'da Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Ek İnsani Boyut Toplantısı'na katıldı.

"Kapsamlı Güvenliğin Temel Dayanağı Olarak Medya Özgürlüğü" başlıklı yılın ilk AGİT toplantısında ABTTF Uluslararası İlişkiler Direktörü Melek Kırmacı Arık ve BTAYTD İnsan Hakları Uzmanı Kerem Abdurahimoğlu Batı Trakya Türk toplumunu temsil etti.

AGİT Dönem Başkanı Kuzey Makedonya, AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisi ve AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi (ODIHR) tarafından düzenlenen toplantıda siyasi-askeri, ekonomik, çevre ve insani unsur boyutlarını kapsayacak şekilde medya özgürlüğü ile medya özgürlüğünün demokrasiyle ilişkisi ele alındı.

Medya özgürlüğü ve demokrasi arasındaki ilişki bağlamında konuşan ABTTF, Yunanistan'da insan hakları savunucuları ile sivil toplum alanında çalışan kuruluşlara yönelik endişe verici bir ortam olduğunu belirtti. ABTTF, bu durumun Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri ile Avrupa Parlamentosu Sivil Özgürlükler, Adalet ve İçişleri Komitesi'nin (LIBE) Yunanistan ile ilgili açıklamalarında da yer bulduğunu söyledi.

Yunanistan'da Batı Trakya Türk toplumunun ötekileştirildiğini belirten ABTTF, Başbakan Miçotakis'in Ocak ayında Batı Trakya'ya geldiğinde bölgeyi ziyaret etme sebebini ulusal olarak nitelendirmesinin Türk toplumun kamusal düzene ve ulusal birliğe tehdit oluşturduğu algısını devlet eliyle güçlendirdiğini ve bu durumun ana akım medyada da toplumu hedef gösteren nefret temelli haberler olarak karşılık bulduğunu ifade etti. Medyanın propaganda aracı olmaması gerektiğini belirten ABTTF, Batı Trakya Türk toplumunu temsil eden kişi ve kuruluşlar hakkında yalan ve yanlış haberlerin medya özgürlüğü çerçevesinde ele alınamayacağını söyledi. Bu duruma örnek olarak ABTTF hakkında yalan haber yapan Newsbreak sitesine karşı açılan davayı aktardı.

Toplantının ikinci gününde konuşan BTAYTD, medyada çoğulculuğun Batı Trakya Türk toplumunun ve insan hakları savunucularının sesini bastırmak anlamına gelemeyeceğini ifade ederek, son yıllarda Batı Trakya Türk toplumu temsilcilerinin güvenliğini tehdit edecek şekilde haberler yapıldığını aktardı. Bu çerçevede BTAYTD, bazı internet sitelerinin toplumun temsilcisi konumundaki kişileri sürekli olarak hedef alarak bu kişilerin isim ve fotoğraflarını yayınladığını ve onları açık hedef haline getirdiğini belirtti. Bu stratejinin asıl amacının toplum temsilcilerini susturmak olduğunu söyleyen BTAYTD, ifade ve medya özgürlüğünün kötüye kullanılarak azınlık karşıtı propagandaya dönüşmemesi gerektiğinin altını çizdi.