05-10-2022
Batı Trakya Türklerinin sorunları AGİT İnsani Boyut Konferansı'nda anlatıldı
Polonya'nın başkenti Varşova'da Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) İnsani Boyut Konferansı'na Batı Trakya Türklerini temsilen, insan hakları uzmanları Dr. Pervin Hayrullah ve Kerem Abdurahimoğlu ile Deniz Servantie katıldı.
Polonya'nın başkenti Varşova'da Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) İnsani Boyut Konferansı'na Batı Trakya Türklerini temsilen, insan hakları uzmanları Dr. Pervin Hayrullah ve Kerem Abdurahimoğlu ile Deniz Servantie katıldı.
AGİT Polonya Dönem Başkanlığı tarafından AGİT Demokratik Kurumlar ve İnsan Hakları Ofisi'nin (ODIHR) desteğiyle, 26 Eylül - 7 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen konferansta, ABTTF Brüksel Temsilciliği'nden Deniz Servantie "Din veya inanca dayalı olanlar dahil ırkçılık, yabancı düşmanlığı, ayrımcılık ve hoşgörüsüzlük" başlıklı oturumunda söz alarak, Yunanistan'da Batı Trakya Türk toplumunun antlaşmalarla teminat altına alınan dini özerkliğine yönelik sistematik ihlallerin sürdüğünü kaydetti. Devletin Batı Trakya Türk toplumunun seçtiği müftüleri tanımadığını ve Batı Trakya'da devlet tarafından atanmış müftüler ve seçilmiş müftüler olmak üzere ikili bir yapının olduğunu belirten Servantie, Türk toplumunun seçtiği müftülerin dini sembolleri yasa dışı kullandıkları gerekçesiyle yargılandığını ve hapis cezasına çarptırıldığını kaydetti.
Batı Trakya Türk toplumunun dini özerkliğinin 52/2019 sayı ve tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ve 29 Temmuz 2022'de Yunan meclisinde kabul edilen "Trakya'daki Müftülüklerin Modernleştirilmesi" başlığı altındaki yeni yasa ile daha da zayıflatıldığını not eden Deniz Servantie, 1913 Atina Antlaşması ve 1923 Lozan Antlaşması'nı ihlal eden yeni yasa ile devletin özerk yapıdaki müftülükler üzerinde tam kontrol ve denetim kurmasının amaçlandığına dikkat çekti.
ABTTF temsilcisi, İskeçe Müftüsü Ahmet Mete'nin vefatının ardından İskeçe'de yeni müftü seçimi sürecinde Batı Trakya Türk toplumuna mensup milletvekillerinin ve temsilcilerinin siyaset ve medyada doğrudan hedef gösterildiğini ifade etti.
Yunanistan'ın Batı Trakya Türk toplumunun örgütlenme özgürlüğü ve dini özgürlüğünü kullanım hakkına yönelik politika ve uygulamalarının hiçbir şekilde üyesi olduğu Avrupa Birliği (AB) standartları ve taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile bağdaşmadığının altını çizen Deniz Servantie, Yunan hükümetinden 1913 Atina Antlaşması ve 1923 Lozan Antlaşması uyarınca Batı Trakya Türk toplumunun kendi dini liderleri olan müftüleri seçme hakkına saygı göstermesini istedi. Toplantıya ABTTF temsilen katılan Deniz Servantie, Yunanistan'a 52/2019 sayı ve tarihli Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile "Trakya'daki Müftülüklerin Modernleştirilmesi" başlıklı yeni yasayı iptal etme çağrısında bulundu.
10 gün süren konferansın, Temel Haklar ve İfade Özgürlüğü başlıklı 4. ve 5. oturumunda söz alan Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği (BTAYTD) üyelerinden Dr. Pervin Hayrullah ve Kerem Abdurahimoğlu, Batı Trakya Türkleri'nin ve temsilcilerinin son dönemde artan bir marjinalleştirilme ve hedef gösterilme sorunuyla karşı karşıya olduğunu belirtti.
Konferansın Hoşgörü, Ayrımcılıkla Mücadele ve Ulusal Azınlıklar konulu 5. oturumunda söz alan BTAYTD insan hakları uzmanları, Batı Trakya’nın Avrupa ve Yunanistan’ın en geri kalmış bölgelerinden biri olduğunu, bu geri kalmışlıkta Lozan’a göre özerk olması gereken azınlık eğitimine yapılan keyfi müdahalelerin; bölgede demografik endişelerle yapılan kalkınma planlarının ve AB fonları gibi birçok fırsata erişmede Türk Azınlığın karşılaştığı sorunların büyük payı olduğunu dile getirdi.
BTAYTD, AGİT katılımcı ülkelerine Yunanistan’ı başta azınlığın etnik Türk kimliğini tanıyarak, yapılan ayrımcılıkları sonlandırması için teşvik etmesi çağrısında bulundu.