04-04-2016
Camiler azınlığa açılmıyor!
Orta Yunanistan'da bulunan Trikala şehrindeki Osmanlı döneminden kalan tarihi eserlerden biri olan Kurşunlu Camii'nde Cuma namazı kılınması ve mevlit okutulması için yapılan başvuruya ret yanıtı geldi.
GÜMÜLCİNE'deki Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği'nin, caminin bağlı bulunduğu Kültür Bakanlığı'na yaptığı dilekçeye olumsuz cevap geldi.
Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif'in onursal başkan olduğu Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği'nin 7 Mart 2016 tarihinde yaptığı ve Trikala'daki tarihi Kurşunlu Camii'nin Cuma namazı ve mevlit için tahsis edilmesine yönelik dilekçeye 18 Mart 2016 tarihinde yazılı cevap verildi. Kültür Bakanlığı Kültür Mirası ve Arkeoloji Bölümü Trikala Müdürlüğü tarafından verilen yanıtta, sözkonusu caminin sergi ve kültür etkinliklerde kullanılmak üzere Trikala Belediyesi'ne devredildiği belirtildi.
ON YILLIÄžINA BELEDİYENİN KULLANIMINA VERİLDİ
Yanıtta; Trikala'daki tarihi Kurşunlu Camii'nin on yıl süreyle Trikala Belediyesi'nin kullanımına verildiği kaydedildi. Caminin, sergi ve Trikala şehrindeki kültürel etkinliklerde kullanıldığı ifade edildi. Camide seramik sergisinin devam ettiği belirtilen yazıda, daha sonra ise arkeolojik bulguların yer alacağı bir serginin açılacağı ifade edildi.
CAMİ BU YIL VE GELECEK YILLARDA SİZE TAHSİS EDİLEMEZ
Caminin sürekli bir şekilde sergi ve kültür amaçlı etkinliklerde kullanılması nedeniyle bu yıl ve gelecek yıllarda Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği'nin isteğine yönelik olarak tahsis edilemeyeceği vurgulandı. 18 Mart 2016 tarihinde gönderilen cevabi yazı, geçtiğimiz günlerde Gümülcine'deki Din Görevlileri Derneği'ne ulaştı.
MÜFTÜ İBRAHİM ŞERİF: "BU DURUM ANLAŞILIR BİR ŞEY DEÄžİL"
Konuyla ilgili olarak GÜNDEM'e konuşan Gümülcine Müftüsü ve Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği Onursal Başkanı İbrahim Şerif, bir Cuma namazı ve mevlit için caminin tahsis edilmemesinin "anlaşılır bir şey olmadığını" söyledi.
"BUGÜNE KADAR HİÇBİR BAŞVURUYA OLUMLU
YANIT VERİLMEDİ"
Batı Trakya Camileri Din Görevlileri Derneği'nin son yıllarda faaliyetlerine Batı Trakya bölgesi dışında bulunan ve iyi durumda olan camilerde Cuma namazı ve mevlid-i şerif gerçekleştirme organizasyonunu da dahil etmek istediğini anlatan müftü İbrahim Şerif, "Biliyorsunuz Din Görevlileri Derneği dini ve sosyal alanda faaliyetler yapan, bu alanda çalışmalar yapan bir kuruluşumuz. Son yıllarda bu derneğimiz Batı Trakya dışında olan ve iyi durumdaki tarihi camilerin bir Cuma namazı için, bir mevlit için tahsis edilmesi amacıyla başvurularda bulundu. Ne yazık ki bugüne kadar hiçbir başvuruya olumlu yanıt verilmedi. Bir caminin müsait olmamasını anlarız, diğer caminin müsait olmaması anlarız. Peki başvuru yaptığımız bütün camiler mi müsait değil. Tüm başvurularımıza olumsuz yanıt verilmesi ne kadar doğru? Buna bir anlam vermek mümkün değil." dedi.
"ÜÇ AYLARDA BİR CUMA NAMAZI KILMAK VE MEVLİT OKUTMAK İSTEDİK"
Derneğin, Trikala, Yanya, Seres ve iyi durumda camilerin bulunduğu şehirlerde bir Cuma namazı kılmak veya mevlit okutmak için resmi makamlara yazıyla başvuruda bulunduğunu hatırlatan Gümülcine Müftüsü İbrahim Şerif şöyle devam etti: "Arkadaşlarla konuştuk ve değerlendirdik. Trikala şehrinde çok güzel ve tarihi bir cami var. Kurşunlu Camii. Oldukça iyi durumda ve ibadet yapılabilecek vaziyette. Bu camide üç aylar döneminde bir Cuma namazı kılmak ve mevlid-i şerif okutmak istedik. Bunun için dernek resmi olarak başvuruda bulundu. Bu başvurumuza yanıt, geçtiğimiz günlerde verildi. Ne yazık ki yine olumsuz bir yanıt geldi. Kurşunlu Camii'nin Trikala Belediyesi'ne tahsis edildiğini, burada sürekli sergilerin yapıldığını ve bu nedenle Cuma namazı için ve mevlit için tahsis edilemeyeceği bize bildirildi."
"BİZ CAMİYİ İKİ SAATLİÄžİNE İSTEDİK"
Müftü Şerif şöyle devam etti: "Hatta gönderilen yazıda bu yıl ve önümüzdeki yıllarda caminin bizlere tahsis edilemeyeceği belirtiliyor. Yani bir anlamda bizlere 'Bir daha istekle bulunmayın, burasını bir daha istemeyin, bizi bunun için rahatsız etmeyin' demek istiyorlar. Bir defa şunu belirtmek isterim. Biz bu tarihi camiyi bir haftalığına, bir günlüğüne değil, hatta yarım günlüğüne de talep etmedik. Bu camiyi bir Cuma namazı kılmak ve bir mevlit okutmak için talep ediyoruz. Bu da en fazla iki saat yapar. Yani biz bu camiyi topu topu iki saatliğine istiyoruz. Yani bir Cuma namazı kulmak ve mevlit okutmak için istedik. Bu talebimize olumsuz yanıt verilmesi kesinlikle iyi niyetle açıklanamaz. Hiç doğru bir yaklaşım, doğru bir politika değil. Bunu kesinlikle doğru bulmuyoruz."
"BUNU YASAL BİR ŞEKİLDE VE YETKİLİ MERCİLERİN İZNİNİ ALARAK YAPMAK İSTEDİK"
Lozan antlaşmasıyla Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı bu topraklarda bırakılırken, Yunanistan'ın diğer bölgelerinde birçok cami ve mimari eserlerle birlikte binlerce mezarın kaldığını anlatan müftü Şerif, "Biz de Müslümanlar olarak bu bölgelerde iyi durumda olan camilerde bir Cuma namazı kılmak istedik. Bir mevlit okutmak istedik. Buralarda camilerin yanısıra, asırlardır yaşamış buralarda vefat etmiş binlerce, onbinlerce soydaşımızın, dindaşımızın mezarları var. Onlara bir fatiha okumak istedik ve istiyoruz. Onların ruhu için bir mevlit okutmak istedik. Bunda kötü bir niyet yok, art niyet yok. Bu camileri iki saatliğine kullanmak ve burada dini bir ibadet yapmak istedik. Nereden ve kimden korkuluyor? Biz bu camilere el koyacak değiliz. Burayı gasp edecek değiliz. Zaten bu ibadetimizi yapabilmek için de yetkililerin iznini alarak bunu yapmak istiyoruz. Yoksa 50 - 100 kişi buraya gidip seccadelerimizi serip namazımızı da kılabilirdik. Biz yasal bir şekilde, yetkili mercilerin izni olsun istiyoruz" diye konuştu.
"SON YILLARDA TÜRKİYE'DE BU ÇOK GÜZEL BİR ŞEKİLDE YAPILIYOR, BURADA NEDEN YAPILMASIN?
Türkiye'de de Hristiyan azınlığın yaşadığı İstanbul'un dışında birçok kilise olduğunu ve Patriğin buralarda dini ayinler düzenlediğini dile getiren müftü İbrahim Şerif, "Malumunuz; Türkiye genelinde çok sayıda kilise, manastır gibi ibadethaneler mevcut. Son yıllarda Patrikhane buralarda özgürce ve çok rahat bir şekilde Hristiyan dinine göre ayinler ve törenler yapıyor. Patrik efendi bu etkinliklerin neredeyse tamamına katılıyor. Hatta bunların bir kısmına Türk yetkililer de katılıyor.
Bunların en önemlisi sanıyorum ki Sümela manastırındaki ayin. Buraya tüm dünyadan Ortodoks Hristiyanlar katılıyor. Tüm bunlar son dönemde Türkiye'de çok geniş çaplı yapılıyor. Çok da iyi yapılıyor. Biz, Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı olarak Türkiye devletinin izniyle yapılan bu etkinlikleri takdirle ve imrenerek takip ediyoruz. Patrikhanenin bu anlamda çok faal ve aktif olduğunu görüyoruz. Hatta bu sayede inanç turizminin de geliştiğini görüyoruz. Peki neden aynısı bizim ülkemizde olmasın? Neden Batı Trakyalı Müslümanlar, ülkenin farklı bölgelerindeki camilerde bir tören yapamıyor? Bir Cuma namazı kılamıyor? Bir mevlit okutamıyor? Bu bir eksiklik değil mi?
Ben inanıyorum ki Trikala'da, Yanya'da, Seres'de, Selanik'te veya başka bölgelerde bulunan iyi durumdaki camilerin iki saatliğine de olsa ibadet için tahsis edilmesi ülkemize zarar değil, fayda getirecek. Hem de büyük fayda getirecek. Göreceksiniz ki bu olay, Yunanistan'daki turizmi de, ülkenin tanıtımını da olumlu etkileyecek" dedi.
"KISACA SÖYLEMEK GEREKİRSE; İPE UN SERİLİYOR"
Trikala'daki tarihi Kurşunlu Camii'nin yanısıra daha önceleri Yunanistan'ın diğer bölgelerinde bulunan camilerde Cuma namazı ve mevlit okutulması için başvuruda bulunulduğunu, ancak tümüne ret yanıtı alındığını vurgulayan Gümülcine Seçilmiş Müftüsü İbrahim Şerif, "Neredeyse tüm dilekçelere verilen yanıt benzer. Camilerin başka amaçla kullanıldığını ve sözkonusu talep için tahsis edilmesinin mümkün olmadığını bize bildirdiler. Kısaca söylemek gerekirse; ipe un seriliyor.
Ne yazık ki iyi niyet yok. Neden böyle bir politika izlendiğini ben bilemem. Neden bu ve bunun gibi taleplerden korkuluyor? Bu konuda 'şunun için veya bunun için' diyemiyorum. Bu 'niyet okumak' olur. Bunu yapmak istemiyorum. Fakat bu durumun ve bu uygulamanın çok yanlış olduğunu söylemek isterim. Caminin veya camilerin iki saatliğine Müslümanların kullanımına verilmesinin zararı nedir? Bunu anlamak mümkün değil. Bunu demokrasiyle, insan haklarıyla, azınlık haklarıyla açıklamak mümkün değil. Zaten bu karar, bu değerlere kesinlikle ters düşmektedir" ifadelerine yer verdi.
"BİZ BU ZİHNİYETİN DEÄžİŞECEÄžİNE İNANIYORUZ"
Gümülcine Müftüsü ve Din Görevlileri Derneği'nin onursal başkanı İbrahim Şerif, ülkenin diğer bölgelerinde bulunan ve iyi durumda olan camilerde Cuma namazı kılmak ve mevlid-i şerif okutmak için başvuruda bulunmaya devam edeceklerini belirterek şunları söyledi: "Bunun, toplum olarak, azınlık olarak hakkımız olduğuna inanıyoruz. Akrabalarımızın, soydaşlarımızın, dindaşlarımızın mezarlarının bulunduğu bölgelerdeki camilerde ibadet etmek, iki yılda, üç yılda bir de olsa birkaç saatliğine burada ibadet etmek, oralarda yatanlara fatiha okumak hakkımızdır. Biz bu hakkımızı kullanmak istiyoruz. Bugün bu camileri bize tahsis etmek istemeyen anlayışın doğru olmadığına ve değişmesi gerektiğine hatta değişeceğine inanıyoruz. Bugün olmazsa yarın olacak. Buna inanıyoruz. Çünkü 'Bu camiyi bu yıl veya gelecek yıllarda kullanamazsınız' diye bir zihniyetin doğru olduğunu iddia eden çıkamaz diye düşünüyoruz. En sonunda mantığın, demokrasinin ve din özgürlüğünün galip gelmesini istiyoruz ve bekliyoruz."
Ben inanıyorum ki Trikala'da, Yanya'da, Seres'de, Selanik'te veya başka bölgelerde bulunan iyi durumdaki camilerin iki saatliğine de olsa ibadet için tahsis edilmesi ülkemize zarar değil, fayda getirecek. Hem de büyük fayda getirecek. Göreceksiniz ki bu olay, Yunanistan'daki turizmi de, ülkenin tanıtımını da olumlu etkileyecek" dedi.