13-02-2016
Ahmet Mete: "Bölgemizi karıştırmak isteyenler var"
Batı Trakya Türk Azınlığı Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Müftüsü Ahmet Mete, müftülük çalışanlarından bir imamın geçtiğimiz günlerde kaçırılmasıyla ilgili olarak GÜNDEM'e konuştu.
Mete, yakın çalışma arkadaşlarından din görevlisi Hüseyin Cihan'ın kaçırılmasını insan hakları ihlali ve dine yapılan saldırı olarak gördüklerini söyledi.
Ahmet Mete, 240 İmam Yasası'nın, Selanik'e açılacak İslam Bilimleri Bölümü'nün, İskeçe Çınar Camii'ne devlet imamı tayin edildiğinin söylendiği bir dönemde ve üstelik 29 Ocak öncesinde böyle bir olayın yaşanmasının önemine vurgu yaptı.
Müftü seçildiği günden bugüne kadar birçok kez tehditler aldığını, kendisine mektuplar gönderildiğini hatırlatan Mete, "Bu olayları bugüne kadar kimseyle paylaşmadım. Defalarca mektup gönderildi, yolda yürürken dahi çeşitli hakaret ve tehditlere maruz kaldık. Beş yıl önce yanımızda olan bir din görevlisi arkadaşımız ailesinin önünde tartaklandı." diye konuştu.
MÜFTÜ METE KAÇIRMA OLAYINI ANLATTI
Ahmet Mete yaşanan kaçırma olayını şöyle anlattı: "28 Ocak akşamı çalışma arkadaşlarımızdan biri olan Hüseyin Cihan evime geldi. Bir ara dışarıya çıktı. Tekrar bize dönerken, evimizin yanında bulunan büfeye yakın bir noktada yüzleri maskeli kişilerin saldırısına uğruyor. Gözlerini kapatıp yaka paça bir minibüse sokuyorlar. Bir süre minibüste gezdiriyorlar. Bu sırada gerek kendisine, gerekse bana küfür ve hakaret ediyorlar. Bağırıp çağırıyorlar, korkutuyorlar. Beni kastederek 'Ağana söyle ayağını denk alsın. Onu takip ediyoruz. Yaptığı herşeyi biliyoruz. Onu öldüreceğiz, çoluk çocuğuna zarar vereceğiz' diyorlar. Benim en yakın akrabalarım bile bilmezken onlar oğlumun ayağından küçük bir operasyon geçirdiğini biliyorlar ve 'öteki ayağını da biz kırmayalım' türünden tehditler savuruyorlar. Kendilerinin 'Trakya'nın Bekçileri' örgütü olduğunu söylüyorlar ve bu mesajları bana iletmesini istiyorlar. Ve sonuçta Hüseyin'i bir yerde bırakıyorlar. 'Sakın arkana bakma, yoksa sana nişan alıyoruz' gibi bir şeyler söylüyorlar ve oradan uzaklaşıyorlar."
"BENİ TAKİP EDEN POLİSLERİ ÇAÄžIRDIM"
Hüseyin Cihan eve döndüğünde sonra her halinden garip bir şeylerin yaşandığının anlaşıldığını belirten Ahmet Mete sözlerine şöyle devam etti: "Hüseyin olan biteni anlatınca çok şaşırdım. Arasıra beni takip eden sivil polisler var. Onları aradım, gelmelerini istedim. Olayı onlara da anlattık. Çok şaşırdılar. İnanamadılar. Milletvekili Hüseyin Zeybek'e haber verdik. Zeybek, Emniyet Müdürü'nü aradı. Daha sonra Hüseyin Cihan'la birlikte emniyete gittiler. İfade verdi. Ertesi gün saldırıya uğrayan Hüseyin Cihan'ı tekrar emniyete çağırdılar. Bölgedeki bir noktada bulunan bir kameradan alınan görüntüler varmış, onları izletmişler. Hatta görüntülerde başında maske olmayan biri kafasında maske olan diğerlerine Hüseyin'i gösteriyor, onlar da Hüseyin'e saldırıyormuş. Emniyet, söz konusu kişilerin İskeçeli olmadığını söylemiş. Zeybek'le birlikte ben de emniyete gittim. Emniyet Müdürü'yle görüştüm. Olayın hedefinin ben olduğumu söylediler."
"AZINLIK İNSANI DA, DEVLET DE DİKKAT ETMELİDİR"
Batı Trakya Türk halkının bundan sonra dikkatli olması gerektiğini ifade eden Mete, "Bu kişiler evlerimizin önüne kadar gelebildiklerine göre olay tehlikeli bir boyuta geldi demektir. Bundan sonra insanlar dikkat etsin. Tabii devlet de dikkat etsin. Çünkü öyle anlaşılıyor ki, bölgemizi karıştırmak isteyen insanlar var." diye konuştu.
"ALLAH'TAN BAŞKA KİMSEDEN KORKMUYORUZ"
Kendisinin Danışma Kurulu Başkanı ve İskeçe Müftüsü olarak Batı Trakya'nın dertleriyle dertlenen ve bunları dile getirmeye çalışan bir kişi olduğunu belirten Mete, "Öyle anlaşılıyor ki bunu kabullenmek istemeyen, bunu çekemeyen, azınlığımızın sorunlarını duymaktan rahatsız olan insanlar var. Bunun kimler olduğunu tabii ki ben bilemem. Ancak gerek ben, gerek aile fertlerim korkmuyoruz. Allah bize bir emanet can vermiş. Onu taşıyoruz. Allah'tan başka kimseden korkmuyoruz. Çünkü korkulacak bir şey yapmadık. Demokratik haklarımız için uğraşıyoruz, didiniyoruz. Antidemokratik hiç bir şeyin içerisinde değiliz. Dolayısıyla da korkacak hiç bir şeyimiz yoktur. Bize uzanan eller olursa da bundan bizi koruma görevi devletindir. Bunu da devlete söyledik. Biz makamlara, polise ve devlete güveniyoruz." ifadelerini kullandı.
Müftü Ahmet Mete, olayla ilgili olarak suç duyurusunda bulunacağını da sözlerine ekledi.