Yunanistan'da yaşayan Batı Trakya Türklerinin işi gerçekten zor! Yunanistan vatandaşı olan Türk azınlığın kendi siyasi yapılanması olmasına ne yazık ki bir korkulu rüya olarak bakıldı ve bakılıyor. Hatta bunun için bağımsız adaylara dahi ülke genelinde yüzde 3'lük seçim barajı uygulaması getirildi yıllar önce.

Yunanistan'daki egemen sistem, Türk azınlığı ve azınlık siyasetçisi ile azınlık seçmenini "sistem partilerinin içinde" ve "sisteme entegre olmuş" bir şekilde istiyor. Ancak gel gör ki bu egemen sistem azınlığa "sistem içindeki partilerde" bile tahammül edemiyor. Türk azınlığın yaşadığı Rodop ve İskeçe illerindeki yerel parti teşkilatlarında Türk azınlık mensuplarının biraz olsun palazlanmasına dahi katlanılamıyor!

Neden bahsettiğimizi hemen anlatalım. Geçtiğimiz günlerde ana muhalefetteki SİRİZA'da genel başkan ve merkez komitesi seçimleri yapıldı. SİRİZA geniş halk kitlelerinin katıldığı parti içi prosedürlerle büyük bir kitle partisine dönüşüyor. Pazar günü yapılan seçimlerde belirlenen SİRİZA Partisi'nin merkez komitesinde 300 kişi yer alıyor. Doğu Makedonya - Trakya eyaletinden ise merkez komitesine 10 üye seçildi.

Batı Trakya Türk Azınlığı'nın yaşadığı Batı Trakya bölgesinin de yer aldığı Doğu Makedonya - Trakya eyaletindeki adaylar arasında iki Türk vardı. Biri Rodop ili milletvekili adayı olan ve geçen seçimlerde milletvekilliğini kıl payı kaybeden Özgür Ferhat, diğeri de partinin eski üyelerinden Gümülcineli Kamil Sıcakemin.

Eyalet genelinde merkez komitesine seçilenler arasında Özgür Ferhat da yer aldı. Ferhat, 243 oy alarak SİRİZA Partisinin merkez komitesine girdi. Resmi sonuçların açıklanmasıyla Özgür Ferhat'ın da ismi komiteye seçilenler arasında yer alınca ilginç bir mekanizma devreye girdi.

Önce yerel gazete ve internet sitelerinde Özgür Ferhat'ın 300 kişilik parti yönetimine seçilmesi için hile yapıldığı iddiaları ortaya atıldı. Ferhat'ın SİRİZA Merkez Komitesine girmesi, parti başkanı ve yönetimiyle, Batı Trakya'da bazı merkezlerin "oyunu" olarak lanse edildi.

Rodop ilindeki SİRİZA örgütünde yer alan bazı yöneticiler sosyal medya hesaplarından "isyan" ettiler: Nasıl olur da Özgür Ferhat seçilir, nasıl olur da Konsolosluk ile ilişkileri olan biri listeye girer, nasıl olur da Özgür Ferhat seçilsin diye "oyun" oynanır. Solculuk, insan hakları, demokrasi, eşitlik gibi kavramlar unutuldu, şahsi ihtiraslar ve "Türk fobisi" bir kez daha "seferber" edildi! Öyle bir algı operasyonu ki sormayın gitsin!

"Rodop ilinde en çok oyu alan Özgür Ferhat , şu kontenjan sistemi uygulansaydı, böyle olsaydı, şöyle olsaydı seçilemeyecekti. Müdahale oldu da seçildi." iddialarıyla seçimde "hile" yapıldığını öne süren bu çevreler, Özgür Ferhat milletvekilliğini kıl payı kaybettiğinde de benzer şeyleri söylüyor muydu acaba? Neyse orası parti içindeki çevreleri ilgilendirir. Bizi temelde bir azınlık mensubu olan Özgür Ferhat'ın şahsında yapılan "azınlık karşıtı" iddia ve senaryolar ilgilendiriyor. Çünkü bunlar bölgemizdeki halkın algısını ve bakış açısını etkiliyor.

Son dönemde Batı Trakya Türk Azınlığı'yla ilgili "garip" , "abartılı" ve azınlık içinden aktarılan bazı bilgi ve yönlendirmelerle yazıldığı anlaşılan "ilginç" yorumlarıyla "nam" salan Komotinipress.gr sitesinde çıkan haber - yorumlar ise bilim kurgu filmlerindeki senaryoları dahi kıskandıracak türden. Yok efendim Özgür Ferhat parti yönetimine seçilsin diye Türkiye'nin Gümülcine Başkonsolosu Murat Ömeroğlu SİRİZA başkanına mesaj göndermişmiş! Söz konusu sitede yer alan haber - yorumlarda Başkonsolos ile Çipras arasında bir haberleşme mekanizması olduğuna, Özgür Ferhat'ın seçiminin dayatıldığına ve Çipras'ın bu "baskılara" boyun eğdiğine dair senaryolar var!

Olay burada da bitmiyor. Yani Özgür Ferhat'ın ana muhalefet partisinin 300 kişilik yönetim kadrosuna seçilmiş olması sadece yerel basınla da sınırlı kalmıyor. Temelde Komotinipress.gr sitesindeki haber - yoruma dayanarak ulusal Estia Gazetesi'nin manşetine bile taşınıyor olay. Milliyetçi ve Türkiye karşıtı, Batı Trakya Türk Azınlığı karşıtı fikir ve yazılarıyla tanınan, hatta İskeçe Türk Birliği'nin Yargıtay Mahkemesi'ndeki davasından önce mahkeme heyetine "aba altından sopa gösteren" yazılara ev sahipliğiyle bilinen ve aşırı sağ olarak nitelendirilebilecek Estia Gazetesi, SİRİZA'nın yönetimine seçilen bir azınlık üyesiyle ilgili söylenti ve haberleri hemen manşetine taşıyor.

Tüm bu algı operasyonu SİRİZA'nın merkezi yönetimini ne kadar etkiler, ne kadar manipüle eder orası ayrı bir konu. Ancak öyle anlaşılıyor ki parti yönetimi olarak bu "korku ve felaket senaryolarına" fazla bir önem verilmiyor. Tabii bunu zamanla daha iyi anlayacağız.

SİRİZA Rodop il örgütünde (eski il örgütü genel sekreteri Stamatis Sakelion ve bazı azınlık mensupları da dahil olmak üzere) bu iddiaların gerçek dışı ve gülünç olduğunu, gerek partiye gerek Özgür Ferhat'a yönelik haksız, hatta küçük düşürücü olduğunu söyleyenler ve bu doğrultuda açıklama yapanlar da var.

Tüm bunları görünce ve okuyunca, Yunanistan kamuoyunun Batı Trakya ve Türk azınlık konusunda ne kadar yalan ve yanlış bir şekilde yönlendirildiğini bir kez daha anlıyor ve görüyoruz. Ve vatandaşı olduğumuz bu ülkenin en sağlıklı olarak bildiğimiz çevrelerinde dahi "Türk fobisinin" ne denli "derin" olduğunu daha iyi algılayabiliyoruz!

Tüm bunlar yaşanırken aklımıza SİRİZA'nın önemli isimlerinden biri olan eski eğitim bakanı Nikos Filis'in söyledikleri geliyor. "Batı Trakya'da derin devlet varlığını sürdürüyor" demişti Filis. Dahası, "Azınlığı düşman olarak gören insanlar, kesimler var" demişti.

Evet, bu yaşananlara bakınca sayın Filis'in haksız olduğunu söylemek mümkün mü?