Anasayfa

25-10-2022
Panthrakikos sponsorluğu, Batı Trakya Fenerbahçeliler Derneği ve 'şeytanlaştırılan - hedef gösterilen' azınlık!
Batı Trakya Türk Azınlığı, son dönemde son derece sert ve mantık sınırlarını zorlayan bir "iç düşman söylemi" ile karşı karşıya. Batı Trakya'daki Türklerin milli kimliğini kabul etmek, Yunan devletinin ve onun teorisini benimseyen siyaset, medya ve kültür dünyasındaki temsilcileri için "kırmızı çizginin" de ötesinde; adeta "kıyamet alameti" niteliğinde.
25 Ekim 2022 Salı

Batı Trakya Türk Azınlığı, son dönemde son derece sert ve mantık sınırlarını zorlayan bir "iç düşman söylemi" ile karşı karşıya. Batı Trakya'daki Türklerin milli kimliğini kabul etmek, Yunan devletinin ve onun teorisini benimseyen siyaset, medya ve kültür dünyasındaki temsilcileri için "kırmızı çizginin" de ötesinde; adeta "kıyamet alameti" niteliğinde.

Türkiye ile Yunanistan arasındaki ilişkiler gergin seyrinde devam ederken, Batı Trakya Türkleri de günah keçisi ilan ediliyor ve algı operasyonlarına maruz kalıyor.

Dile getirmek istediğimiz iki olay var. Birincisi Gümülcine'nin futbol takımı Panthrakikos ile ilgili. Bir zamanlar Yunanistan Süper Liginde mücadele eden ve son yıllarda üçüncü ligde adeta varlık mücadelesi veren Panthrakikos takımı, sponsorlukları ve yaptığı ziyaretlerle gündemde. Sadece yerel değil, ulusal gündemi de işgal eden bir konu.

Şöyle ki; yaz aylarında iş insanı Levent Sadık Ahmet'in sahibi olduğu YAKA IKE şirketi Panthrakikos'un forma sponsoru oldu. Bir Batı Trakya Türkünün, hele hele bu kişinin merhum Dr. Sadık Ahmet'in oğlu Levent Sadık Ahmet olması, azınlık karşıtı tepkilerin çığ gibi çoğalması için yetti de arttı bile. "Vay efendim nasıl olurmuş da Levent Sadık Ahmet bu takıma sponsor olurmuş. Nasıl olurmuş da devlet bu takımı 'aşırı uçlara' muhtaç edermiş."

Panthrakikos takımıyla ilgili tartışma ve yorumlar son günlerde yeniden alevlendi. Bu kez buna sebep olan olay ise Panthrakikos takımı başkan vekili Alper Sali ile takımın futbolcusu Deniz Baykara'nın Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu'na yaptığı ziyaret. Yine Levent Sadık Ahmet'in şirketinin sponsorluğu üzerinden başlayan ve "Panthrakikos'un fethedilmesi" manşetlerine kadar uzanan bir "tepki sarmalı" ve "algı operasyonu."

Türk azınlık mensubu bir iş insanının takıma sponsor olmasının arkasında, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bölgemize yönelik sözüm ona "planlarıyla" ilgili varsayımlara kadar çeşitli senaryolar ve hikayeler dillendirildi. YAKA IKE'nin logosunun analizini yapan mı ararsın, Başkonsolosa hediye edilen formanın üzerinde neden Yunan bayrağı yok diye sorgulayan mı? Hepsi var! Özetle; iş insanı Levent Sadık Ahmet'in takıma sponsor olması da rahatsızlık veriyor, takımın formasının Türk Başkonsolosa hediye edilmesi de rahatsızlık veriyor.

Bir düşünün; azınlık toplumu şehrin futbol takımına sahip çıkıyor, sponsor oluyor, yönetime giriyor, iyi ilişkiler kuruyor ama yaranamıyor. Olacak şey değil!

İkinci olay ise; Batı Trakya Fenerbahçeliler Derneği'yle ilgili. Yine sporla alakalı bir konu ancak bunda da Türk azınlığın özelinde "iç düşman" keşfetmeye çalışan zihniyet kendi "senaryosunu" yazmış bile. Burada ise sorun derneğin ismindeki "Batı Trakya" ifadesi. Evet, evet yanlış okumadınız. "Batı Trakya" ifadesi sorun yaratıyormuş. Bu zihniyete göre Yunanistan'da "Batı Trakya" yok, sadece "Trakya" var. "Batı Trakya" ifadesi ise Türkiye'nin bölgede "nüfuzunu" arttırmak amacıyla kullandığı bir jargon olarak değerlendiriliyor. Hatta, Türk azınlık dernekleriyle ilgili Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının uygulanmasını reddeden Yunan devletinin tezlerini savunan hukukçular bu konuya da el atarak, bu derneğin başvurusunu onaylayan hakimi açıkça eleştiriyor. Biz bu filmin benzerini İskeçe Türk Birliği davasının Yargıtay'da görüşülmesinden bir gün önce ulusal bir gazetenin manşetiyle Yargıtay üyelerine "aba altından sopa gösterilirken" de görmüştük. Bu da bir benzeri.

"Vay efendim nasıl olurmuş da Batı Trakya ifadesi kabul edilirmiş. Bunun arkasında neler varmış neler. 'Batı Trakya' diyerek Erdoğan'ın terminolojisi benimsenmişmiş" ve daha neler neler!

Azınlığın, topluma sözde entegre olmasını savunan bu çevreler, azınlıktan gelen iyi niyetli girişimlere dahi tahammül edemiyor. İnanılır gibi değil ama gerçek bu.

Pandemi döneminde Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği'nin girişimleriyle azınlık mensubu iş adamlarından gelen bağışlarla İskeçe Devlet Hastanesi için satın alınan oksijen makinasını hatırlayacaksınız. Bu oksijen makinası kabul edilmemelidir, iade edilmelidir diyen bir güruh vardı. İşte bu zihniyetin aslında sanıldığı gibi çok sınırlı olmadığı anlaşılıyor.

Ne yazık ki bu düşünce yapısı Batı Trakya'daki iki toplum arasında güven ortamını ciddi anlamda zedeliyor. Türk toplumunun siyasiyi geçtik, sosyal, ekonomi, spor ve kültür alanında attığı adımlar dahi adeta "şeytanlaştırılıyor." Azınlık her türlü girişiminde "hedef gösteriliyor." Türk toplumunun sosyal hayattaki hareket kabiliyeti mümkün olduğunca sınırlandırılıyor.

Batı Trakya Türk azınlığından gelen her iyi niyetli girişim, Yunan toplumunun belli kesimleri tarafından sindirilemiyor ve olaya "düşman algısıyla" yaklaşılıyor. Hele hele azınlık kendini "Türk" olarak tanımlıyorsa.

Bu çevrelere göre azınlık insanı ve toplumu sadece ve sadece azınlığa çizilen sınırlar içinde hareket edecek, ne kendi iradesini kullanacak, ne de kendi kimliğini ve kültürünü yaşayacak, yaşatacak veya ifade edecek! Bunun dışında her şey bu zihniyete göre "milli tehlike" ve "iç düşman" olarak lanse edilecek. Yapacak bir şey yok; direkt KIRMIZI KART!!!





Haberler


Gümülcine İdadiye Azınlık İlkokulunda ‘Zeytinin Serüveni’ etkinliği

YTB Başkanı Eren, Atina’da eğitim gören gençlerle bir araya geldi

NATO Genel Sekreteri Rutte Atina’da

YTB Başkanı Abdullah Eren Atina’da resmi temaslarda bulundu

Yunan Silahlı Kuvvetleri için mobil uygulama geliyor

Son ankete göre YDP’deki düşüş devam ediyor

Ketenlik’te KEP bürosu açılacak

Belediye binasına Filistin’e destek pankartı astıran sendika başkanına soruşturma

İskeçe Azınlık Ortaokulu – Lisesinin bina sorununu Belediye Başkanı Kontos’a aktardılar

Kadına yönelik şiddet, toplumun her ekonomik grubu ve eğitim seviyesinden ferdini etkiliyor

GAT’tan kadına yönelik şiddet için farkındalık videoları

Mustafaoğlu: ‘Eşitlikçi bir dünya için kadınlarımızı ve çocuklarımızı koruyalım’