İskeçeli siyasiler ve kurum temsilcileri, İskeçe Aşağımahalle Çınar Camii'nde gerçekleşen hatim etkinliğinde Batı Trakya Türk Azınlığı'nı son günlerde meşgul eden yeni müftülük yasasıyla ilgili önemli mesajlar verdiler.

Azınlık temsilcileri yaptıkları konuşmalarda, son günlerde gündemi meşgul eden müftülüklerle ilgili yeni yasanın Batı Trakya Türk toplumunun görüşü alınmadan hayata geçirilmek istenmesine tepki gösterdiler.

HÜSEYİN BALTACI
Batı Trakya Azınlığı Yüksek Tahsilliler Derneği Başkanı Hüseyin Baltacı konuşmasında merhum İskeçe Müftüsü Ahmet Mete'nin cenazesinde azınlığın gönderdiği mesajın Atina tarafından doğru bir şekilde alınmadığına dikkat çekerek, "Ne yazık ki verdiğimiz bu güçlü mesaj güzel bir şekilde okunamadı. Batı Trakya Müslüman Türkü gerektiği yer ve zamanda mücadele etmesini çok iyi biliyor. Gerekirse camilerde, okullarda, yollarda en iyi cevabı veririz." dedi.

Baltacı, müftülük konusunda azınlığı muhtemel bölme girişimlerinin başarılı olamayacağını da sözlerine ekledi.


OZAN AHMETOÄžLU
İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu da konuşmasında şunları dile getirdi: "Merhum müftümüz Ahmet Mete'nin cenaze töreni bir çok açıdan tarihi bir olaydı. Batı Trakya Türk toplumu, Müftü Mete'nin cenazesiyle birlikte 'sahte müftü' , 'sözde müftü' politikasını da tarihe gömmüştür. Batı Trakya Türkleri olarak bugüne kadar seçtiğimiz müftülerin nasıl arkasında olduysak, bundan sonra da seçeceğimiz müftüler bizim müftümüz olacak, Batı Trakya Müslüman Türk toplumunun müftüsü olacaktır."

RIDVAN DELİHÜSEYİN
Mustafçova Belediye Başkanı Rıdvan Delihüseyin de Batı Trakya Türklerinin yıllarca varlıklarını hiçbir sorun çıkarmadan barış içinde devam ettirdiğini, buna rağmen toplumun önünde birçok konuda sorunlar yaratılmaya çalışıldığını ifade etti. Delihüseyin, konuşmasında kapatılan okullar sorununa da değindi.

HÜSEYİN ZEYBEK
Hatim törenine katılan İskeçe SİRİZA Milletvekili Hüseyin Zeybek, konuşmasına Müftü Ahmet Mete'nin yarattığı boşluğun çok büyük olduğunu belirterek başladı. Hükümetin Müftü Mete'nin ölümünden hemen sonra alelacele yeni yasayı meclise taşıdığını belirten Zeybek, "Bizi ilgilendiren bir konuyu, bize danışmadan, bizimle konuşmadan, tombalayla oluşturulacak uyduruk bir heyet tarafından bu sorunu çözüme kavuşturmaya çalışıyorlar. Biz buna hayır dedik. Ben de sizi temsilen güçlü bir şekilde hayır dediğimizi haykırdım. Bizimle dalga geçilmesine karşı çıkıyoruz. Bizi ilgilendiren bir konuyu bize danışmadan hayata geçiremezsiniz." diye konuştu.

BURHAN BARAN
İskeçe PASOK - KİNAL Milletvekili Burhan Baran da şunları söyledi: "Perşembe günü mecliste müftülük yasası görüşüldü. Zor günler yaşadık. Bir şeylerin değişebileceğini bekliyorduk. Fakat faziletli müftümüzün toprağı daha kurumadan bu yasayı önümüzde bulduk. Demek ki bu yasa ısıtılıyormuş. Mecliste fikirlerimizi söyledik. Ne dediysek de bunları yayınladık. Mecliste konuşanlar ne söyledilerse bugün burada katıldığımız organizasyona benzer organizasyonları işaret ederek konuştu. Yani onlara göre bugün siz bu organizasyona katıldıktan sonra bir klik daha Türk oldunuz. Onlara göre bunun da baş oyuncusu Ankara. Yani söyledikleri bu. Ve bu zincirin kırılması gerektiğini belirttiler. Bize sürpriz olmadı çünkü böyle düşündüklerini biz biliyoruz. Asıl sürpriz nerede? Maalesef bizim azınlık siyasetçimiz de aynı şeyleri söyledi. Bakın biz Hüseyin arkadaşla farklı partilerde ve farklı yapıda, farklı karakterde iki insanız. Fakat üç yıllık milletvekilliği dönemimizde birbirimizi rencide edecek, küçük düşürecek ifadeler kullanmadık. Fakat maalesef ve maalesef, Şahin'deki konuşmamda da söylediğim gibi siyasette bir Gümülcine sendromu yaşıyoruz. Ve bunun bitmesi gerekiyor. Ben utandım, gerçekten utandım. Ben kiminle mücadele edeceğimi biliyordum. Fakat partimin içinde bir hafta boyunca aynı partiden, soydaş bir milletvekiliyle uğraşacağımı tahmin etmiyordum. Beni köşeye sıkıştırmak, konuşmamam için veya konuşmamı şekillenmesi için sarf etmediği gayret kalmadı. Bunları duyun artık, bilin artık. Bu güzelliklerin devam etmesi için elimizden geleni yapmamız gerekiyor. Bu arada, meclisteki oylamada benim evet veya hayır oyu verdiğime dair bazı haberler var. Mecliste şahısların katılımıyla oylama yapılmadı. O yüzden bizim şahıs olarak evet veya hayır deme şansımız yoktu. Sadece yaptığımız konuşmalarda tasarıya karşı çıktığımızı ve halkımıza hizmet etmeyeceğini söyledik."