10-12-2022
ABTTF: 'Dünya İnsan Hakları Günü kutlu olsun'
ABTTF Başkanı Habipoğlu: "İnsan haklarının tüm dünyada coşkuyla kutlandığı bu önemli günde ülkemizden toplumumuza karşı yürüttüğü sistematik ayrımcılığa son vermesini ve ikili ve uluslararası antlaşmalardan doğan haklarımıza tam saygı göstermesini talep ediyoruz."
Avrupa Batı Trakya Türk Federasyonu (ABTTF) yaptığı yazılı açıklamayla, 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü'nü kutladı.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 10 Aralık 1948’de İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni kabul etmesinden iki yıl sonra aldığı kararla 10 Aralık’ı Dünya İnsan Hakları Günü ilan etmişti. Dünya genelinde 10 Aralık, her yıl Dünya İnsan Hakları Günü olarak çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır.
Bu yılki Dünya İnsan Hakları Günü’nün teması ise "Herkes İçin Onur, Özgürlük ve Adalet".
ABTTF Başkanı Halit Habipoğlu Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, "Batı Trakya Türk toplumunun Avrupa ve uluslararası alandaki temsilcisi ABTTF olarak tüm insanların 10 Aralık Dünya İnsan Hakları Günü’nü kutluyoruz. BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde herkesin ırk, dil, din veya başka türden statü gibi herhangi bir ayrım gözetilmeksizin bütün hak ve özgürlüklere sahip olduğu açıkça belirtilmektedir. BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin kabul edilişinin 74. yılında demokrasinin beşiği olduğunu iddia eden ülkemiz Yunanistan’da Batı Trakya Türk toplumu temel hak ihlallerine maruz kalmakta, sistematik ayrımcılığa uğramaktadır. ’Türk’ kimliğimizi tanımayan ve inkar eden ülkemiz, ’Türk’ isimli derneklerimize izin vermemekte, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin derneklerimiz lehine verdiği kararları Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin tüm uyarılarına rağmen yaklaşık 15 yıldır ısrarla uygulamamaktadır. ’Ülke içinde düşman’ olarak görülen toplumumuzun temsilcileri siyaset ve medyada hedef gösterilmekte, nefret söylemine maruz kalmaktadır. 1923 Lozan Barış Antlaşması ile teminat altına alınan eğitim ve dini özerkliğimizi çeşitli yasa ve uygulamalarla elimizden alan ülkemiz, özerk okullarımızı kapatmakta, seçilmiş dini liderlerimiz olan müftülerimizi tanımamaktadır. Ülkemizin vatandaşları olarak eşit muamele görmek istiyor, ülkemizden toplumumuza karşı yürüttüğü sistematik ayrımcılığa son vermesini ve ikili ve uluslararası antlaşmalardan doğan haklarımıza tam saygı göstermesini talep ediyoruz." dedi.