SİRİZA Partisi Rodop İl Örgütü Başkanvekili ve Rodop ili milletvekili adayı Özgür Ferhat, GÜNDEM'e konuştu. Kamuoyunu ilgilendiren sorunları ve çözüm önerilerini ele alan Özgür Ferhat, siyasi gündemi de değerlendirdi.

YDP hükümetinin halkın güvenini kaybettiğini belirten Ferhat, yaz ayları veya sonbaharda erken seçimin olabileceğine inandığını söyledi. Bölge ekonomisinin çok kötü bir durumda olduğunu anlatan Özgür Ferhat, "Derhal idari, siyasi ve yatırım amaçlı önlemler alınmazsa yıllar boyu bedelini ödeyeceğimiz bir yükün altına girme tehlikesiyle karşı karşıyayız." dedi.

Trakya Kalkınma Komisyonu'nun raporuna da değinen Özgür Ferhat, son derece yetersiz olduğunu kaydetti. Ferhat, "Bu raporu komisyonun kurulma amacından uzak, asli görevinde yetersiz bir rapor olarak değerlendiriyorum. Ekonomik ve sosyal değişiklikleri yapmaktan aciz olan hükümet, kurumsal konularda da siyasi inisiyatif alamayarak bir kez daha bölgeye ve vatandaşlara karşı olan duyarsızlığını ortaya koymuş durumdadır." dedi.

Ülkede azınlıkla ilgili programı olan tek partinin SİRİZA olduğunu ifade eden Ferhat, "Batı Trakya'yı yaşamaya değer bir yer yaparak, eşitlik, adalet, barış, kalkınma ve büyümenin yolu SİRİZA'dan geçmektedir. Bunun da garantörü başkanımız Aleksis Çipras'tır." diye konuştu.

İşte genç siyasetçi Özgür Ferhat'ın söyledikleri...

GÜNDEM: Yunanistan’daki mevcut siyasi durum hakkında ne söylemek istersiniz. Sizce erken seçim olabilir mi?
Özgür FERHAT: Ülkemizde şu an vatandaşların büyük bölümü hükümete karşı güven sorunu yaşamakta. Pandemi sürecinin yönetilmesinden günümüzdeki ekonomik krizin etkilerinin büyük bölümünü kamuoyu, hükümetin yanlış ve gecikmeli hamlelerine mal etmekte. Kamuoyu nezdinde siyasi güven ve toplumsal kabul sorunu yaşayan YDP politik kriz içerisinde çıkış yolları aramaktadır. Unutmamalıdır ki uç noktadaki vaatleriyle hükümeti elde eden bu parti kısa süre içinde icraatlarının olmadığını açığa çıkarmak zorunda kaldı.

Diğer tarafta tutarlı ve sorumluluk sahibi bir ana muhalefet partisi SİRİZA yaptığı siyasi müdahalelerin gün geçtikçe vatandaşların çoğunluğunun pozitif değerlendirmesiyle aradaki farkı kapatmayı başarmıştır. Liderler bazında ise sayın Çipras'ın siyasi üstünlüğü şu an sayın Micotakis ve küçük muhalefet partisi PASOK - KİNAL başkanı sayın Andrulakis'ten açık ara önde gözükmekte. Soldan merkeze kadar olan tüm vatandaşları kucaklayan siyasi oluşum SİRİZA önümüzdeki seçimlerde birinci parti olmaya emin adımlarla ilerlemekte.

Tahminim tüm bu toplumsal kalkışma ve güncel sorunlar karşısında Mayıs’ta erken seçimlerin olabileceği yönündeydi. Hükümet içi bazı dengeler ve ekonomik endekslerden dolayı bu olasılık şimdilik uzaklaşsa da kısa zamanda, yaz aylarında veya en geç sonbaharda erken seçime gidileceğini tahmin ediyorum.

Bu süreçte de partilerin genel durum dışında Batı Trakya'daki azınlığı en iyi şekilde temsil edebilecek ve bölgeyi ileriye taşıyabilecek şahısların meclise gitmesi gerekiyor. Biz SİRİZA olarak geçmişte bir çok kez olduğu gibi yine azınlığımızın büyük oranını yanımıza alarak üst düzeyde temsil etmek istiyoruz. 2019'da milletvekili adayı olmamdan bu yana, ben ve tüm çalışma arkadaşlarımla yaptığımız çalışmalar bu yönde. Halkımızın büyük desteği ve sandıkta bize vereceği güven oyu toplum olarak büyük siyasi galibiyetimizin habercisi olacaktır.

GÜNDEM: Bölgemizin karşı karşıya olduğu ekonomik durum hakkında görüşünüz nedir?
Özgür FERHAT: Bölgemiz Batı Trakya ve bilhassa Rodop ilinin ekonomik durumu bölge sakinlerinin çaresizliğe ve umutsuzluğa kapılmalarına neden olmuştur. Ana geçim kaynaklarımızın gittikçe daraldığı, eski ekonomik üretim ve kalkınma olanaklarımızın yeni global sistemde yetersiz kalmaları, aile bütçelerimizin günlük ihtiyaçlarımızı bile karşılayamadığı bir dönemden geçiyor bölge insanımız.

Bunun yanı sıra ağır ve orta ölçekli sanayimizin olmaması, çiftçilikten elde edinilen gelirlerin asıl değerinin çok altında olması, genç ve üretken nesle dair iş alanlarının ve kalkınma yatırım programlarının olmaması, esnaf ve özel sektör, serbest meslek icra edenlere kamu ve devlet tarafından herhangi bir desteğin bulunmaması bölgemizi yoksulluğa, fakirliğe ve en önemlisi de dış ülkelere verdiğimiz ekonomik göç sonucu toplumumuzu erimeye ve erozyona doğru itmektedir. Durum ne yazık ki özetle böyle.

GÜNDEM: Özellikle bölgemizde yaşanan ekonomik darboğaza nasıl bir çare, nasıl bir çözüm öneriyorsunuz?

Özgür FERHAT: Derhal idari, siyasi ve yatırım amaçlı önlemler alınmazsa yıllar boyu bedelini ödeyeceğimiz bir yükün altına girme tehlikesiyle karşı karşıyayız.

Elektrik, akaryakıt, ısınma, temel ihtiyaç ve gıda, sosyal sigortalanma ve sağlık hizmetleri alanlarında ciddi politik hamleler yapılması hayati önem arz etmektedir.

Aksi takdirde pandemi krizi ekonomik ve enerji kriziyle bir bütün olup yıllardır ağır yükler altında ezilen halkımızı yok olmaya sürükleyecektir. Gençlerimize, çocuklarımıza ve çok sevdiğimiz Batı Trakya'mıza bırakmamız gereken miras eşitliğe, adalete, barışa dayalı değişik bir kalkınma ve büyüme modeli olmalıdır. Çok geç olmadan tüm siyasi birikimimizi ve gücümüzü bu yönde kullanmalıyız.

Kırılgan bir ekonomik yapıya sahip olan ülkemiz Yunanistan, dönemin şartlarına göre değişik krizlerden en çok etkilenen ülkeler arasında. Dolayısıyla büyük ekonomik kriz ortamlarında azınlığımızın da yaşamını sürdürdüğü Batı Trakya bu durumlarda büyük darbeler alarak ayağa kalkamayacak duruma gelmektedir. Ekonominin kötü olduğu zamanlarda diğer sorunların da ayna etkisiyle çok daha fazla gün yüzüne çıktığını görmekteyiz. Bir yandan krizin etkileri diğer yandan toplumumuzun köklü ve stabil bir refah durumu olmaması bizleri derinden düşündürmekte ve karamsarlığa sürüklemektedir. En büyük korkum ise ucuz siyasi menfaatler uğruna toplumumuzun geleceğini ipotek altına almaya çalışan çevrelerdir. Bu çevrelerle siyasi ve toplumsal mücadele vermemiz yegane sorumluluğumuzdur.

GÜNDEM: Yıllarca çözüm bekleyen kronik azınlık sorunlarınının çözümü mümkün mü? Sizin bu konudaki görüşünüz veya öneriniz nedir?
Özgür FERHAT: Ülkemizin geçmişten günümüze kanayan yarası olarak bilinen Batı Trakya, ne yazık ki değişik nedenlerden dolayı ekonomik büyümeden ve toplumsal kalkınmadan mahrum bırakıldı.

Zaman zaman yüzeysel ve geçici çözümlerle sorunlara müdahale girişimleri siyasi istikrarsızlık ve çekimserlik yüzünden suya düştü. Başlıca nedenler arasında devletin Batı Trakya'da yaşayan azınlığımızın kronikleşmiş kurumsal sorunlarına duyarsız ve kayıtsız kalmasıdır.

Halbuki tüm aklıselim insanların bildiği gibi bir memlekette demokrasi, eşitlik, adalet, din ve anadil, etnik köken beyan etme, eğitim, örf adet, insan hakları ihlalleri, ekonomik, sosyal ve toplumsal sorunlar devam ettiği sürece durumlar doğası gereği o sorunların yaşandığı bölgelerde ekonomik kalkınmaya ve toplumun tamamının çoğunluk ve azınlığın olmak üzere, özgürce büyümesine, ekonomik olarak kalkınmasına, çağdaşlaşmasına ve eşitlik kuralları çerçevesinde hak ettiği değerlere kavuşmasına izin vermemekte ve aşılması güç olan engelleri duvarları örmektedir.

GÜNDEM: Trakya Kalkınma Komisyonu'nun raporunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Özgür FERHAT: Partiler arası Trakya Kalkınma Komisyonu'nun tüm bu sorunlara geçmişin zincirlerinden arınmış bir şekilde cevap vermesini, siyasi ve ekonomik olarak olgunlaşmış çözümler üretmesini ve Batı Trakya vatandaşlarını 2022 yılında gerekli ve bir o kadar da hayati öneme sahip olan refaha kavuşturmasını beklemekteydik ve arzu etmekteydik. Aksine parlamento çatısı altında kurulan komisyonun asli görevine uzak kaldığını ve temel sorunlara bile çözüm üretemediğini gözlemledim.

O yüzden de yöneticisi olduğum SİRİZA partisi olarak hem azınlık programımıza hem kalkınmaya yönelik programımıza tamamıyla zıt olan Yeni Demokrasi hükümetinin raporunu onaylamayıp kendi raporumuzu ve yeniden hükümete geldiğimizde sorunlara cevap verip çare olacak programımızı beyan edip komisyona ve parlamentoya sunduk. Unutmamalıdır ki şu an ülkemizde azınlık programı olan tek parti SİRİZA'dır.

Özellikle kurumsal konularda, siyasi fikir ayrılığına düştüğümüz konularda karşı tarafların yani YDP ve KİNAL'ın başlıca rapor ve önerilerine milli görevmiş gibi onay vermemiz imkansızdı.

Tabii siyasi görüşlerimizin ayrılığı bu noktada bitmiyor. Eşit ve güçlü kalkınma ve büyümeden men edilmiş, ülkenin AB’nin ve Doğu Makedonya - Trakya eyaletinin en fakir, ekonomik olarak en zayıf bölgesi olan Trakya'da, halkın ve toplumun çoğunluğunun ekonomik refaha ve istikrara kavuşmasını öngören bir rapordan başkasına siyasi onay vermemiz düşünülemezdi.

Hükümetin sunduğu raporun kısa sürede gerçekleşmeyeceğini, bu denli çok etkenli bir raporun ülkeyi yönetmekte güçlük çeken neoliberal bir parti tarafından bu ekonomik kriz ve pandemi ortamında sonuçlandırılmasının mümkün olmadığını, toplumsal olarak en düşük gelirlere ve büyümeye sahip olan azınlığa herhangi bir çözüm getirmediğini söyleyebilirim.

Aksine SİRİZA’nın raporu ise büyük kesimini oluşturan çiftçilerimiz, üreticilerimiz, hayvan besicilerimiz için hesaplanmış ve gerçekleştirilebilir kalkınma programı sunuyor. Ürünlerin değer kazanmasından, üretim maliyetinin düşürülmesinden, ödemelerin ve kamuya borçların hafifletilip silinmesinden oluşan raporun bir kısmı yıllardır ağır yükler altında ezilen insanımıza acil çözüm ve çıkış yolu sunmakta.

Diğer taraftan toplumun en canlı ve üreten kesimleri için realist bir yapılandırma programıyla raporumuzu genişletmiş bulunuyoruz. Ekonomik göç sorununa dur demek adına işsizliğe karşı çözümler üreten raporumuz YDP'nin raporunun çok önüne geçmiş bulunmaktadır.

Özet olarak YDP'nin raporunun, komisyonun kurulma amacından uzak, asli görevinde yetersiz bir rapor olarak değerlendiriyorum. Kalkınma havuzunun sağladığı ekonomik olanaklara rağmen gerekli ekonomik ve sosyal değişiklikleri yapmaktan aciz olan hükümet, kurumsal konularda da siyasi inisiyatif alamayarak bir kez daha bölgeye ve vatandaşlara karşı olan duyarsızlığını ortaya koymuş durumdadır.

İletişim ve siyasi menfaat ve zaman kazanma uğruna, kurulan bu önemli komisyon binlerce vatandaşın güzel ve aydınlık yarınlara umut dolu gözlerle bakmasını engellemiş ve artık alışılagelmiş büyük hayal kırıklıklarından birini daha deyim yerindeyse Batı Trakya halkından esirgememiştir.

Çoğunluğu ve azınlığı ne yazık ki birlikte çok uğraşla sahip oldukları ortak yaşam ve barışçıl hayat koşullarında kalkınma ve büyümeden mahrum bırakmıştır.

Diğer taraftan 40 yıl YDP ile ülkeyi yöneten PASOK, namı diğer KİNAL partisi ise büyük sözlerle sahneye çıkmasına rağmen parlamenter, siyasi ve toplumsal görevini bile yerine getiremeyerek kendi raporunu bile sunmaktan aciz kalmış, ne bir öneri sunabilmiştir ne de bir ilerici çözüm üretebilmiştir.

Komisyon ve raporlar hakkında tarihe not düştüğümüzde söyleyebileceğimiz tek bir şey var.

Her siyasi parti ya da her siyasetçi bilhassa da azınlık siyasetçisi bir değildir. Şahsen ve partim SİRİZA, Trakya'nın kalkınması ve toplumsal özgürlüğün sağlanabilmesi için tam donanımlı programımızı oluşturmuş durumdayız ve bunları yakın zamanda hükümet olduğumuzda hayata geçirmemiz için herhangi bir rapora veya başka bir oluşumun onayına ihtiyacımız olmayacaktır.

Batı Trakya'yı yaşamaya değer bir yer yapmak, eşitlik, adalet, barış, kalkınma ve büyümenin yolu SİRİZA'dan geçmektedir. Bunun da garantörü başkanımız Aleksis Çipras'tır.

GÜNDEM: Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Özgür FERHAT: Gerçekleştirdiğimiz bu önemli söyleşi için sizlere teşekkür ediyorum. Bu vesileyle tüm Batı Trakya'daki soydaşlarıma, siyasi gelişmelerde onları yalnız bırakmayacağımı ve onların güçlü sesi olup temsil edilmelerini sağlayacağımı bilmelerini isterim. Azınlığımızın ve gönülden bağlı olduğumuz yurt dışındaki kardeşlerimizin Ramazan bayramının şimdiden kutlar, sağlık ve esenliklerin her daim yanımızda olmasını temenni ederim.